Gündem

Doğuştan ortopedik engelli Sare Aydın'ın engel tanımayan yolculuğu

"Ben hep ‘yapamam' diye değil, ‘nasıl yapabilirim' diye düşünürüm"

01 Eylül 2018 12:34

Doğuştan ortopedik engelli Sare Aydın, 10 yaşından beri istediği doktor olma hayalini gerçekleştirdi. Aydın, ilkokulu, liseyi ve tıp fakültesini birincilikle bitirdi. Hasta ve yakınlarının tekerlekli sandalyesinden ötürü, “tekerlekli doktor” dediği Dr. Aydın, “Ben hep ‘yapamam’ diye değil, ‘nasıl yapabilirim’ diye düşünürüm” diye konuştu.

Mesude Erşan'ın haberine göre çocukken “Ben de okula gitmek, arkadaşlarım gibi tahtada soru çözmek istiyorum” diyen Aydın,  Turhal’da engellilerin okuduğu bir okula kaydını yaptırarak okul hayatına başladı. Sınıfları atlayarak ilköğretimden mezun olan Aydın, o yılları, “İstediğim gibi bir okul hayatı yaşadım. Engelliler okulu olması büyük avantajdı. Çevremdeki herkes engelliydi ve yadırganmıyordum. Tahta boyuma göreydi. Yardım almaya gerek duymadığım bu okul, özgüvenimi geliştirdi” diye anlattı.

Babasının kendisine “Gittiğin lisede seni yadırgayabilirler, yalnız kalabilirsin, kırıcı cümleler duyabilirsin. Bunu göz önüne al” dediğini anlatan Aydın, cevabını şöyle aktardı:

"Ben arkadaş için değil, eğitimim için gidiyorum' karşılığı verdim. Kendimi hazırlamıştım ama zor oldu gerçekten. İlk 1.5 yıl yalnızdım. Sabah sınıfa girip, masama oturuyor, öğle arası yemeğimi yalnız yiyordum. Önyargılar çok fazlaydı. Sonra arkadaşlarımla inanılmaz derecede bağ kurduk. Akülü sandalyemle üst katlardaki sınıflara taşıdılar. Artık benim gibileri anlayacaklarını biliyordum."

Lise müdürü Muzaffer İyimaya tarafından tıp fakültesi için cesaretlendirildiğini ifade eden Aydın, “Hayatımın her anında ailem yanımda oldu, tüm hayallerimin arkasında durdu. Bu hikayenin asıl kahramanları annem ve babam” dedi. Tıp fakültesini kazandığını öğrendiği gün evde bayram havası yaşandığı berlirten Dr. Aydın, şöyle konuştu:

“Okulda tekerlekli sandalye için rampa bile yoktu. Zaten beni dersler asla korkutmadı. Asıl korkutan okulların fiziksel zorlukları ve önyargılarıydı hep. Ama fakültede mükemmel insanlar tanıdım. Hocalarım cesaretinden dolayı tebrik ediyordu” diyor. 4’üncü sınıftan itibaren stajyer doktor olarak vizitlere girmeye başladı: “Stajla birlikte zor günler geldi. Hastaların bana bakışı ne olacak diye düşünüyordum. Hasta odalarına girip çıkmak benim için büyük stresti. Ama hasta ve yakınlarının çok güzel tepkileriyle karşılaştım. Tebrik eden, ‘Çocuğum da senin gibi olsun’ diyen, çocuğuyla fotoğraf çekilmemi isteyenler oldu. Çocuk hastaların benim için ‘tekerlekli doktor abla’ dediklerini duyuyordum."

Okulu birincilikle bitirdi; mezuniyet töreninde ayakta alkışlandı

Tıp fakültesini birincilikle bitirdiği mezuniyet töreninde ayakta alkışlanan Aydın, şunları söylüyor:

“Her şey bizim elimizde. Kendimiz değişirsek her şey değişir aslında. Mezuniyetimi filmin galasına benzetiyorum. O ana kadar yaşadığım her şey, sıkıntılar, kırıcı cümleler vs. gözümün önüne geldi. Olumsuz şeyler de yaşadım, güzel şeyler de. Tıp fakültesi bana empati yapmayı öğretti. Düşündüm ki ‘o insan bana öyle bakabilir, yapamazsın’ da diyebilir. Çünkü sınırlarımı, yapabileceklerimi bilmiyorlar. Ama beni tanıdıkça, yapabildiklerimi gördükçe acıma duygularının yerini imrenmeye, takdire bıraktığını görüyorum. Beyaz önlüğümü giyip, hastane koridorlarından geçerken dışarıdaki bakışları hiç hissetmedim. Hissettiğim hep imrenme oldu. Onun için kendimi en rahat hissettiğim yer hastaneydi hep.” 

Aydın, iki hafta önce girdiği TUS sınavından da derece bekliyor. Aydın, dermatoloji veya patoloji uzmanlığı yapmak istiyor.