Gündem

Erdoğan hükümete sert çıktı: İzleme Heyeti'ne karşıyım, haberleri gazetelerden okuyorum!

'Bunlar doğru şeyler değil, bu işler istihbarat teşkilatlarıyla yürür'

20 Mart 2015 11:38

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, çözüm süreci kapsamında oluşturulacak İzleme Heyeti'ne ilişkin olarak, "Ben bu olaya olumlu bakmıyorum" dedi. Erdoğan, iki gün önce (18 Mart 2015) İzleme Komitesi'nde 5-6 kişinin yer alacağını, bu isimlerden bazılarının belirlendiğini açıklayan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın açıklamasına da göndermede bulunarak, "Ben gazetelerden okuyorum. Böyle bir şeyden doğrusu benim haberim yok. Şunu da çok net söylüyorum ben olumlu bakmıyorum" diye konuştu. "Bunlar doğru şeyler değil. Bu işler istihbarat teşkilatlarıyla yürür" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu işin yükümlüsü hükümet ise başladığı şekilde devam ettirmelidir. Bunlar benim samimi düşüncelerimdir" diye konuştu. Erdoğan, "Yeni bir roman mı yazdırılacak. Bunları da samimi bulmuyorum."

 

İzleme Heyeti'nde yer alacak isimler

 

Dün akşam saatlerinde HDP'den milletvekili adaylığı teklifi aldığını ancak teklifi reddettiğini söyleyen aktör Kadir İnanır, İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve Denizbank Yönetim Kurulu Bağımsız Üyesi Deniz Ülke Arıboğan, gazeteci yazar Avni Özgürel, İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Türkdoğan, Star Gazetesi Yazarı Ahmet Taşgetiren, Yeni Şafak yazarı Hilal Kaplan  çözüm süreci kapsamında oluşturulacak İzleme Heyeti'nde yer alan isimler arasında olduğu öne sürülmüştü. 

İzleme Heyeti'nde yer alacak isimlerden 6 asil ve 3 yedek üyenin belli olduğu iddiası hükümet ve HDP kanadı tarafından doğrulanmadı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Biz açıklama yapmadan hiçbir şeye itibar etmeyin" derken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de "İzleme Heyeti henüz kurulmuş değil, kesinleşmiş isimler de yok" diye konuştu.

Erdoğan, Ukrayna ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Ukrayna’da meydana gelen hadiseler ülkedeki tüm kesimleri yakından  ilgilendiriyor. Orada yaşayan Kırım Tatarı ve Ahıska Türkü kardeşlerimiz var orada yaşayan. Onlar da gerilimlerden etkileniyorlar. Türkiye olarak bu kardeşlerimizin durumunu yakinen takip ediyoruz. Tatar kardeşlerimizin yerel makamlar tarafından baskı altına alınmasını tasvip etmemiz mümkün değil.  Ukrayna konusunda ilkeli bir tutum sergiledik. Sıkıntılı dönemlerinde Ukrayna’nın ve dost halkının yanında durmaya devam edeceğiz.

Hem bizden beklentilerini dinleyeceğiz hem de bizim onlara sunabileceğimiz destek konusunda görüşlerimizi paylaşacağız. Ukrayna’nın doğusunda yaşanan krizi kalıcı çözümün ancak barışçıl yöntemlerle sağlanacağını düşünüyoruz.

Temennimiz ateşkesin muhafaza edilmesi.

 

Sorulara cevaplar

 

DAEŞ’e katılan yabancı savaşçılar?

Ülkemiz üzerinden Suriye’ye geçenler noktasında bizlere bunlara bildirilirse bizler bunları sınırda yakalar ve iade ederiz şeklinde açıklamalarımız oldu. Nihai rakamları bilemiyorum ama çok ciddi bir rakam olduğuna ben de şahidim. Bundan sonra da bize bildirilmesi halinde yakalayıp iade etmek görevimiz. Bize bildirilmiyorsa kimse kalkıp Türkiye’ye bunun hesabını soramaz.  Tunus’taki olayın neticesinde 20’yi aşkın turistik ziyareti yapmak üzere gelmiş olanların ölmüş olması katliam, büyük bir cinayettir. Tunus yönetimine de bu konudaki kınamalarımızı yazılı olarak bildirmiş haldeyiz. Terörün içinde yaşayan bir ülke olarak bu işlerin acısını iyi bilen bir ülke olarak bunları biliyoruz.

 

‘Bu bir katliam’

 

Terörün lokal, mevzi bir durum olmadığını, uluslar arası bir konu olmadığını hep söylüyoruz. Burada da böyle bir neticeyi görmüş bulunuyoruz. Gelen insanlar Tunuslu değil. Tunuslu da olsa değişen bir şey yok. Bir müzeyi gezmeyi gelmiş olan turistlere karşı yapılan eylemin kabullenir yanı yoktur. Bu bir cinayet, katliam. Bu katliama karşı da tüm ülkeler hep birlikte ayağa kalkmalıdır. Terörle mücadelede üzerimize ne düşüyorsa yapmaya varız. 12500 kişinin ülkeye giriş yasağı olduğunu ifade ediyor Dışişleri, Bakanım. Yakalanıp iade edilen sayının da 1170 olduğunu söylüyorlar.

İzleme Heyeti?

Ben gazetelerde okuyorum. Böyle bir şeyden benim haberim yok. Bu olaya da ben olumlu bakmıyorum. Başbakanlığım döneminde de "Akil İnsanlar Heyeti'nden bir grubun gitmesine nasıl bakarsınız?" dediklerinde bunu doğru bulmadığımızı o zaman da söylemiştim. Aynı şeyi şimdi de söylüyorum. İstihbarat kuruluşları ile bu işler yürür. Bizler o dönemde malum temsilcileri olan siyasi partiden 3 elemanı buraya gönderdik. Yine biz gönderdik. Hükümet olarak gönderdik. Bu sayının 3’ten 5’e, 7’ye çıkması veya ayrı bir grubun oraya gitmesi neyi değiştirecek ki. Birilerini tatmin için bu işler yapılmaz. Bunun dışındaki süreç kendi çerçevesi içinde kalmalıdır. Yeni bir roman mı yazdırılacak. Bunları da samimi bulmuyorum

İlgili Haberler