Politika

ÇİÇEK'TEN "BAĞLANTI" KANAATİ ANKARA (A.A)

27 Mart 2011 18:02

-ÇİÇEK'TEN "BAĞLANTI" KANAATİ ANKARA (A.A) - 27.03.2011 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Gazeteci Ahmet Şık tarafından yazılan ''İmamın Ordusu'' isimli yayımlanmamış kitabın içeriğinde olduğu ifade edilen hareketle ilgili yazılmış bir çok kitap bulunduğunu belirterek, ''Soruşturmayı yürüten savcı ve savcının görev yetki ve sorumluluk alanına baktığımızda kitap olmanın ötesinde bağlantı kurulduğu gibi bir kanaat var bende'' dedi. Cemil Çiçek, Kanal 7 televizyonunda canlı yayınlanan Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı. Gazeteci Ahmet Şık tarafından yazılan ''İmamın Ordusu'' isimli yayımlanmamış kitabın toplatılmasıyla ilgili soru üzerine Çiçek, kitabın içeriğinde neler olduğunun bilinmediğini, iddianame ortaya çıktığında bunun da ortaya çıkacağını söyledi. Cemil Çiçek, şöyle devam etti: ''Şimdi karışık, bulanık, kirli, temiz, hepsi birbirine karışmış vaziyette. Herkes kendi ideolojisine göre değerlendirme yapıyor. Türkiye'de bir kısım şahıslar var şu an tutuklu. Bu tutuklu kişilerin yazdığı bir sürü kitaplar var aynı mealde. Bu kitaplar, kitap olduğu zaman Türkiye'de hiçbir şey olmadı, kitapçılarda bu kitapların hepsi serbest. Bu bahsedilen kitabın içeriğinde olduğu söylenilen hareketle ilgili de yazılmış bir sürü kitap var. Ne oldu? Satılıyor piyasada. Demek ki burada farklı bir durum var. Bunun ortaya çıkması lazım. Bu işlemleri yapan organ bir yargı merci. CMK'nın 250. maddesine giren suçları soruşturan bir yargı merci, basın suçlarına bakan bir savcının kararıyla olan bir iş değil bu. Eğer sadece bir yazılı belgeyle, bilgiyle ilgili olsaydı basın savcılığı devreye girerdi.'' CMK'nın 250. maddesi kapsamına, ''uyuşturucu suçları, çete, mafya suçları veya devlet aleyhine işlenen, meşru bir hükümeti silah zoruyla alaşağı etmek'' gibi suçların girdiğini anımsatan Çiçek, şöyle konuştu: ''Demek ki soruşturmayı yürüten makama baktığınızda, bu iş ve işlemler ne kadar doğru, yanlış bilemeyiz ama onunla irtibatlı olduğunun en azından hukuk açısından dışardan görülmesi gerekir. Değilse bir kitap sebebiyle o savcı böyle bir işlemi yapamaz, yetkisi yok. Mutlaka bu faaliyetin ya uyuşturucu vesaire olması lazım ki ortada böyle bir durum yok ya çete mafya, çıkar ilişkisi olması lazım, bu da yok. Ya da devlet düzenine karşı silahlı eylemlerle ilgili, yani Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek gibi, o suçlarla ilgili bir husus olmalı ya da bu hususla irtibatı olduğu kabul edilmeli ki bununla ilgili iş ve işlem yapılsın.'' Çiçek, hukukta hiç bir işlemin tek başına yapılamayacağını, yapılan işlemlerin başka bir yargı organınca denetiminin yapılacağını söyledi. Soruşturma safhası gizli olduğu için eksik ve yanlış değerlendirmeler yapılabildiğini ifade eden Çiçek, şunları kaydetti: ''Bizim yargı mercilerinden beklentimiz şudur, toplumu böylesine günlerce içeriğinde ne var ne yok, neden dolayı bu irtibat vardır ya da yoktur, bunun kamu vicdanında da açıklığa kavuşması bakımından bu soruşturmaların bir an evvel bitmesi temennimizdir. O kitabın içinde olduğu ifade edilen hareketle ilgili olarak yazılmış bir sürü kitap var. Soruşturmayı yürüten savcı ve savcının görev yetki ve sorumluluk alanına baktığımızda kitap olmanın ötesinde bağlantı kurulduğu gibi bir kanaat var bende. Ne kadar sağlıklı, ne kadar sağlam bunu ben bilemem. İddianame haline gelince herkes okuyup bilecek.'' Bu konularla ilgili yapılan yayınların Türkiye'nin dış dünyadaki imajını kararttığını söyleyen Çiçek, ''Bu benim görev alanıma giren bir iş mi? Yargısal bir iş. Yargısal faaliyetin hiç bir noktasında hükümet yoktur, idare yoktur. Savcıya 'bunu yapma mı' diyeceğim. Benim böyle bir yetkim var mı? Soruşturma yürütülüyor, soruşturma yürüten kişi sorarak mı yapıyor?'' dedi. Ekonomideki aksaklıktan hükümetin sorumlu olacağını ancak falanca savcının, hakimin yaptığı işin hesabını hükümetin vermeyeceğini kaydeden Çiçek, ''Hakimin yanlış kararının hesabını ben niye vereyim?'' diye konuştu. -YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI- CHP'nin hazırladığı Anayasa taslağında, ''Laiklik'' kavramının yeniden tanımlanmasının önerildiğinin belirtilmesi üzerine Çiçek, yeni bir Anayasa'ya ihtiyaç olduğunu herkesin kabul ettiğini söyledi. Çiçek, CHP'nin çalışmasının içeriğini bilmediğini belirterek, ''Bir şeyi yeniden yorumlayacağız derken, inşallah eskisine taş çıkartmaz'' dedi. Bir başka soru üzerine Cemil Çiçek, TÜSİAD'ın hazırladığı yeni Anayasa'ya katıldıkları veya katılmadıkları noktalar bulunduğunu belirtti. ''(Biz söylemek istediklerimizi kendimiz söylemiyormuşuz da TÜSİAD'a söyletiyormuşuz) TÜSİAD'ın AK Parti karşısındaki tutumu bellidir. Bizim TÜSİAD'ın çalışmasıyla hiçbir fiili, fikri ilişkimiz yok. Ama bu çalışmalardan istifade ederiz. Katıldığım noktalar var ama hiç katılmadığım, hayatta katılmayacağım noktalar da var'' diye konuştu.