Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi Volkan Bayar tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda 4 kişinin hayatını kaybetmesinin "Volkan'ı korumanın bedelini kim ödeyecek?" sözleriyle gündeme gelen Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Ayşe Aypay, "15 Temmuz'dan sonra Volkan Bayar'ın dosyası, Eğitim Bilimleri Enstitüsü'nden rektörlüğe çekildi. Yalan söylediğini ispat edebileceğimizi söyleyerek, hem kişisel olarak hem de avukatlarımız aracılığıyla Bayar'ın dosyasını istedik. Ama vermediler. Rektörlük Volkan Bayar'ı sonuna kadar korudu" açıklaması yaptı.Aypay, "Üniversite yönetimi, Volkan Bayar'ı kullanarak, birçok hocadan, adına FETÖ'yle mücadele diyerek kurtulma girişiminde bulundu" iddiasında bulundu.
RS FM'de yayımlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan Aypay, sözlerine "Başımız şu saatten sonra sağ olamaz. Dört tane gencecik arkadaşımızı kaybettik" diyerek başladı.
“Volkan Bayar FETÖ'cüdür”
Aypay, "Bir buçuk yıldır feryadımızı her yere duyurmaya çalışıyorduk. 15 Temmuz'dan sonra Volkan Bayar denilen bu kişi, FETÖ'yle mücadele adı altında bir sürü kişiyi şikayet etti. Şikayet ettikleri arasında benim eşim de var. Kendisi gerçek bir FETÖ'cüdür" diye konuştu.
“Eşim kalp krizi geçirdi”
Üniversite yönetiminin Volkan Bayar'ın iftiralarına itibar ettiğini belirten Aypay, "Rektörlük, onun iftira dilekçelerine itibar ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık işlem başlattı. Benim eşim yargılandı, beş buçuk ay hapis yattı. Bu iftiranın yüzünden eşimin kalbinde dört damarı tıkandı. Kalp krizi geçirdi" dedi.
“Soruşturma açtık diyorlar, doğru değil”
Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Hasan Gönen'in "Hakkında soruşturma başlatmıştık" sözlerinin yalan olduğunu savunan Aypay, şunları söyledi:
"Biz Volkan Bayar'ın devletin kurumlarını aldattığını, FETÖ'yle mücadeleyi kişisel husumetlerine alet ettiğini her yere anlattık. Rektörlük, en başından beri Volkan Bayar'ı ciddi bir koruma altına aldı. Hakkında soruşturma açtıklarını söylüyorlar. Kesinlikle doğru değil. Biz her yere dilekçeyle başvurduk. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Konuk, Volkan Bayar hakkında verdiğimiz dilekçelerin taratılmaması için talimat göndermişti."
“Rektörlük sonuna kadar korudu”
"Koruyorlardı. Çok büyük olasılıkla, Volkan Bayar'ın iftira dilekçelerinin arkasında bu isimler var" diyerek üniversite yönetiminin Bayar'ın arkasında olduğunu ileri süren Aypay, "15 Temmuz'dan sonra Volkan Bayar'ın dosyası, Eğitim Bilimleri Enstitüsü'nden rektörlüğe çekildi. Yalan söylediğini ispat edebileceğimizi söyleyerek, hem kişisel olarak hem de avukatlarımız aracılığıyla Bayar'ın dosyasını istedik. Ama vermediler. Rektörlük Volkan Bayar'ı sonuna kadar korudu" ifadelerini kullandı.
“Ölmeyi tercih ederim”
Üniversite yönetiminin Volkan Bayar'ı kullandığını da ileri süren Doç. Aypay, "Üniversite yönetimi, Volkan Bayar'ı kullanarak, birçok hocadan, adına FETÖ'yle mücadele diyerek kurtulma girişiminde bulundu. Benim eşim beş buçuk ay hapis yattı. Biz vatansever insanlara FETÖ'cü damgası vurulması çok ağır bir iftira. Ölmeyi tercih ederim bu iftira yerine. Benim eşim bu iftiranın ardından beraat etti. Diğer arkadaşlarımız da beraat etti. Hepsinin Volkan Bayar tarafından iftiraya uğradığı ortaya çıktı" dedi.
“Volkan Bayar iftiraları eşiyle birlikte attı”
Volkan Bayar'ın eşinin de iftiralara ortak olduğunu ifade eden Aypay, şu ifadeleri kullandı:
"Volkan Bayar, o iftira dilekçelerini eşi Aylin Bayar'la birlikte yazdı. Ama Aylin Bayar, dilekçelere ismini koymadı. Rektörlük her ikisini de korudu. Diğer araştırma görevlileri pek çok iş yapar fakültede. Volkan Bayar hiçbir görevden sorumlu tutulmadı. Bütün işlerden muaf tutuldu. Arkadaşları sınav nöbetleri tutarken o ve eşi kampüste gezerdi."
“İfadeye gittiğim için kurtuldum”
Saldırıda kendisinin de hedef olduğunu ancak kıl payı kurtulduğunu belirten Aypay, "Ben, beşinci cenaze olmaktan hasbelkader kurtuldum. Volkan Bayar bana da iftira atıp, 'FETÖ ablası' dedi. Bu nedenle hakaretten suç duyurusunda bulunmuştum. Savcılığa ifade vermeye gitmiştim. Saldırı olduğu sırada savcılıkta ifade veriyordum. Beni de aramış öldürmek için. Ama bulamamış" dedi.
“Dekan Volkan Bayar'ı uzaklaştırmak için hiçbir şey yapmadı”
Fakültenin dekanı Prof. Cemil Yücel'in de Volkan Bayar'ın hedefi olduğu iddiasına değinen Aypay, "Dekan da Volkan Bayar'ı okuldan uzaklaştırmak için hiçbir şey yapmadı. Belki son zamanlarda bir husumeti oluşmuştur" dedi.
“Duruşmada şikâyetçi olduğu kişiyi tanıyamadı”
Doç. Aypay, eşinin yargılandığı dönemde Volkan Bayar'ın şahit olarak katıldığı bir duruşmada, hakkında şikâyette bulunduğu kişiyi tanıyamadığını söyledi. Aypay "Eşim yargılanırken, Volkan Bayar da şahitlik olarak gelmişti. Bir avukat, şikayetçi olduğu kişinin kim olduğunu göstermesini istediğinde, Volkan Bayar 'Ben o kişinin buradakilerden hangisi olduğunu bilemem' dedi. Volkan Bayar, kim olduğunu bilmediği bir kişi hakkında FETÖ'cü diye ihbar ediyorsa ve birileri de bu iftirayı fırsat bilip, iftiraya uğrayan hocaları üniversiteden uzaklaştırıyorsa, bu Volkan Bayar'ın birileri tarafından kullandığının ispatıdır" diye konuştu.
“Hesap verme korkuları var”
Aypay, Volkan Bayar'ın iftirası nedeniyle görevden uzaklaştırıldığını belirttiği eşi Prof. Ahmet Aypay'ın beraat etmesine rağmen üniversite yönetimi tarafından göreve başlatılmadığını ifade ederek, "Eşim Prof. Ahmet Aypay, beraat ettiği halde, üniversite yönetimi hâlâ keyfi olarak göreve başlatmıyor. Çünkü hesabını vermek korkuları var" dedi.
Rektör: Soruşturmanın ne zaman başlatıldığını hatılamıyorum
Aypay'ın iddialarının ardından Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Hasan Gönen, Bidebunudinle'ye konuk oldu. Gönen, "Volkan Bayar, hakkında soruşturma sürüyordu" dedikten sonra, "Soruşturma ne zaman başlatıldı?" sorusuna, "Tam hatırlamıyorum soruşturmanın ne zaman başlatıldığını. Ama devam ediyor" dedi.
“Bizim işimiz değil”
Gönen, Volkan Bayar'ın şikayetleri nedeniyle çok sayıda kişi hakkında işlem yapıldığının hatırlatılması üzerine, "Takdir edersiniz ki, bu bizim işimiz değil. Devletimizin ilgili birimlerinin işi. Devletimiz kılı kırk yararak işlem yapmıştır" dedi.
Bayar'ın korunduğuna ilişkin iddiaları değerlendiren Gönen, "Bu iddia kesinlikle doğru değil. Biz, devletin kanunlarının bize verdiği yetki ve sorumluluğu sonuna kadar taşıyan bir kurumuz" dedi.
