Sosyal Güvenlik

Doğum borçlanması hesabı nasıl yapılır?

Bugün kimlerin doğum borçlanmasından yararlanamayacağı, kimlerin doğum borçlanmasına başvurabileceği ve...

08 Ekim 2010 03:00

Toker Meriç /T24 



Dünkü yazımızda “SSK'ya tabi kadınların doğum borçlanması” konusunu, sosyal güvenlik reformu öncesi ve sonrasındaki mevzuat ile uygulamaları üç ana madde temelinde irdeleyerek ele almıştık.    

Toker Meriç'in 'SSK’ya Tabi Kadın Sigortalıların Doğum Borçlanması' adlı yazısı için tıklayınız...

Bugün kimlerin doğum borçlanmasından yararlanamayacağı, kimlerin doğum borçlanmasına başvurabileceği ve borçlanma hesabının nasıl yapılacağı üzerinde duracağız. Dünkü maddeleri izleyerek devam ediyoruz.


4- Kimler doğum borçlanması yapamayacak?

- SSK sigortalılık başlangıcından önce yapılan doğumlara ilişkin borçlanma yapılamayacaktır.
Örneğin; SSK sigortalısı olarak ilk defa 01.07.2007 tarihinde çalışmaya başlanmış olmasına karşın, 15.07.2003 tarihinde doğum yapılmış ise bu doğumdan sonraki 2 yıllık süre borçlanılamayacaktır. 

- İlk olarak SSK sigortalısı olarak çalışmaya başlamış, daha sonra Bağ-Kur sigortalısı olarak çalışma sürdürülmüş ise, daha önce SSK sigortalılığı olsa bile, Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihinden sonra yapılan doğumlara ilişkin borçlanma yapılamayacaktır.

Örneğin; 12.10.1990 tarihinde SSK Sigortalısı olarak çalışmaya başlamış, daha sonra 01.05.1995 tarihinde Bağ-Kur sigortalısı olunmuş ve 20.08.2000 yılında doğum yapılmış ise, Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihinden sonraki bu doğum  (doğum tarihinde Bağ-Kur sigortalılığı sona ermiş olsa da, olmasa da) borçlanılamayacaktır.

- 2925 sayılı Yasa kapsamındaki tarım sigortalısı kadınlar doğum borçlanması yapamayacaklardır. (SGK’nın 2008/111 sayılı genelgesinde bunların da doğum borçlanması yapabileceği belirtilmiş olmasına karşın, 2010/106 sayılı genelgesinde bu gruptakilerin borçlanamayacakları yönünde düzenleme yapılmıştır)

- SGK isteğe bağlı sigortalısı olan kadınlar doğum borçlanması yapamayacaklardır.

- SSK sigortalılık tescili yapılmış olmasına rağmen, işvereni tarafından sigortalılık hizmetleri bildirilmemiş/primleri ödenmemiş ise, bu durumdaki kadın sigortalılar doğum borçlanması yapamayacaktır. (Burada işverenin yerine getirmediği bir yükümlülükten dolayı, kadın sigortalılar, doğum borçlanma hakkı verilmeyerek cezalandırılmaktadır.)   


5-Kimler doğum borçlanması yapabilecek?

- Doğum öncesinde SSK sigortalısı olarak çalışılmış olması,

- Doğum sonrasındaki borçlanılacak olan sürede (en fazla 2 yıl) çocuğun yaşamış olması, 

- Doğum sonrasındaki borçlanılacak olan sürede çalışılmamış/prim ödenmemiş olması, 
şartıyla, SSK sigortalısı kadın veya vefat etmiş olması halinde geride kalan hak sahipleri (eş, çocuk, anne-baba) doğum borçlanması yapabilecektir.

- Şu anda Emekli Sandığı'na veya Bağ-Kur’a tabi olmakla birlikte, geçmişte SSK sigortalısı olarak çalışılmış ve doğum olayı da bu SSK sigortalılığının sonrasında meydana gelmiş ise, bu doğumlar borçlanılabilecektir.

- 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'na tabi aday çırak, çırak ve mesleki eğitim gören öğrenciler SSK sigortalılık tescili olması kaydıyla doğum borçlanması yapabileceklerdir. (Aday çırak, çırak ve mesleki eğitim gören öğrenciler emeklilik (malullük, yaşlılık ve ölüm) primi ödememelerine rağmen, genelge ile bunlara doğum borçlanması imkânının verilmesi 5510 sayılı Kanunun amacına aykırı düşmektedir).

- 4857 sayılı İş Kanunu'na göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışan ve SSK sigortalısı olan kadınlar doğum borçlanması yapabileceklerdir.  


İkiz-üçüz çocuklar  için doğum tek olduğu için 2 yıl borçlanılabilecek

Doğum borçlanması, en fazla 2 çocuk ve her doğumdan sonra en fazla 2 yıl olmak üzere toplam 4 yıl (1440 gün) için yapılabilecektir. İkiden fazla doğum yapılmış ise tercih edilecek 2 doğum için borçlanma yapılabilecektir. 

Doğum borçlanması çocuk sayısına göre değil, yapılan doğuma göre belirlendiğinden, çoğul gebelik (ikiz, üçüz doğum) yapılmış olması doğumdan sonraki borçlanılacak iki yıllık sürede bir değişiklik/artış yapmamaktadır. 


6- Doğum borçlanma tutarının hesaplanması ve ödenmesi 

Borçlanma tutarı, sigortalının veya hak sahiplerinin prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları (25,35  TL ila 164,78  TL) arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın   yüzde 32'si ile borçlanılacak gün sayısının çarpılması suretiyle hesaplanmaktadır. 

Buna göre; 

- 1 doğum için 2 yıllık süre alt sınırdan borçlanılacaksa (25,35 TL x  yüzde 32 x 720 gün) 5.840,64 TL

- 2 doğum için 4 yıllık süre alt sınırdan borçlanılacaksa (25,35 TL x yüzde 32 x 1440 gün) 11.681,28 TL

- 1 doğum için 2 yıllık süre üst sınırdan borçlanılacaksa (164,78 TL x yüzde 32 x 720 gün) 37.965,31 TL

- 2 doğum için 4 yıllık süre üst sınırdan borçlanılacaksa (164,78 TL x yüzde 32 x 1440 gün) 75.930,62 TL ödenecektir.


Tebligattan itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerekiyor 

Hesaplanan rakamların, borçlanma bedeli olarak borcun kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerekmektedir.


2 yılın tamamı değil, eksik süreler de borçlanılabilir

Doğum borçlanması yapacak olan SSK’lı kadın sigortalılar doğum sonrasındaki 2 yıllık sürenin tamamını borçlanmak zorunda olmayıp, prim gün sayılarındaki eksikliklerini tamamlayacak şekilde kısmi borçlanma yapma hakkına da sahiptirler. 


7- Sonuç

SGK’nın toplam sigortalı sayısının dörtte birini (2 milyon 348 bin 967 kişi) kadınların oluşturduğu, ülkemizdeki doğum oranlarının yüksekliği, çocuğuna daha iyi bakmak için pek çok kadın SSK’lı işçinin de çalıştığı işinden ayrılmak zorunda kaldığı dikkate alındığında, emeklilik sürelerindeki kayıplarını telafi etmeleri için sosyal güvenlik reformu kapsamında SSK’lı kadın sigortalı işçilere doğum borçlanması hakkının tanınması önemli bir düzenlemedir.

Ancak, ilgili kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 3 yıl geçmiş olmasına rağmen SGK’nın kanuna uygun yönetmelik, tebliğ ve genelgeleri bir türlü çıkaramamış olması, yapılan idari düzenlemelerde kişilerin haklarını kısıtlayıcı düzenlemelere gitmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Bu nedenle, SGK’nın, açılan davalarda verilen kararları, 3 yıl içinde uygulamada karşılaşılan sorunları dikkate alarak acilen kanuna uygun yeni idari düzenlemeleri yapması gerekmektedir.