Gündem

CIA, rehineleri teslim alan MİT'in operasyonundan nasıl haberdar oldu?

CIA Başkanı John Brennan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı rehinelerin serbest kalmasından ötürü kutlamış

22 Eylül 2014 11:04

CIA, IŞİD’in elindeki 46 Türk vatandaşının 101 gün sonra serbest kalmasında MİT'in yürüttüğü teslim alma operasyonundan son anda haberdar olmuş. Bölgede insansız hava araçları (İHA) aracılığıyla rehineleri taşıyan konvoyu tespit eden CIA yetkilileri MİT'ten bilgi alarak herhangi bir müdahaleye karşı gerekli önlemleri almış.

Milliyet'ten Serpil Çevikcan'ın MİT operasyonuna ilişkin CIA'in izlenimlerini "CIA Başkanı’ndan Fidan’a kutlama" başlığıyla köşesine taşıdığı (22 Eylül 2014) yazısı şöyle:

Başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere devlet üst düzey yönetimi, derin bir “oh” çekmiş durumda.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, Başbakanlık muhabirimiz Kıvanç El’e söylediği gibi “Sabır, detaylı çalışma, zekâ ve metanet”le özetlenen bir operasyon söz konusu.

Operasyonun nasıl gerçekleştiği konusunda son 48 saattir kamuoyuna çok sayıda detay yansıdı.

Edindiğimiz bilgiler çerçevesinde bunlara ilave edilecek kimi noktalar var.

Rehineleri sınıra taşıyan konvoyun her aşamada Türkiye tarafından yakından izlendiğini, risk halinde devreye girmek üzere birçok birimin hazır olduğunu dün öğrenmiştik.
Tamamen “yerli” olduğu ısrarla vurgulanan operasyon öncesi, özellikle konvoyun güvenliğini sağlamak noktasında yürütülen kimi temaslar dışında herhangi bir yabancı katkı yok.

 

Kara ve hava takibi

 

Bu nedenle Musul’dan başlamak üzere Türk istihbarat görevlileri, rehineler teslim edilene kadar her aşamada konvoya uzaktan refakat ettiler.

Rehinelerin, konvoyu etkin olduğu bölgelerden getiren IŞİD’lilerden riskli bölgelerde teslim alınmamasının en önemli nedeni açık hedef haline gelme endişesi.

Türk vatandaşlarının buralarda teslim alınarak konvoy halinde Türkiye’ye taşınması durumunda oluşabilecek risk nedeniyle IŞİD’in rehineleri sınırda, sivil bir heyete teslim etme isteğine itiraz edilmedi.

Yol boyunca ayrı ayrı yerlerde önlem alan Türkiye, temasta olduğu grupları da konvoyun güvenliği konusunda uyardı. Karadan alınan bu önlemlerin yanı sıra, konvoy havadan da sürekli takip edildi. Bütün bu önlemlere rağmen oluşabilecek herhangi bir aksi duruma karşı B ve C planları da yapıldı. En büyük endişe ise konvoyun herhangi bir çatışmanın ortasında kalması ya da rehineler nedeniyle bir çatışma yaşanmasıydı.
Rehinelerin teslim alınacağı noktada ise özel bir güvenlik sağlandı.

 

ABD görünce...

 

IŞİD’in etkin olduğu bölgelerdeki tüm hareketler, ABD tarafından yakından izleniyor.

IŞİD’i havadan vuran, bölgede istihbarat kapasitesi yüksek olan ABD, final operasyonundan ne zaman ve nasıl haberdar oldu?

Daha önce IŞİD’e ait bazı konvoyları vuran ABD’nin, uzunca bir mesafeyi güvenlik önlemleri altında geçen konvoyu insansız hava araçları (İHA) kanalıyla tespit ettiği öğrenildi.

Edindiğimiz bilgilere göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait insansız hava araçlarının yoğun hareketliliği, eşzamanlı olarak sınıra yaklaşmakta olan bir konvoyun varlığı üzerine ABD alarma geçiyor.

Kendi İHA’larından benzer görüntüyü alan ABD’liler, Özel Kuvvetler’le temasa geçerek, bu hareketlilik ve konvoya ilişkin bilgi talep ediyorlar.

Neden?

Çünkü IŞİD’lilerin kontrolündeki söz konusu konvoy, ABD açısından vurulabilecek bir hedefe her an dönüşebilir.
İşte bu kritik dakikalarda kurulan temas sonrasında ABD de rehine kurtarma operasyonundan son aşamasında haberdar oluyor ve herhangi bir müdahaleye karşı gerekli uyarı yapılıyor.

 

İlk kutlama başkandan

 

Sonuçta 46 Türk vatandaşı, dolambaçlı bir yoldan geçirilerek sınırda MİT elemanlarına teslim ediliyor.
Birkaç paragrafta kolayca yazılabilen bu operasyon aslında çok riskli, zor ve kırılgan bir süreci ifade ediyor.

Bu operasyonun ABD’nin koalisyon ortakları ile birlikte IŞİD’i en etkin olduğu alanlarda vurmaya hazırlandığı bir dönemde gerçekleştiğini de unutmamak gerekiyor.

Ankara, MİT marifetiyle çok zor bir coğrafyada, burunları kanamadan 46 vatandaşını çıkararak aileleriyle buluşturmayı başarıyor.

Tabii ki topyekûn bir başarı hikâyesi söz konusu ancak organizasyonun can damarı MİT.

Bu nedenledir ki hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hem de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kutlama listesinde ilk sırada MİT ve Başkanı Hakan Fidan yer aldı.

Peki, Fidan’ı kutlayanlar listesinde en dikkat çeken isimlerden biri kim?

CIA Başkanı John Brennan’ın Fidan’ı sıcağı sıcağına kutlayan ilk isimlerden biri olduğunu öğrendik.

Suriye’de yaptığı operasyona rağmen vatandaşlarını IŞİD’ten kurtaramayan ve kısa süre önce gazeteci iki vatandaşı IŞİD tarafından infaz edilen ABD, bölgedeki riskleri en iyi bilen ülke.
Yine iyi biliniyor ki ABD’nin IŞİD’e her an yönelecek operasyonunun ana dinamiği de CIA.

İşte o CIA’nın Başkanı, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı telefon görüşmesinde kutluyor.

Bu görüşmede, kuşkusuz kutlama dışı anlamlar da içeriyor.
MİT’in kimi kritik süreçlerde bölgeden rehine kurtarma operasyonları çerçevesinde değişik ülkelerden destek talep edilen bir kurum olduğu biliniyor.

Örneğin daha önce Fransız ve İspanyol vatandaşlarının kurtarılmasında rol oynamıştı.

İran ve Lübnan vatandaşlarının çıkarılmasında da MİT’in katkıları olmuştu.

46 Türk vatandaşının kurtarıldığı operasyon, MİT’e, bu belalı coğrafyadan rehine kurtarma operasyonlarında ayrı bir ün kazandıracağa benziyor.