Gündem

CHP'den Türkiye'de Kadın Cinayetleri Raporu: 2016'dan bu yana bin 21 kadın öldürüldü

"Son 3 yılda en az 870 kadın şiddet gördü ve en az 342 kadın tecavüze uğradı"

25 Eylül 2018 23:51

T24 Haber Merkezi

CHP Giresun Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Necati Tığlı’nın 2016, 2017 ve 2018 yıllarında işlenen cinayet, tecavüz ve şiddet verilerini 6’şar aylık dönemler halinde gruplandıran Türkiye’de Kadın Cinayetleri Raporu’nu açıkladı.

Kadın hakları üzerine faaliyet gösteren örgütlerin dokümantasyonlarından ve basında yer alan haberlerden yararlanılarak hazırlanan rapora göre, Türkiye’de 1 Ocak 2016 ile 31 Ağustos 2018 arasında en az bin 021 kadın öldürüldü, en az 870 kadın şiddet gördü ve en az 342 kadın tecavüze uğradı. Raporada kadınlara yönelik baskılarda yargı ve adliyenin hukuksuzluğunun, mahkemelerin suçlular hakkında iyi hal uygulama girişimlerinin, toplum duyarlılığı ve kadınların geleceği açısından endişe verdiği belirtildi.

CHP tarafından hazırlanan rapor şöyle:

2000’li yıllardan beri kadının sosyal statüsünde ve topluma katılımında sistemli ve bilinçli bir geriye gidiş söz konusudur. Cumhuriyet döneminde haklarını almış kadınlarımız AKP iktidarı sürecinde sosyal, siyasal ve ekonomik hayattan sistemli şekilde dışlandı. Oysa demokrasinin beşiği olan Avrupa’da dahi kadının sosyal ve siyasal hayatta yeri yokken, Türkiye Cumhuriyeti’nin aydın kadınları devrim niteliğinde atılımlara imza atarak erkek ile eşit şartlara kavuşmuş, hem siyasal hem soysal hem de ekonomik hayatta haklarını almışlardı.

Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” diyor. Biz, bu sözün söylenişinden 95 yıl sonra ülkemizde kadın erkek fırsat eşitsizliğini tartışıyoruz.

"Kadınlar hedef haline getiriliyor"

Topluma yukarıdan aşağıya doğru sirayet ettirilen cinsiyetçi, erkek egemen dil ve kültür, kadınları erkekler karşısında hedef haline getirmeye devam ediyor. Kadınlara yönelik şiddet eğilimleri, hedef göstermeler, ayrımcılık, ötekileştirme uygulamaları ve siyasilerin medya yolu ile yaptıkları açıklamalar ile neredeyse meşru bir hal almaya başlamıştır. İktidarın koruyamadığı kadınlar maalesef her geçen gün öldürülmekte, tecavüz edilmekte ve şiddete uğramaktadırlar.

Demokrasinin asli öğesi özgür bireydir. Temel hak ve özgürlükler Anayasa’nın ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların sözüne ve özüne uygun biçimde ancak ve yalnızca yasayla sınırlanabilir.

2016, 2017 ve 2018 yıllarında yaşananlara baktığımızda gelinen nokta içler acısıdır. Türkiye’de ki kadınlar Cumhuriyet döneminde kazandığı modernleşme hareketini batı ülkeleri ve demokrasileri karşısında hızla kaybetmiştir.