15 Temmuz Darbe Girişimi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eniştesiyle yaşadığı diyaloğu bu sözlerle anlattı

31 Temmuz 2016 01:38

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce "Saat 16.00'da öğrendim" dediği 15 Temmuz darbe girişimini 21.15 sıralarında eniştesinden öğrendiğini ve ilk tepki olarak, "Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var" dediğini söyledi.

A Haber ve Atv'nin ortak yayınında 15 Temmuz darbe girişiminde yaşadıklarını anlatan Erdoğan şunları söyledi: 

"Bu işi, olayın kronolojisine bakacak olursak 21.15 civarında falan İstanbul ve Ankara'da hareketlenme olduğunu duyuyoruz ama ben tabii, en önemlisi 21.30 civarında daha önce artık saatleri karıştırmıştık. Eniştem beni arıyor, "Beylerbeyi Sarayı'nın orada bir hareketlilik var, asker araçları geldi, sivil araçları durdurdular" diyor.

 

"Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var?"

 

Bu haberi aldıktan sonra inanamadım, "Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var?" dedim. MİT Müsteşarımızı aradık ama ulaşamadık. Aynı şekilde Genelkurmay Başkanımı aradım ona da ulaşamadım. Daha sonra Fidan'a ulaşma fırsatı bulduğumda kendisinden bu bilgileri aldım. İsabetli olsun verdiğim bilgi, arada özellikle Başbakanımızla irtibat halindeydik, şey noktasında tabii Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Meclis falan durumları gördükçe ciddi bir sıkıntı oluyordu. 10'a doğru sayın Fidan'a ulaşma imkanım oldu" 

 

"Pilota "Sen karanlıkta inebilir misin?" dedim"

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmaris'te kaldığı otelden ayrıldığına yönelik süreci ise şöyle anlattı: Bu akşamın en önemli yanı, ailemle beraber, bizi orada 15 dakika gecikmemiz olsa, bunlar Maalesef Nur Mağarası içinde olanları görememişler. Bizi de, orada gelmişler adresi soruyorlar, biz tabii otelde değildik, otele falan gidiyorlar. Bu arada tabii biz yayınımızı yaptık. Helikopterdeki pilotum, yıllardır sağ olsun yanımda. "Buradan Dalaman'a kaç dakikada gideriz?" diye sordum, "15 dakika" dedi. "Güvenliğim nedir?" dedim, "Ben yakınım bitene kadar yakalanmam" dedi, beni rahatlatan o oldu. Ve hemen biz ailecek dolduk, havalandık, kararttık ve, çünkü 4 ayrı noktada hazırlığımız vardı. En yakın Dalaman'dı. Bodrum vardı, Dalaman vardı, Çıldır vardı, İzmir vardı.

Burada tabii İstanbul'la irtibatımız devam ediyor. "Şu anda sana bildirmiyorum ama sen İstanbul ve Ankara arasında git" dedim pilota. Güvenmediğimden değil, yıllardır yanımda.

O pilot benim yıllardır beraber uçtuğumuz pilot. Daha sonra farklı bazı bilgiler geldi ve kendisine oradaki söylediğimiz şeyle şimdiki şey, "Pist karartılmış" dedi, işgal altında. Durum böyle olunca İstanbul Emniyet Müdürü'yle irtibat kurdum "Ne zaman temizleyeceksiniz" dedim, "10-15 dakika içinde" dedi. Kule işgalcilerden temizlendikten sonra hemen pist aydınlatıldı ve biz zaten devam ediyorduk ama kararımız inmekti. Pilota "Sen karanlıkta inebilir misin?" dedim, "İnerim ama sizi riske atamam" dedim. "Bizim uçağımız çok kısa mesafede durabilen bir uçak" dedim, "Riske atamam" dedi. "Sen tur at" dedim. "Gerekirse buraya ineceğiz" dedim. Kendi zaten farlarıyla bunu yapabilecek güçte. Ve aydınlatınca zaten problem kalmadı, indik."

İlgili Haberler