Medya

"CHP İstanbul İl Örgütü'nün içerisinde derin bir çatlak var ve bu çatlağın baş müsebbibi de Kemal Kılıçdaroğlu"

Davullu, zurnalı koltuk devretmeler, 'dostlar alışverişte görsün'den başka hiçbir maksat taşımıyor"

20 Ocak 2018 13:44

Habertürk gazetesi Sevilay Yılman, CHP İstanbul İl Örgütü'nde 'derin çatlak' olduğunu öne sürerek, "Dışarıdan bakıldığında gayet hoş görünen davullu, zurnalı o koltuk devretmeler, almalar filan, 'dostlar alışverişte görsün'den başka hiçbir maksat taşımıyor. İşin gerçeği; şu anda İstanbul İl Örgütü içerisinde çok derin bir çatlak var ve bu çatlağın baş müsebbibi de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu" dedi.

Yılman, "İddiaya göre son birkaç güne kadar Cemal Canpolat ve listesini destekleyeceğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, başını Erdoğan Toprak’ın çektiği ekibin telkinleriyle Alevilerin 'Dede' diye hitap ettiği Canpolat ve listesindekilere hiçbir gerekçe falan sunmadan arkasını dönmüş" diye yazdı.

Sevilay Yılman'ın Habertürk'teki yazısı şöyle:

Bir önceki yazımda demiştim hani: “CHP içinde ne oluyor, ne bitiyor sorgulamak, kurcalamak ve bunları okurlarımla paylaşmak, benim için vazgeçilmez bir meseledir.” Ve aynı yazıda CHP İstanbul İl Başkanlığı’na seçilen ve tartışmalara sebep olan Canan Kaftancıoğlukonusuna dair öğrendiklerimi de aktarmıştım.

İşte bu yazı, esasında o yazının bir devamı niteliğinde efendim. O nedenle eğer aranızda okumayan varsa, burada bir mola verip bir önceki yazımı bulup okumalarını salık veririm...

Görüntülere bakarsanız bir önceki başkan Cemal Canpolat’tan davulla, zurnayla koltuğu devralan Kaftancıoğlu’na İstanbul İl Örgütü’nün kol kanat gerdiğini, onu sahiplendiğini düşünebilirsiniz. Ama gerçek öyle değil değerli okurlarım!

Dışarıdan bakıldığında gayet hoş görünen davullu, zurnalı o koltuk devretmeler, almalar filan, “Dostlar alışverişte görsün”den başka hiçbir maksat taşımıyor. İşin gerçeği; şu anda İstanbul İl Örgütü içerisinde çok derin bir çatlak var ve bu çatlağın baş müsebbibi de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu!

İddiaya göre son birkaç güne kadar Cemal Canpolat ve listesini destekleyeceğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, başını Erdoğan Toprak’ın çektiği ekibin telkinleriyle Alevilerin “Dede” diye hitap ettiği Canpolat ve listesindekilere hiçbir gerekçe falan sunmadan arkasını dönmüş.

Erdoğan Toprak ve ekibinin, “Sayın genel başkan... Siz de biliyorsunuz ki partinin Alevi partisine dönüştüğü, Alevilerin hegemonyasında olduğu yönünde yoğun eleştiriler var. Hal böyleyken tamamen Alevi kimliği önde olan Canpolat’la devam bu eleştirileri daha da güçlendirir ve biz bu eleştirilerin altında eziliriz. Eğer yeni il başkanımız Alevi kimliği olmayan biri olursa en baştan eleştirilerin önüne set çekmiş ve bu algıyı yok etmiş oluruz!” dediği iddia ediliyor.

Öğrendiğim kadarıyla Kemal Bey, birkaç gün kafa yormuş bu söylenenler üzerine. Sanırım “akil insan” olduğuna inandığı kimselere de danışmış, onlardan da Toprak tarafından yapılan önerinin “doğru” olduğu yönünde onay alınca Canpolat’la devam etmeme kararını vermiş.

Şimdi, doğruya doğru, eğriye eğri diyerek bir yorum yapacağım. Toprakveya başkası söylemiş hiç mühim değil, ama partinin Alevilerin hegemonyasında olduğu, Alevi partisi olduğu yönündeki eleştirilerin bertaraf edilmesi için mutlaka çaba göstermek gerekiyor. Zira bir Alevi olarak söylüyorum; CHP her zaman Alevilerin omuz verdiği, Alevilerin desteklediği bir parti olarak bilinmiştir ama tarihinde hiçbir zaman partide bu denli Alevicilik yapıldığı iddia edilmemiştir.

Bu iddialar var ve üzülerek söylüyorum ki bunlar doğru. Evet, CHP’de bir Alevicilik var. Birileri Alevicilik yapıyor ama bunu yapanlar, Kemal Kılıçdaroğlu’nu o koltukta tutmak için yapıyor. Eğer partinin Alevi partisi eleştirilerinden kurtulması için bir formül aranıyorsa, bu formül en başta Kemal Kılıçdaroğlu’nun artık genel başkanlığı bırakmasıdır.

Kemal Bey değil İstanbul İl Başkanlığı’nı, Türkiye’deki tüm il ve ilçelerin başkanlığını Alevi olmayanlara teslim etse dahi partiyi bu eleştirilerden kurtaramaz; zira mühim olan başkanlıkların kimde olduğu değil, CHP’nin genel başkanını belirleyen kurultay delegelerinin hâkimiyetinin kimde olduğudur. Bildiğim kadarıyla delegasyonun yüzde 80’i Alevilerin elinde. Ee bu durumda Canpolat’ı alsan da “CHP, Alevilerin hâkimiyetindedir!”algısı değişir mi?

***********

KİM BU ERDOĞAN TOPRAK

BUNDAN sonra sık sık okuyacaksınız Erdoğan Toprak ismini bu köşede; zira kendisiyle ilgili epeyce kulis bilgisi üfleniyor kulağıma. İstanbul İl Başkanlığı’nda yaşananlar dolayısıyla örgüt içi kapışmanın esas mimarı olarak o işaret ediliyor.

İddiaya göre partiyi Alevilerin partisi algısından kurtarma gayesiyle yaptığı hamleyle bir taşla iki kuş vurmuş Erdoğan Toprak. Diyor ki mesela bir CHP’li kaynağım: “Hamle doğru ama kullanılan yol ve yöntemle aslında Kılıçdaroğlu’nu da büyük bir oyuna getirdiler. Madem dert bir Alevi’nin İstanbul İl Başkanı olmamasıydı, o zaman tercih neden isimleri Kaftancıoğlu’ndan da önde olan Gökhan Zeybek ya da Çetin Soysal’dan yana olmamıştır? Niye tercih, daha önceki yazdıkları ve söyledikleri nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerden yere vurduğu, tüm Atatürkçülerin tüylerini diken diken eden ‘Mustafa Kemal’in askerleri değiliz’ gibi bir sloganın mimarı olan Canan Kaftancıoğlu’ndan yana olmuştur?”

Kaynağımın sorduğu soruyu ben yanıtlayayım...

Çünkü Kaftancıoğlu başka bir projenin ilk parçasıdır. Bir önceki yazımda da söylediğim gibi amaç, genel başkanlık koltuğunu ele geçirmektir. Arkasında 10 Aralık olarak bilinen ekibin favori ismi Oğuz Kaan Salıcı’yı genel başkanlığa taşıyabilmektir!

Bu projeyi hemen hayata geçirebilirler mi emin değilim. Hatta şu şartlarda mümkün değil diyorum ama... Bizanslılara taş çıkaracak bu son oyunları sayesinde Alevilerle arasına mesafe koymak zorunda kalan Kılıçdaroğlu’nun yeniden genel başkan olmasını zora soktuklarını görebiliyorum...

Pazara devam edeceğim bu konuya, bekleyin beni. Daha neler neler var size anlatacağım!