Dünya Kupası maçlarını seyreden taraftarlar bazen sevinç ve coşku, bazen düş kırıklığı ve hüsran duyguları içinde heyecanlı günler geçiriyor. Ancak, yaşanan duygu fırtınaları bazı taraftarların kalbini yorabiliyor.
1996 Dünya Kupası'nda Hollanda'nın çeyrek final karşılalaşmasında Fransa ile oynadığı heyecan dolu maç sonrası Utrecht’de üniversitedeki bilim insanları Hollanda’nın şampiyonadan elendiği bu maçın yarattığı üzüntünün sağlığa etkilerini araştırdı. Araştırma sonuçlarına göre, maç günü 41 erkek kalp krizi ve inme nedeniyle öldüğü diğer günlerde ortalama 27 kişini öldüğü ortaya çıktı. Kaçırılan penaltı yüzde 50 artışa yol açmıştı.
Milliyet yazarı Murat Tuzcu futbol maçlarında yaşanan yüksek heyecanın kalp sağlığına etkilerini "Dünya Kupası kalp sağlığını etkiliyor!" başlıklı yazısı ile köşesine taşıdı (23 Haziran 2014):
Geçen hafta televizyon haberlerini izlerken dünya kupasında İsviçre’nin forveti Seferoviç’in 93’üncü dakikada gol attığını ve yenilen Ekvador taraftarlarından birinin kalp krizi şüphesiyle hastaneye kaldırıldığını duydum. Yoğun duyguların özellikle üzüntünün yarattığı stresin kalp sorunlarına yol açtığı biliniyor. Futbol maçlarında taraftarların yaşadığı yoğun duygu fırtınasının kalbi yorduğunu gösteren ciddi bilimsel araştırmalar var. 1996 Avrupa Şampiyonası, 1998 ve 2006 dünya kupaları sırasında yapılmış araştırmalara bu konuya ışık tutuyor.
Ölümlerde yüzde 50 artış
1996 yılında İngiltere’de oynanan Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Hollanda çeyrek finalde Fransa ile karşılaştı. Liverpool’da oynanan maçta 90 dakika ve 30 dakikalık ek süre golsüz bitti. Hangi takımın yarı finale çıkacağı penaltı atışlarına kaldı. Fransız futbolcular beş penaltı atışını da gole çevirdi. Hollandalılar ise dördünü.
41 kişi kalp krizi geçirdi
Maçı Hollanda’da nüfusun yüzde 60’ı televizyondan izledi. Utrecht’de üniversitedeki bilim insanları Hollanda’nın şampiyonadan elendiği bu maçın yarattığı üzüntünün sağlığa etkilerini araştırdı. Bunun için maçın oynandığı 22 Haziran günü Hollanda’da kaç kişinin öldüğünü saptandı. Aynı araştırma maç gününden önceki ve sonraki 5 gün için de yapıldı.
Maç günü 41 erkek kalp krizi ve inme nedeniyle öldüğü diğer günlerde ortalama 27 kişini öldüğü ortaya çıktı. Kaçırılan penaltı yüzde 50 artışa yol açmıştı. BMJ dergisinde 2000 yılında yayınlanan araştırmadaki ilginç sonuçlarından biri de, yenilginin kadın ölümlerini etkilememesiydi.
Fransa’da büyük bir sevinç
Fransa’da yapılan bir araştırmada Hollanda’dakinin tersine, galip gelme sevincinin kalp üstüne olan etkisi araştırıldı. 1998 yılında Paris’te oynanan dünya kupası finalinde, Fransa Brezilya’yı 3-0 yenerek kupayı aldı. Final maçının oynandığı 12 temmuz günü kalp krizinden ölümlerde anlamlı bir azalma olduğu saptandı. İlginçtir benzer bir düşüş, iki gün sonraki milli bayram gününde de gözlendi.
Maç stresine dikkat!
Bu konuda yapılmış en ciddi ve en kapsamlı bilimsel araştırma Almanya’da 2006 Dünya Kupası sırasında gerçekleştirildi. Bilim insanları titizlikle hazırladıkları araştırmada bir ay boyunca Münih’in de içinde bulunduğu Bavyera eyaletindeki acil servislere başvuran ya da ambulanslarla getirilen hastaları incelediler. Kalple ilgili olabilecek şikâyetler üstüne odaklandılar.
Karşılaştırma şart
1996 Haziranı’nda Bavyera’da kaç kişinin kalp krizi ve benzeri problemlerle acil servise baş vurduğunu bilmek, tek başına yeterli değildi. Çünkü maç heyecanının kalp sorunlarını artırıp artırmadığını saptayabilmek için karşılaştırma yapmak gerekiyordu. Bunun için 2003, 2005 ve 2006 yıllarında hava koşullarının benzer olduğu bahar ve yaz aylarında acile baş vuranlar incelenerek bir kontrol grubu oluşturuldu.
Ancak, bir sorun vardı. Dünya Kupası için Almanya’ya gelmiş on binlerce futbol turistinden hasta olanların araştırmaya katılmaları işleri karıştırabilirdi. Çünkü karşılaştırma yapmak için hazırlanan kontrol dönemlerinde bu turistlerin hiçbiri Bavyera’da olmadığı için çıkacak sonuç güvenilir olmazdı. Sorun, sürekli ikahmetgâhları Bavyera’da olmayanların çalışma dışında bırakılmasıyla çözüldü.
Çok heyecan kalbi yoruyor
Bu titiz bir hazırlık çalışmasından sonra elde edilen bilgiler maç heyecanının bazı taraftarların kalbini yorduğunu ortaya koydu. 9 Haziran ile 9 Temmuz arasındaki 1 ay boyunca yaklaşık 4300 kişi acil servislere kalple ilgili sorunları nedeniyle başvurdu. Bu rakam diğer yıllara göre neredeyse üç kat daha fazlaydı.
Kalp problemlerindeki artış erkeklerde kadınlardan daha belirgindi. Araştırmacılar günlere tek tek baktıklarında kalbe bağlı acil olayların özellikle Almanya’nın maçı olan günlerde arttığını gördü. Maç heyecanı kalp hastası olanları sağlıklı olanlara göre çok daha fazla etkilediği de yapılan gözlemler arasındaydı.
2006’da Almanya’nın ilk rakibi Kosta Rika ile oynadığı gün kalp olaylarının arttığı görüldü (1). Bu artış, son dakika golüyle Almanya’nın galip geldiği Polonya maçında daha belirgindi (2). Bu maçtan sonra tur atlamayı garanti etmiş olan Almanya, Ekvador ile oynadığı maçta acil kalp sorunları arttıysa da bu artış çok değildi (3). Buna karşılık, yenilirse eleneceği İsveç (4), hele hele çok heycanlı geçen ve sonucu penaltı atışlarıyla tayin edilen Almanya Arjantin maçında kalp hastalıklarında çok belirgin bir artış oldu (5). Benzer düzeyde artış Almanya’nın yarı finaldeİtalya’ya yenildiği maçta da görüldü (6). Teselli maçı sayılabilecek , Almanya Portekiz üçüncülük karşılaşmasının kalplere etkisi çok daha azdı (7). İtalya ve Fransa’nın oynadığı final maçı daha az da olsa bir etki yarattı.
Şiddet de artıyor
Bazı ülkelerde önemli futbol maçları sonrasında şiddet olaylarının arttığını biliyoruz. Özellikle İngiltere’deki futbol taraftarları bu konuda kötü bir şöhrete sahipler. Ne yazık ki ülkemizde de futbol maçı sonrasında kavga ve kırma dökme hiç de ender değil.
İlk taraftar kavgası
Belki de tarihte kaydedilmiş ilk taraftar kavgası İstanbul’da yaşandı. Bizans imparatoru Birinci Jüstinyen’in ve ünlü kraliçe Teodora’nın saltanatı sırasında çıkan ve Konstantinapolis’in yarısından çoğunun yakılıp yıkılmasına yol açan Nika ayaklanması bir spor karşılaşması sırasında başladı. O zamanlarda şimdiki futbol maçları gibi çok popüler olan at arabası yarışlarına mavi, yeşil, kırmızı ve beyaz renklerle tanınan 4 takım katılırdı. En iyi takım, ezeli rakip olan mavilerle yeşillerin karşılaşması sonunda belirlenirdi.
532 yılının ilk ayında mavilerle yeşiller arasında, hipodrumdaki atlı araba yarışlarından önce taraftarlar birbirleriyle tartışmaya ve kavgaya başladı. Daha sonra yüksek vergilerden ve baskısından bıktıkları imparatora baş kaldırdılar. Bir hafta süren, Nika ayaklanması denilen bu kalkışmada binlerce insan hayatını kaybetti.
Neden?
‘Futbol maçlarında kalp damar hastalıklarından ölümler neden artıyor?’ sorusuna kesin bir cevap vermek güç. Çoğunluğunda bir kalp hastalığının tetiği çekiliyor. Tetiği çeken etkenlerin başında da stres geliyor. Münih’te yapılan araştırma sonuçları bu savı destekler nitelikte. Maçtan önceki saatlerde kalp sağlık sorunları artmaya başlıyor, maç sırasında yoğunlaşıyor, maçtan sonra azalsa da sonraki saatlerde de devam ediyor. Maçın önemi ve yarattığı heyecanı arttıkça stres de artıyor. Tur atlamanın ya da elenmenin belirlendiği maçlarda, sonucun son dakikaya veya penaltılara kaldığı zamanlarda gerilim en üst düzeyde oluyor.
Yeme içmede tetikçi olabilir
Bazı uzmanlar stresin yanı sıra maçı televizyondan izleyenlerin çoğu zaman çok kötü beslendiklerine de dikkat çekiyor. Maç öncesinde ve maç sırasında işlenmiş karbonhidrattan ve doymuş yağdan zengin besinlerin bolca yenildiği, alkol tüketiminin ve sigara kullanımının arttığı biliniyor. Bu faktörlerin, ilerlemiş damar sertliği olanlarda kalp krizinin tetiğini çekebileceği de bir gerçek.