Gündem

Eğitimde eşitlik: 'Katkı payı' ödeyen velilerin çocuklarına 25, diğerlerine 45 kişilik sınıflar

İncirlibağ Ortaokulu'nda, 200-500 liralık katkıyı ödeyenlerin çocukları 'özel sınıflara' alındı

10 Kasım 2015 22:41

İstanbul Güngören'de bulunan İncirlibahçe Ortaokulu'nda, "katkı payı" adı altında, okul yönetimine 200 ila 500 lira arasında bağış yapan velilerin çocuklarının özel sınıflarda okutulduğu ortaya çıktı. “Özel öğretmenler ders verecek”, “Sınıf temizliğiyle özel olarak ilgilenilecek” şeklinde tanıtılan özel sınıfların mevcudunun, okuldaki diğer sınıfların aksine 25 kişi olduğu belirtildi.

Evrensel'den Tolga Alp Turgut'un haberine göre, Özel okullara devlet tarafından öğrenci başına 3 bin 500 lira destek primi verilirken devlet okullarında ise öğrenci velilerinden para toplanıyor. İstanbul Güngören’deki İncirlibahçe Ortaokulunda, ‘özel sınıf’ açmak için velilerden 500 TL’ye varan paralar toplandı. Bu parayı veremeyen veliler duruma tepki gösterirken, eğitimciler ise durumun eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırdığını söyleyerek uygulamaya derhal son verilmesini istedi.

 

Normal sınıflar 45, 'özel sınıf' 25 kişilik

 

İstanbul’da Güngören İncilibahçe Ortaokulu idaresi, ‘özel sınıf’ oluşturmak amacıyla bağış adı altında maddi durumu iyi olan velilerden aylık en az 200 TL talep etti. Velilerinin, okula en az 200, en fazla 500 TL bağış yaptığı çocuklar 5-B, 5-D ve 5-F sınıflarına yerleştirildi. Bu sınıflara yerleştirilen öğrencilerin ayrıcalığı ise “Özel öğretmenler ders verecek”, “Sınıf temizliğiyle özel olarak ilgilenilecek” şeklinde açıklandı. Ayrıca, sınıf mevcudu ortalaması 45 olan okulda özel sınıfların ortalaması 25 oldu. İncirlibahçe Ortaokulunda ekim ayımda gerçekleşen veli toplantısında okulda açılacak özel sınıfları öğrenen veli Murat Arar, Evrensel'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bizlerden aylık 200 TL ile 500 TL arasında para istediler. Çocuklarımızı okulun giriş katındaki fiziki durumu iyi olan sınıflara yerleştireceklerini ve özel öğretmenlerin çocuklarımıza ders vereceğini söylediler. Bunu bize anlatan sınıf öğretmenimiz de durumdan rahatsız olduğunu üstü kapalı bir şekilde ifade etti. Kararın idareye ait olduğunu, seçimin bize kaldığını ve kendisinin bir şey yapamayacağını söyledi.”

 

 “Bizim paramız yok, bizim çocuğumuz ne olacak”

 

Velilerin sınıfta konuyu tartıştığını söyleyen Arar, bir velinin okuldaki söylentiyi duyup Güngören İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne giderek şikayette bulunduğunu belirterek, “Veli, kendisine ‘Sen de gereğini yap. Parayı ver’ denilerek geri gönderildiğini söyledi” dedi. Arar, velilerin “Bizim paramız yok bizim çocuğumuz ne olacak” şeklinde tepki gösterdiğini anlattı. 

3 çocuk okutan Murat Arar, “Temizlik parası, kırtasiye parası, projeksiyon parası, kağıt, masa örtüsü parası veriyoruz. Her yıl okul kıyafetleri değişiyor. 150 TL yeni kıyafetlere harcıyoruz. Çocuğum Güngören Ortaokulu'na gidecekti fakat 2015 yılında okulu imam hatibe dönüştürdüler. Biz de mecburen İncirlibahçe Ortaokuluna vermek zorunda kaldık. Her ay 150 TL servis parası ödüyorum. Ama bu olayda öğrendim ki çocuğumun iyi bir eğitim alması için yaptıklarımız yeterli değilmiş. Ben devletten daha zengin değilim” diye konuştu.

 

"Devlet vergisini topladığı vatandaşa parasız eğitim hizmeti sunmak zorunda"

 

Evrensel'e konuşan Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Özev, “Paralı eğitime karşıyız. Devlet vergisini topladığı vatandaşa parasız eğitim hizmeti sunmak zorunda. Ekonomik durumu iyi olan öğrencileri bir sınıfta toplamak, para verenlerle vermeyenleri ayrı sınıflara koymak yanlış. Kaldı ki öğrencinin ne zaman ne şartlarda nasıl başarılı olacağına dair kesin yargılara varmak bilimsel olarak yanlış kabul ediliyor ve bu uygulama pedagojik açıdan çocukların gelişimini ve psikolojisini olumsuz etkileyecek bir uygulama” dedi. Aynı şekilde oluşturulan özel sınıfa giren öğretmenlerin de farklı bir psikolojiyle o sınıfa girmek zorunda kalacağını dile getiren Özev, “Özel sınıfa giren öğretmene, ‘iyi öğretmen’ gözüyle bakılacak. Diğer sınıflara giren öğretmenlerle sorunlar yaşanabilir. Bu uygulama sağlıklı bir uygulama değil. Derhal kaldırılmalıdır” dedi.

 

Anayasa ne diyor?

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 42. maddesine göre eğitim ve öğrenim hakkı devlet okullarında parasızdır. Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 16. maddesine göre de öğrenci velileri hiçbir surette bağış yapmaya zorlanamaz.