Gündem

CHP'li Ercan Karakaş'tan tüzük değişikliği önerisi: 3 seçim kaybeden genel başkan bıraksın

CHP'nin tüzük kurultayı iki gün sürecek

16 Şubat 2018 16:02

CHP’nin 9-10 Mart tarihinde yapacağı Tüzük Kurultayı öncesinde CHP’li Ercan Karakaş, “CHP için Örgütsel Reform Önerileri” paketini açıkladı. Tüzük kurultayını açıklayan genel merkezin değiştirilecek tüzük maddelerinde ilave edilecek düzenlemelerin yer almadığına dikkati çeken Karakaş, “Sağlıklı bir tartışma için bunlar kurultay ilanında yer almalıydı. Bu eksikliğin giderilmesi gerekir” dedi. CHP'li Karakaş, partiyi üç seçimde başarılı kılamayan genel başkanın görevini bırakması için gereken düzenleme yapılması önerisinde bulundu.

Karakaş’ın CHP’de Örgütsel Reform İhtiyacına yönelik açıkladığı öneri paketinde partinin dar bir kadro dayalı kadro parti olmadığı ifade edilerek, “CHP, bir üye-örgüt ve program partisidir. O nedenle sürekli bir biçimde üye tabanını genişletmek; üyelerin niteliğini geliştirmek; parti örgütünü güçlendirmek için çaba sarfedilmesi gereklidir” dendi.

Milletvekili, belediye başkanlığı, yerel meclis üyeliklerini en çok üç dönemle, il ve ilçe başkanlıklarını da 10-12 yılla sınırlanması önerisinden bulunan Karakaş, Partiyi üç seçimde başarılı kılamayan genel başkanın görevini bırakması için gereken düzenleme önerisinde bulundu.

Karakaş’ın “CHP İçin Örgütsel Reform Önerileri” ve değerlendirmeleri şöyle:

Çağdaş demokratik bir sol parti olarak CHP’nin dinamik, üretken ve organizasyon yeteneği yüksek bir parti örgütüne sahip olması, en az, temel değerlere dayalı bir program kadar önemlidir.

O nedenle, sosyal demokrat partilerde değişen koşullara göre örgütsel işleyişi gözden geçirmek ve yenilemek bir gerekliliktir. Nitekim özellikle Avrupa ülkelerindeki sosyal demokrat partilerde, örgütsel yenilenme ve partinin toplumun katılımına açık hale getirilmesi konularındaki çalışmaları son yıllarda hızlanmış durumda. Çeşitli ülkelerdeki örgütsel reform çalışmalarına bakıldığında; üyelerin katılımının genişletilmesi, parti içi demokrasinin derinleştirilmesi, partideki kolların ve platformların çoğaltılması, üye olmayanların da parti çalışmalarına katılımlarının olanaklı hale getirilmesi ve parti dışındaki örgütlerle işbirliğini geliştirme gibi düzenlemeler öne çıkmaktadır. Parti örgütünün halkla iç içe ve yüz yüze olması, halkın sorunlarını dinlemesi (“dert dinleyen parti”) için de yeni yöntemler geliştiriliyor. Çünkü, Avusturyalı bir sosyal demokrat siyasetçinin dediği gibi, “insanlar karşılarında callcenter değil insan görmek istiyorlar”

Dikkat çeken diğer bir yenilik de bazı ülkelerde parti başkanı veya başbakan -veya Fransa’da olduğu gibi cumhurbaşkanı- adayının üyelerin katılımının yanı sıra partili seçmenlerinin de katılımıyla belirlenmesidir. Bugüne kadar görülmeyen bir uygulama da Almanya’da, SPD’nin hükümet ortaklığına katılıp katılmama kararını üyelere bırakmış olmasıdır.

CHP’de örgütsel reform ihtiyacı

CHP kendini dar bir gruba dayalı bir kadro partisi olarak değil bir kitle partisi, sosyal demokrat halk partisi olarak tarif etmektedir. Kitle partisi, aynı zamanda üye partisi ve üyelere dayalı olarak yaygın biçimde örgütlülüğü olan parti demektir. Diğer bir deyişle CHP, bir üye-örgüt ve program partisidir. O nedenle sürekli bir biçimde üye tabanını genişletmek; üyelerin niteliğini geliştirmek; parti örgütünü güçlendirmek için çaba sarfedilmesi gereklidir.

Meclis seçimlerinde fermuar yöntemi 

CHP’nin başarılı olabilmesi için üye, örgüt ve program partisi niteliğini hızla geliştirmesi gerekir. Böyle bir parti anlayışı bir zihniyet değişikliği anlamına geldiğinden, örgütsel yenilenme süreci parti içi eğitimle de desteklenmelidir. Aksi takdirde kağıt üzerinde yapılan tüzük değişikliklerinin kağıt üzerinde kalmasını önlemek mümkün değildir. Son tüzük değişikliği ile %25 iken %33’e çıkartılan cinsiyet kotasına -belediye meclis seçimlerinde fermuar yöntemi uygulanmasına ve başta büyük kentler olmak üzere yeteri kadar kadın aday adayı olmasına rağmen- uyulmamış olması da bunu gösteriyor. Aynı durum gençlik kotası için de söz konusudur.

CHP’nin, ülke için savunduğu çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi kendi içerisinde de uygulaması hem Türkiye siyasi kültürüne önemli bir açılım getirmiş olur hem de halk nezdinde inandırıcılığını güçlendirir.

Düzenlemeler

CHP, darbe döneminin kısıtlayıcı ve yasakçı siyasi partiler ve seçim yasalarının değişmesi yönündeki çalışmalarını sürdürmelidir. Diğer yandan da bu yasalara rağmen, gerçekleştirilmesi mümkün olan düzenlemeleri de yapmalı, parti reformunu gerçekleştirmelidir. Bu çerçevede tüzükte yapılacak değişikliklerle aşağıdaki düzenlemelerin getirilmesi yerinde olacaktır:

- Aday üyelik uygulamasını yeniden başlatmak ve bu sürede aday üyeler için temel eğitim seminerlerine katılımı zorunlu kılmak.

- Aidatı zorunlu hale getirmek, üyelik başvurusu esnasında aidat “taahhütnamesi” de almak.

- Üyelerin ve örgütlerin parti politikalarının oluşumuna katılımının kanallarını açmak. Parti örgütlerinin kendi kongrelerinde karar altına almak koşuluyla, politik ve örgütsel konularda kurultaya doğrudan karar tasarısı sunabilmelerini olanaklı kılmak.

- Kongreleri ve kurultayı ülke sorunlarının tartışıldığı platformlara dönüştürmek. İlçe ve il kongrelerinin genel merkezden bağımsız olarak yapılmasını sağlamak.

- Partide kolları ve platformları çoğaltmak, buralarda üye olmayanlara da söz ve öneri yapma olanağı tanımak. Platformları, bilim ve araştırma / kültür ve sanat / ekonomi ve sosyal haklar / eğitim vb. olarak yeniden düzenlemek.

- Milletvekilli, belediye başkanı ve yerel meclis adaylarının seçimini örgüt yapısının olduğu heryerde aidatını ödeyen tüm üyelerle yapmak. Milletvekili seçimleri için genel merkeze belirli uzmanlıkları ve/veya temsil nitelikleri olan dışarıdan adaylar için %5 kontenjan hakkı tanımak. Cinsiyet, gençlik ve engelli kotalarının uygulanmasını güvence altına almak ve de önseçimlerin seçimlerden altı ay önce yapılmasını sağlamak.

- Milletvekili, belediye başkanlığı, yerel meclis üyeliklerini en çok üç dönemle, il ve ilçe başkanlıklarını da 10-12 yılla sınırlamak. Partiyi üç seçimde başarılı kılamayan genel başkanın görevini bırakması için gereken düzenlemeyi yapmak.

- Üyelik bilgilerini tüm üyelere açık hale getirmek. Seçimle gelenlerin seçimle gitmesini sağlamak. Yenilenmenin olağanüstü kongre yoluyla gerçekleşmesini esas almak.

- Parti içi seçimlerin parti içi çoğulculuğun, demokratik katılımın ve temsilde adalet ilkesinin gereği olarak birleşik liste (çarşaf liste) ile yapılmasını kural haline getirmek.

- MYK’nın -onlarca yıl olduğu gibi- PM’de gizli oyla seçilmesini sağlamak, MYK’yı 15 üye ile genel başkan yardımcılığını 4 üye ile sınırlamak, örgüt işlerini yeniden Genel Sekreter’e ve 4 yardımcısına bırakmak.

- Bakanlıkların çalışmalarını düzenli olarak izleyebilmek. Sivil toplum ve yurttaşlar için başvuru ve öneri yapma adresi olmak ve iktidara hazırlanma çalışmasını etkin hale getirebilmek için gölge kabine oluşturmak.

- CHP’li yerel yönetimler arasında kardeş belediyecilik uygulamasına gitmek, belediye uygulamalarının yerel yönetim programlarına uygun çalışmalarını denetlemek, belediye başkanlarının 3 ayda bir örgüte bilgi vermeleri ve en az ayda bir tam gün halkı dinlemelerini sağlamak.

- Genel merkezle örgütler, örgütlerle üyeler arasındaki iletişimi sürekli ve düzenli bir biçimde sürdürmek. Bu çerçevede nitelikli bir üye gazetesi çıkarmak, bu gazeteyi örgütlerin yanı sıra aidatını ödeyen tüm üyelere ücretsiz olarak göndermek.

- Sosyalist Enternasyonal’in yanı sıra büyük ve önemli ülkelerin sosyal demokrat partileri ile CHP arasındaki iletişimi ve işbirliğini düzenli ve sürekli hale getirmek için karşılıklı olarak koordinasyon kurulları oluşturmak.

- Geldiği görevi kendisinin ve yakınlarının çıkarları doğrultusunda kullananlara kesin ihracı için tüzüksel düzenleme yapmak. Bu çerçevede parti içi etik kuralları açık ve somut hale getirmek.

- Parti üyelerinin, aday adaylarının eğitimi seçimlere belirli bir süre kala değil iki seçim arasında da sürdürmek. Bu çerçevede parti okulunu güçlendirmek. Tüzükte yer alan eğitim bütçesinden hiçbir kesinti yapmamak.

Hiç kuşkusuz yukarıda önerilen düzenlemelere yenilerini eklemek mümkündür. Bu kez örgüt reformu ve onun gerektirdiği tüzük değişiklikleri tüm üyelere ve topluma açık bir şekilde yapılmalıdır. Sağlıklı yol budur.

Elbette örgütsel reformların bir sonuç vermesi, her şeyden önce CHP’nin ideolojik doğrultusunun, kimler ve hangi hedefler için siyaset yaptığının belirgin olmasına bağlı olacaktı