Gündem

Diyanet'e 5,7 milyar TL'lik bütçe yetmedi, yedek ödenek istenecek

Çiğdem Toker: Diyanet İşleri Başkanlığı 700 milyon lira ek ödenek isteyecek

17 Ağustos 2015 12:32

“2015 Kurumsal Mali durum ve Beklentiler Raporu”na göre Diyanet İşleri Başkanlığı kendisine ayrılan 5.7 milyar liralık bütçe yetmeyeceği için 700 milyon lira ek ödenek isteyecek. Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker’in aktarımına göre, bütçesi 11 bakanlığın bütçesinden fazla olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu yılki harcamaları 6,4 milyar liraya ulaşacak.

“Milli ve manevi değerlerimiz’ için askerliğin zorunlu olduğu bir ülkede gençlere, ‘candan, anadan ve yârdan’ geçin diyen Başbakanlık’a bağlı Diyanet, önce yedek ödenek talebinden fedakârlıkta bulunmayı düşünür mü?” sorusunu dile getiren Çiğdem Toker’in Cumhuriyet gazetesinde “Diyanet’e 5.7 milyar TL yetmemiş” başlığıyla yayımlanan (17 Ağustos 2015) yazısı şöyle:

                                             * * *

“Bütçesi 11 bakanlığın bütçesini geride bırakan Diyanet, camilere feda hutbesi göndermiş.

Askerliğin zorunlu olduğu Türkiye’deki camilere gönderilen hutbede, fedakârlık, “candan, anadan, yârdan geçebilmek” olarak tanımlanıyor.

Neye karşı? Milli ve manevi değerlerimize.

Ne için? “Din için, vatan için, bayrak için, ezan için, namus için ve yarınlarımız için”

Diyanet, bir yıl öncesine kadar başbakan yardımcılığına bağlı bir kurumdu. Davutoğlu başbakan olunca Diyanet’i kendisine bağladı. Dolayısıyla hutbenin, Davutoğlu’nun “evlatlarımızı feda edebiliriz” sözünden hemen sonraya rastlaması, olsa olsa rastlantıdır.

Hutbede, fedakârlık olarak tarif edilen “ölebilirsiniz” telkininin, “milli ve manevi değerlerimize karşı” olması önemli. Duymaya alıştığımız bir ezberden çok fazlası. “Milli ve manevi değerler”, hutbenin dil kurgusu içinde “feda”nın gerek ve yeter şartı gibi konumlanıyor.

Bir çeşit standart norm gibi. Bu norm bize, sınırın öte yanında, IŞİD’le savaşarak ölen Kürt gençlerin cenazelerinin ailelerine on gün boyunca teslim edilmeyişine neden suskun kalındığını da izah ediyor.

Biraz dolaylı bir izah ama olsun.

***

DİB her zaman dolaylı anlatımı seçmiyor. Mesela geçenlerde yayımlanan “2015 Kurumsal Mali durum ve Beklentiler Raporu”ndan öğreniyoruz ki, Diyanet, Maliye’den yedek ödenek isteyecekmiş.

Çünkü bütçeden ayrılan 5.7 milyar TL yetmeyecekmiş.

Zaten raporun son sayfasındaki tabloda, bu yıl harcamaların 6.4 milyar TL’ye ulaşacağı tahmini kayda geçiyor. Diyanet, bütçeden aktarılan başlangıçtaki paradan 700 milyon TL daha fazla harcayacağını tahmin ediyor ve bunu açıklıyor.

Raporda kamuoyuyla paylaşılan birkaç harcama kalemini aktaralım:

- Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü’nün bastırdığı eserler için ocak-haziran döneminde 10 milyon 783 bin TL harcanmış. Temmuz-aralık döneminde ise 9 milyon 620 bin TL harcanacakmış. (Not: Listedeki eserlerin 20 bin adedini Kürtçe Kuranıkerim oluşturuyor)

- Diyarbakır’daki Dini Yüksek İhtisas Merkezi inşaatına 5 milyon TL, Yozgat Eğitim Merkezi’ne 7 milyon TL, Başkanlık Kütüphanesi’nin onarımı için 2 milyon TL, 29 Kuran kursu için 2 milyon TL, yatılı Kuran kurslarına iaşe bedeli için toplam 19 milyon TL gönderilmiş veya gönderilecek.

Raporda sıralanan faaliyetler arasında bir de Rize ve Trabzon müftülüklerinde düzenlenen Aile Okulu Seminerleri var. Seminerlerde, “çocuklara yönelik bilinçaltı mesajlar ile çocuklara mahremiyet bilincinin kazandırılması” gibi konular işlenmiş.

***

Peki, Diyanet’in fazladan harcayacağı 700 milyon TL bütçe açısından ne anlam ifade eder?

Bu yıl üç siyasi partiye bütçeden aktarılan toplam Hazine yardımından, 170 milyon TL daha fazla mesela. (Hazine yardımı 531.1 milyon TL aktarıldı.)

Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın altı ayda harcadığı örtülü ödenekten ise biraz daha az. (Ocak-haziran döneminde harcanan para (797 milyon TL.)

Bu tablodan sonra cevabı malum bir soruyla bitirelim:

“Milli ve manevi değerlerimiz” için askerliğin zorunlu olduğu bir ülkede gençlere, “candan, anadan ve yârdan” geçin diyen Başbakanlık’a bağlı Diyanet, önce yedek ödenek talebinden fedakârlıkta bulunmayı düşünür mü?”