Gündem

Ege Cansen, 'arkadaşı Güngör Uras'ı yazdı: 235 yaşındaydı!

"Anılarda yaşayabilenler, ölümsüzdür"

23 Ağustos 2018 14:42

Sözcü gazetesi yazarı Ege Cansen, 18 Ağustos günü hayatını kaybeden ekonomi yazarı Güngör Uras ile olan dostluğunu anlatan bir köşe yazısı kaleme aldı.

“Anılarda yaşayabilen, ölümsüzdür” diyen Cansen, Uras hayatını kaybettiğinde eşi Nuran Uras’ın, kızı Elif’in ve torunu Lucas Ali’nin yanında olduğunu aktardı ve ekledi: “Tanrı, herkese Güngör'e davrandığı kadar lütufkâr davranmamıştır. Demek Güngör, O'nun sevgili bir kuluymuş.”

"İnsan, dostlarını kaybettikçe adeta
taksit taksit bu dünyadan uzaklaşıyor"

Uras’ın vefatının ‘hayatından bir parça alıp götürdüğünü’ de ifade eden Sözcü yazarı, ‘dostlarını kaybettikçe bu dünyadan taksit taksit uzaklaştığını’ da söyledi.

Ege Cansen'in gazetenin bugünkü (23 Ağustos 2018) nüshasında yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:

“Yıllardan beri hemen her gün telefonla konuştuğum, hemen her hafta buluştuğum, birlikte ailecek pek çok seyahate çıktığım dostum ve yakın arkadaşım Güngör'ü kaybettim. Bir yıldır menhus hastalığa yakalandığını biliyorduk. Ama bu arada güzel kaçamaklar da yaptık. Son on güne kadar vefalı yardımcısı Hediye Hanım'la harikalar yaratıp yazıları aksatmadılar. Aramızdan ayrıldığında kıymetli eşi Nuran ve üstün yetenekli kızı Elif onun yanı başındaydı. Sevmeye doyamadığı torunu Lucas Ali de buradaydı. Gözü arkada gitmedi. Tanrı, herkese Güngör'e davrandığı kadar lütufkâr davranmamıştır. Demek Güngör, O'nun sevgili bir kuluymuş.

Güngör, 235 yaşındaydı...

Dünya Bankası'nda Başkan Yardımcılığı mevkiine kadar yükselen Dr. Atilla Karaosmanoğlu, 1959'da ODTÜ'de benim ‘Para ve Banka’ hocam olmuştu.  Karizmatik bir kişiliği vardı. Fazlaca ciddi tavırlıydı. 1932 doğumluydu. Demek ki bize ders verirken 27 yaşındaymış. Ama bebek yüzlü olduğu için çok daha genç gösteriyordu. Bir gün kendisine genç oluşunun, üniversitede hocalık yapma açısından bir eksiklik olup olmadığını sorduk. ‘Hayır, çünkü ben genç değilim; benim birikimim, birçok insanın 80 yılda ulaşamayacağı düzeydedir’ dedi. Bu sözü hiç unutmadım. Atilla Bey'in kıstasına göre Güngör aramızdan ayrıldığında 85 değil 235 yaşındaydı.  Çok görmüş, çok geçirmişti.

(...)

Güngör'ün belki de en az bilinen özelliği onun ‘yüksek burjuvanın hayat stili’ hakkında inanılmaz ayrıntılı bilgi sahibi olmasıydı. Bu alanın büyük ustası Rahmi Koç'la yarışabilirdi. Güngör'ü ünlü kılan ‘Ayşe Teyzeli Popüler İktisat’ yazarlığıdır. Onun bir diğer özelliği ‘Lokanta Yazarı’ (yemek değil) olmasıdır. Çünkü Güngör bir ‘Kaliteli Yaşam’ uzmanıydı. Mesela Güngör'ün üstünde gördüğünüz her bir giysi veya evlerinde bulunan her bir eşya veya aksesuar mutlaka bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Tabii bu hususta Güngör'e puan verirken Nuran'ın hakkını yememek gerekir. Güngör'ün vefatı benim hayatımdan bir parça aldı götürdü. İnsan, dostlarını kaybettikçe adeta taksit taksit bu dünyadan uzaklaşıyor.

Son söz: Anılarda yaşayabilenler, ölümsüzdür.”