Yaşam

"Çocukların yıllarca istismar edip annelerini ölümle tehdit eden adamı tutuklamak için neyi bekliyorsunuz?"

"Bu adamın bir de üstüne çocukların annelerini öldürmesini mi bekliyorsunuz?"

24 Nisan 2017 12:53

Hürriyet yazarı Melis Alphan, yargıya da intikal eden bir cinsel taciz olayını köşesine taşıdı. "Ankara Saray’da yaşayan bu kadının iki kızı 2002’de babalarının cinsel istismarına uğradıklarını söyleyerek şikâyetçi oluyor. Ancak dava takipsizlikle sonuçlanıyor. Sonradan küçük kız annesine ablasının baskısıyla yalan söylediğini, babasının ona hiçbir şey yapmadığını söylüyor" diyen Alphan, "Ama çok sonradan öğreniliyor ki, küçük kız aslında yalan söylememiş, babanın gerçekten de cinsel istismarına maruz kalmış ama 'Annene söylersen seni de anneni de öldürürüm' tehditleri yüzünden geri adım atmış. Meğer her ikisi de 6-7 yaşlarından beri babanın cinsel istismarına uğruyorlarmış" diye yazdı.

Melis Alphan'ın "Sayın savcı, bu istismarcıyı neden tutuklatmıyorsunuz?" başlığıyla yayımlanan (24 Nisan 2017) yazısı şöyle:

“Bu olay ne kazaya ne depreme ne de ölüme benziyor. Kanımın son damlasına kadar bu işin peşini bırakmayacağım” diyor acılı bir anne.

Çaresizlikten doğan bir güç.

Adalete sığınmış, tek seçeneği.

Lakin adaletten ses yok.

*

Ankara Saray’da yaşayan bu kadının iki kızı 2002’de babalarının cinsel istismarına uğradıklarını söyleyerek şikâyetçi oluyor. Ancak dava takipsizlikle sonuçlanıyor. Sonradan küçük kız annesine ablasının baskısıyla yalan söylediğini, babasının ona hiçbir şey yapmadığını söylüyor. Ama çok sonradan öğreniliyor ki, küçük kız aslında yalan söylememiş, babanın gerçekten de cinsel istismarına maruz kalmış ama “Annene söylersen seni de anneni de öldürürüm” tehditleri yüzünden geri adım atmış. Meğer her ikisi de 6-7 yaşlarından beri babanın cinsel istismarına uğruyorlarmış.

Ve bu iki çocuk da biri 2002’de, diğeri 2012’de olmak üzere, intihara teşebbüs ediyor.

Anne gerçeği 2017 yılında öğreniyor. Geçen süre zarfında, babalarının bu iki kız çocuğu dışında diğer kızlarını da istismar ettiğinin farkına varıyor. Çocuklarını istismar ederken bağıramasınlar diye ağızlarına koli bandı yapıştıran bir ‘baba’dan söz ediyoruz.

Ve son olarak, şu anda 14 yaşında olan en küçük kızları bir gün ağlayarak annesine açılıyor. Babasının evde çıplak gezdiğini, mastürbasyon yaptığını, başka kadınlarla telefonda görüntülü ve müstehcen konuştuğunu anlatıyor.

Başka bir gün, çocukların halası, babanın telefonunu ele geçiriyor ve başka bir kadınla kendi öz kızına dair cinsel içerikli mesajlaşmalarını görüyor.

Bu adam aynı zamanda medyum olduğu iddiasıyla kadınlara cinsel tacizde bulunuyor. “Benimle ilişkiye girerseniz cinler size dokunamaz”diye onları kandırmaya çalışıyor.

*

Şimdi bu anne soruyor: “Evlatlarına bu pis eylemleri yapan adamın dışarıda dolaşması ne kadar doğrudur?”

Herhalde daha geçerli bir soru olamaz.

İşin ilginç yanı, savcı 4 aydır soruşturuyor; bu kadar iddia, pek çok kişinin tanıklığı varken hâlâ dava açılmadı, hâlâ bu adam dışarıda. Çocuklarını istismar eden, hacı hoca ayağına başka kadınları kandıran bu adam hâlâ tutuklanmadı.

Evden uzaklaştırma kararının süresi dolar dolmaz eve gidip kızların annesine “Cezaevine girersem boşuna girmem, seni de öldürür öyle girerim” diye tehditler savuran, bunu aleni bir şekilde yapan, komşulara ve çocuklara her fırsatta söyleyen bir adamdan söz ediyoruz.

*

Bu konuda açıkça önleyici ve koruyucu mekanizma çalışmıyor. Alınması gereken tedbirler alınmıyor.

Bu adam şimdi delilleri karartmaya çalışıyor. Savcı bunu görmüyor mu?

Adam sağda solda herkesi tehdit ediyor. Sahte deliller üretmeye çalışıyor. Yalancı şahitler bulmaya çalışıyor. Tanıklık yapacak kişileri arayıp tehdit ediyor ki tanıklık yapamasınlar. Anneyi tehdit ederek şikâyetinden vazgeçirmeye çalışıyor.

Adama ait cep telefonu ve bilgisayar kayıtları haftalardır kalemde duruyor ve incelemeye gönderilmiyor.

*

Sayın Savcı...

Hâlâ neyi bekliyorsunuz?

Yıllarca çocuklarına cinsel istismarda bulunan bu adamın bir de üstüne çocukların annelerini öldürmesini mi?