Gündem

Erdoğan’dan AB’ye vize çıkışı: Kusura bakma, biz yolumuza gidiyoruz, kiminle anlaşıyorsan anlaş!

Toplu açılış törenine Davutoğlu katılmadı

06 Mayıs 2016 18:32

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin terörle mücadele yasasıyla ilgili değişiklik yapma talebine yönelik olarak, ”Kusura bakma, hadi bakalım, biz yolumuza gidiyoruz. Sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan, onlarla da anlaş" dedi.

Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 22 Mayıs'taki 2. Olağanüstü Kongre'sinde genel başkan adayı olmamasıyla ilgili "Sayın Başbakan’a teşekkür ediyorum. Ben de başbakanlık bayrağını Sayın Gül’den devralmıştım. Daha sonra başbakanlığa taşıdık, bu bayrağı sayın Davutoğlu’na devrettik" diye konuştu.

Erdoğan, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesinin ardından sık sık dile getirilen 'fiili durumu' hatırlatarak "Geldiğimiz noktadan geriye dönüş yoktur. Yeni anayasanın diğer ihtiyaçlarla birlikte, bu yönetim tarzının kurumsallaştırılmasıyla sağlanacak şekilde hazırlanacağına inanıyorum" dedi. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılmadığı törende, Tayyip Erdoğan'ın yanında Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un oturması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, cuma namazını Eyüp Sultan Camisi'nde kıldı. Eyüp Sultan'ın türbesini de ziyaret eden Erdoğan, camiden Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile birlikte çıktı. Erdoğan, Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü'nden öğle saatlerinde Eyüp Sultan Camisi'ne geldi. Burada cuma namazını burada kılan Erdoğan'a, Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları eşlik etti.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Açılışını yapmak üzere geldiğimiz Eyüp Sultan Belediyesi yeni hizmet binası ve diğer eselerin hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Geleneksel mimarimizi yansıtmasıyla, çevreye duyarlı teknik özellikleriyle Eyüp Sultan'a yakışır bir eser oldu. Toplam bedeli 66 trilyon lirayı bulan yatırımların hayırlı olmasını diliyorum."

"Bu belde kutlu bir beldedir. Eyüp Sultan hazretlerinin 600'lü yıllarda başlattığı İstanbul'u fethi süreci Fatih Sultan Mehmed'in surları aşmasıyla son bulmuştur. Eyüp Sultan'sız bir İstanbul kalpsiz bir beden gibidir. Fetih sürecini ve ruhunu da yaşatmalıyız. 

"Malazgirt'e de önem vermeliyiz. 29 Mayıs'ta vasıl olacağımız İstanbul Fethi törenlerine önem veriyoruz. Bu yıl Yenikapı çok farklı olacak. Devlet inşallah bütün kurumlarıyla İstanbul tüm İstanbullularla fethi çok farklı kutlayacağız.

"29 Mayıs’ta Yenikapı çok farklı olacak. Şimdiden planlarınızı ona göre yapın. Devlet inşallah bütün kurumlarıyla, tüm İstanbullular fethi çok daha farklı kutlayacağız. On binlerce Eyüpsultanlı genci orada görmem lazım.

"İşte bunun için Balkan Harbi’ne, Çanakkale’ye, Kut’ül Amare’ye, Sarıkamış’a, Gazze savunmasına, 23 Nisan’a, 29 Ekim’e önem veriyoruz.

"Masum insanları öldüren, kafa kesen, yakıp yıkan teröristler İslam’ın en büyük düşmanıdır. Müslüman öldürmenin değil, yaşatmanın peşinde olan kişidir. İslam’ın yayılışı toprakların değil, gönüllerin fethedilmesi sayesindedir.

"Eyüp Sultan hazretleri İstanbul’un fethini amaçlayan bir sefer için buraya gelmiş ve surların dibinde şehit düşmüştür. Eyüp Sultan gönüllere saldığı aşkla fethi gerçekleştirmiştir.

"Bangladeş’te 75 yaşına dayanmış bir mücahidi, dünyevi hiçbir derdi olmayan bir kişiye idam veren zihniyeti, kusura bakmayın, ben lanetliyorum. Kinin, nefretin bu denli yaygınlaşması, bu tür idamları yapan anlayışı ne demokratik bir anlayış olarak görüyorum, ne adil bir yönetim olarak görüyorum ve huzurlarınızda lanetliyorum.

"Hiçbir Müslüman kendini bu vebalden kendini ayrı tutamaz. Türkiye dört bir yanından terör örgütlerinin ve onlara destek olan güçlerin dolaylı saldırısı altındayken şu anda Avrupa Birliği vize için “Terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz” diyor. Siz önce AP’nin yanında çadır kuran teröristlere müsaade ederken bu zihniyetinizi niye değiştirmiyorsunuz? Teröristlere çadır kurdurtacaksın, imkan sağlayacaksın, bunu demokrasi adına yaptığını söyleyeceksin. Ee, “Sana vize vereceğiz ama bu yasayı değiştir.” Kusura bakma, hadi bakalım, biz yolumuza gidiyoruz. Sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan, onlarla da anlaş.

 

"AK Parti kongresi hayırlı olsun"

 

Sayın Başbakan kongrede aday olmayacağını açıkladı. Hem AK Parti’nin kongre kararının tüzüğünün 70. Maddesi gereği Sayın Genel Başkan’ın, Başbakan’ın aldığı bu kararı ve aday olmama kararının hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Başbakan’a 20 aylık sürecinde verdiği hizmet için teşekkür ediyorum. Milletimiz bu ülke için tuğla üstüne tuğla koyan kimseyi asla unutmaz. Sayın Başbakan’ın da müstesna bir yere sahip olduğuna inanıyorum. Ben de huzurlarınızda, başdanışmanım, dışişleri bakanım olarak uzun yıllar çalıştığım, son 20 aydır başbakan olarak daha ileriye taşıdığım Sayın Başbakan’a teşekkür ediyorum. Ben de başbakanlık bayrağını Sayın Gül’den devralmıştım. Daha sonra başbakanlığa taşıdık, bu bayrağı sayın Davutoğlu’na devrettik.

Önemli olan sorumluluk sahibi olduğumuz zamanki çalışmalarımızla milletimizin ve rabbimizin huzurunda ibra olmaktır. 

40 yıllık dava arkadaşlarımın içinde olduğu, 12 yıla yakın süre genel başkanlığını yaptığım bu partiyi yakından takip etmem birilerini rahatsız ediyor. Niye rahatsız oluyorsun, bundan daha doğal ne olabilir. Cumhurbaşkanı olmam demek geçmişimle ve arkadaşlarımla kesmem anlamına mı gelir? Tam tersine ben bu kimlikle aday oldum, yüzde 52 teveccühle bu makama geldim.

Türkiye’nin son 13 yıldır, tabii hemen başladılar. Bak ekonomide ne olacak? Onlar avunup gitsinler, 2008’de de ekonomi dibe vuracaklar dediler. Teğet geçecek dedim, geçti mi, geçti. Boşuna davul zurna çalmayın. Bu millet dimdik ayakta, evelallah yarınlar bugünden daha da iyi olacak. Hiç endişe etmeyin.

 

"Tencere tava, hep aynı hava"

 

Biz sadece rabbimizin huzurunda rükuda eğiliriz. Türkiye’nin son 13 yıldır demokrasi ve ekonomi alanında yaşadığı büyük dönüşüm aynı zamanda büyük bir istikrar ve güven ortamına da imkan sağlamıştır. Geçmişte bu tür bayrak değişimleri çok büyük krizlere yol açardı. Geçen yıl iki önemli seçim geçirdik. Daha önce Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimleri.. Ne oldu?

Aynı oyunları Brezilya’da oynadılar. Ama tutmadı. Tencere tava, hep aynı hava. Bunların hiçbiri de ne demokrasimizde, ne ekonomimizde ciddi bir sarsıntıya yol açmıştı.

 

“Cumhurbaşkanı sayesinde
ülke yönetiminde boşluk olmuyor”

 

Bugünkü Türkiye dünün rotasız Türkiye’si değil. Türkiye’nin önünde 2020 hedefleri gibi kapsamlı ve heyecan verici bir yol haritası var. Milletimiz doğrudan kendi oyuyla seçtiği Cumhurbaşkanı sayesinde, ülke yönetiminde herhangi bir boşluk olmadığını, olmayacağını çok iyi biliyor. Esasen benim başkanlık sistemini gündeme getirmemenin sebebi budur. Bilhassa 7 Haziran seçimleriyle 1 Kasım seçimleri arasındaki belirsizlik döneminin güçlü cumhurbaşkanlığı sayesinde geçilmesi milletimizin memnuniyetini daha da artırmıştır.

 

“Geldiğimiz noktadan dönüş yok”

 

Geldiğimiz noktadan geriye dönüş yoktur. Yeni anayasanın diğer ihtiyaçlarla birlikte, bu yönetim tarzının kurumsallaştırılmasıyla sağlanacak şekilde hazırlanacağına inanıyorum. Buradan bir kez daha açıkça ifade ediyorum. Yeni anayasa meselesi Tayyip Erdoğan’ın şahsi meselesi değildir. Başkanlık Erdoğan’ın kişisel talebi değildir. 

 

“Meclis’tekileri görüyorsunuz değil mi, Türkiye’yi terörize etmeye çalışıyorlar”

 

Meclis Genel Kurulu’nda olanları, komisyonlarda olanları görüyorsunuz değil mi? Ah kardeşlerim, başkanlık sisteminin olduğu bir ülkede bunları göremezsiniz. Bunlar tabii Türkiye’yi terörize etmeye çalışıyorlar. Ama bunlara evet, vatansever parlamenterler fırsat vermeyecekler. Yeni anayasa sadece bir kişiye, bir partiye, bir makama hizmet edecek değildir. Milletimizin tamamının anayasası olacaktır bu yasa. Millete karşı sorumluluk hisseden herkesin bu sürece katılması gerekiyor. Başkanlık sistemi bir kişiye bir defaya mahsus bir uygulama olmayacaktır. 

 

“Başkanlıkla Türkiye’nin birinci
başkanı göreve başlayacak”

 

Başkanlık sistemi bize yeni değil, bizim için gelenekseldir, geleneksel.  Şu anda 64. hükümet görev başında, 22 Mayıs’tan sonra 65. hükümet kurulacak. Şahsım, bu görevde bulunuyorum. Başkanlık sistemine geçtikten sonra milletin takdiriyle göreve gelecek kişi Türkiye’nin 1. başkanı olarak göreve başlayacak. Korkmaya gerek yok. Herkesten bu değişime katkı vermesini istiyoruz.