Gündem

Dursun Çiçek üniversiteli oldu, hukuk fakültesinde derslere başladı

Ergenekon ve Balyoz davalarından hüküm giyen emekli albay Dursun Çiçek, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi oldu

17 Ekim 2014 11:17

İrtica ile Mücadele Eylem Planı ve ıslak imza tartışmalarıyla Türkiye’nin ilk kez adını duyduğu, Ergenekon davasında ağırlaştırılmış ömür boyu, Balyoz davasında ise 16 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğrenci oldu. 

Hürriyet gazetesinden Toygun Atilla'nın okuldaki ilk gününü izlediği Dursun Çiçek, “Yarım kalmış bir özlemi gerçekleştirmek için burdayım” dedi.

1982 yılında 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazanan ancak kurmay olmasından dolayı eğitimine devam edemediği için kaydını donduran Çiçek, cezaevinden çıktıktan sonra aftan yararlanarak hukuk fakültesinde öğrenime devam kararı almış. 

Çiçek, üniversite hayatına geri dönmesi için şunları söyledi:

"Hukuk fakültesini bitirmenin gerekli olduğunu düşündüm. Çünkü önümüzde uzun bir süreç var. Yeniden yargılama sonunda önce beraatımızı alacağız. Arkasından da bu kumpası düzenleyenlere hukuk önünde yaptıklarının hesabını soracağız. AİHM’de 4 tane dilekçemiz var. Anayasa Mahkemesi’nde dilekçelerimiz var. Mücadelemizi sürdüreceğiz."

 

'Yaşadıklarımı anlatmak istiyorum'

 

Silivri'de yaşadıklarını paylaşmak istediğini anlatan Dursun Çiçek, "Ceza hukukunda yazılanlarla Silivri’de yaşananlar arasındaki farkı öğrencilere anlatmaktan onur duyarım. O fırsat verilirse seve seve anlatırım" diye konuştu.

 

'Kumpasçılar adil yargılansın'

 

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) kumpas kuranların adil yargılanmasını isteyen Çiçek şöyle konuştu:

"Yargıda ve poliste, kumpasta imzası olan açıkça belli kişiler var. Gerçekleri çarptırarak bizim hakkımızda hüküm veren, bizi dinlemeyen, gizli tanıkların yalanlarına rağmen onları koruyan hâkim ve savcılar var. Bunların suçu sabit. Bizim 5 yılımızı çaldılar. Darbe ile müebbet ile yargıladılar, hüküm verdiler. İftira attıkları için de ceza kanununda karşılığı ne ise ağır cezalarda yargılanmaları gerekiyor. Ama biz, onların bize yaptıklarının onlara yapılmasını istemiyoruz. Onlar adil yargılansınlar."

 

'Süreç hızlandı, çözümlenme başladı'

 

Çiçek, Toygun Atilla'nın "Geçmişe baktığınızda kurumsal veya kişisel bir eleştiri getiriyor musunuz?" sorusuna şu cevabı verdi:

"2007’de bu işler başladığında Genelkurmay Karargâhı’nda biz olan biteni tartışmaya başladık. Nasıl bir strateji izleyelim diye... Geçmişte izlenen stratejilerin hepsi sert stratejilerdi. ‘Sert davranalım’, ‘İfadeye çağrılanları göndermeyelim’. ‘Direnç gösterelim’ gibi görüşler vardı. Bunlar hep yıllarca denenmişti. Hep kısa vadede başarı gibi gözükmüştü. Ancak uzun vadede bu Cumhuriyet’e aykırı gözüken siyasi görüşlerin güçlendiğini, kök saldığını, halkta destek bulduğunu gördük. Dolayısıyla bunlar geçici ilaç tedavileriydi. Esas operasyon değildi. Bu görüşler 2-3 yıl tartışıldı. 2009’dan sonra dendi ki, Silahlı Kuvvetler mağdur olacak, belli bir süre özgürlükleri alınacak. Tabi bunun 5-6 yıl olması da beklenmiyordu. Ancak, avukatlarına, emekli olanlara söz hakkı verilsin. Kamuoyunda bir bilinç yaratalım ve millet bu haksızlığı, hukuksuzluğu görsün. Siyaset hakkında kendi oyu ile karar versin’ dendi. Bu çözüm daha kalıcı bir çözümdür kararıydı. Tabii bu kararı o zaman ben de destekledim. Ama tabii başıma bunların geleceğini bilmiyordum. Sonuçta düşündüklerimiz oldu mu ? Evet kısmen oldu. Millet, yargıda da, başka kurumlarda da bir yapılanma olduğunu anladı. HSYK seçimleri günlerdir konuşuluyor. Eskiden kimse tartışmazdı. Dursun Çiçek’ler, İrem Çiçek’ler, İlker Başbuğ’lar çıkmasaydı bunlar ortaya çıkmayacaktı. Bedelini Silahlı Kuvvetler ödedi ama yargıda, kamuoyunda bir bilinçlenme yaratıldı. İşimiz zordu ama 17 Aralık’tan sonra hükümetin de saf değiştirmesiyle birlikte bu kolaylaştı. Süreç hızlandı. Çözümlenme başladı."

 

Kobanê eylemleri yüzünden okula gitmedi

 

Fakültedeki ilk dersine geçen hafta başlaması gerekirken, Türkiye'deki Kobanê eylemleri nedeniyle üniversitede olaylar çıktığı için ilk derslerine gitmediğini söyleyen Çiçek, "Velim (kızını kast ediyor) İrem, olaylar nedeniyle okula gitmememi söyledi. Ben de kendisini dinledim" dedi.