Gündem

Canlı bomba eylemcileri nasıl bir psikolojiye sahip?

"İntihar bombacısına göre kendisi ve grubu tamamıyla iyi, ötekiler ise en ağır cezayla cezalandırılması gereken tümüyle kötü kişilerdir"

12 Ekim 2015 22:29

Geçtiğimiz temmuz ayında Suruç’ta düzenlenen canlı bomba saldırısı sonucu 33 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından, cumartesi günü de Ankara’daki Barış Mitingi’nin yine bir canlı bomba tarafından kana bulanması, akıllara intihar bombacılarının nasıl bir psikoloji ile bu eylemleri gerçekleştirdiğini getirdi.

Beyaztarih’in internet sitesinde yer alan makalede; intihar bombacılarının ortak eylem özellikleri, “Kişinin kendisine veya aidiyet duyduğu topluluğa karşı var olan (veya var olduğu düşünülen) tehditlere duyduğu öfkenin saldırganlık ve yok ediciliğe evrilmesi” olarak belirtiliyor.

İntihar bombacısının kendisini ve grubunu tamamımla iyi, ötekileri ise en ağır cezayla cezalandırılması gereken tümüyle kötü kişiler olarak algıladığının belirtildiği sitede, “İntihar bombacılarının “ölümsüzleşmek, adını devrim tarihine yazmak, şehit olmak gibi idealler ile egoyu besleyerek kişiyi hedefe kilitleyerek” yetiştirildiği yazıldı.

Beyaztarih’in internet sitesinde yer alan İsmail Acarkan imzalı makalenin tamamı şöyle:

İntihar bombacısı veya bir başka deyişle canlı bomba eylemi yapan bir insanın psikolojisi nasıldır ve bir insan nasıl canlı bomba eylemi yapacak hale gelir?

Hepimizin aklına gelen bu sorulara cevap bulmaya çalışalım. Bütün kadim medeniyetler insanın üç temel melekesinden bahsederler.

Birincisi; kendini koruma ve eylem melekesi.

İkincisi; istek ve ihtiyaçlarına yönelip elde etme melekesi.

Üçüncüsü; düşünüp çözümleme ve adapte olma melekesi.

Bu üç melekenin hedeflerine (kendini koruma ve özgür eylem, ihtiyaçlarına ulaşabilme, hayatın akışına adapte olma ve geleceğe güven duyma) ulaşması halinde kişi mutluluk ve tatmin hissederken ulaşamaması halinde ise ‘öfke, mutsuzluk, ümitsizlik ve çaresizlik’ hisseder. Süregelen ‘mutsuzluk, mahrumiyet, ümitsizlik ve çaresizliğin’ oluşturduğu acıdan kurtulmak için bazı insanlar intihar yolunu seçer. Çünkü hayat o kişiye ‘acı, keder, zarar ve mutsuzluk’ getirmiştir ve getirecektir. Üstelik her geçen gün hayat daha katlanılmaz ve dayanılmaz halde geçmektedir.

İşte bu psikolojik zemine ‘ bu acılara neden olan kişilere karşı duyulan öfkenin yok edici etkisi’ eklendiğinde canlı bomba eylemcisinin portresi tamamlanmış olur. Kişinin kendisine veya aidiyet duyduğu topluluğa karşı var olan (veya var olduğu düşünülen) tehditlere duyduğu öfkenin saldırganlık ve yok ediciliğe evrilmesi bu tür eylemcilerin ortak özelliğidir.

İntihar bombacısına göre; kendisi ve grubu tamamıyla iyi, ötekiler ise en ağır cezayla cezalandırılması gereken tümüyle kötü kişilerdir. Ayrıca canlı bomba eylemcisin psikolojisinde sanılanın aksine acizlik söz konusudur. Bu kişilerde ‘düşmanlarına karşı yetersizlik ve güçsüzlük’ hissedilir. Aslında dikkatle analiz edildiğinde kişiyi toplu katliam gibi bir canavarlığa sevk eden temel his olan öfkenin yanı başında mutlaka acizlik yatmaktadır. Acizliğin derecesi ve devamlılığı ölçüsünde canavarlık ve yıkıcılık artar. (Kendini güçlü hisseden aslanın sürüden yalnızca birini avlayıp öldürmesine mukabil uzun süre fırsat kollayan ve acizlik hisseden kurdun sürünün tümünü telef etmesi örneğindeki gibi) İntiharın bir güçlülüğe değil bir tahammül eksikliğine işaret etmesi gibi canlı bomba eylemi de bir cesarete değil acizliğe işaret eder.

Bu kişiler çoğunlukla kalabalık ve sosyo-ekonomik düzeyi düşük sorunlu aile bireyleridir. Geleceğe dair umutları yok gibidir. Hayatta tatmin olacağı ölçüde başarı gösterememiş ve hedefleri konusunda hayal kırıklığı yaşamış kişilerdir. İtibar ve takdire, güce ve etkili olmaya, bir eylemle kendini ispat etmeye muhtaçtırlar. Kendi bireysel varoluşu silik olduğundan bir dava üzerinden var olmaya çalışırlar. Antisosyal eğilimleri olan, asi, isyankar, tepkisel, kendini ispat etmek ve birilerinden intikam almak isteyen bireylerdir.

 

Nasıl Yetiştiriliyorlar?

 

*  Mutlaklaştırıcı ve ya hep ya hiç tarzında ideolojik telkinlerle düşmanı şeytanlaştırmak.

*  Sürekli olarak haksızlık, kötülük ve zulümlere vurgu yapmak.

*  Kutsal kabul edilen değerleri korumak üzerinden motive etmek.( Namus, vatan, ideal bir dünya kurmak, barış ve adaleti sağlamak, zulme karşı durmak)

*  Kahraman olmak, övünülecek bir eylem yapmak, dünyada kalıcı bir iz bırakmak, boş geçen hayatını değerli bir eylemle taçlandırmak gibi değerler üzerinden egoyu duygusal olarak tahrik etmek.

*  Ölümsüzleşmek, adını devrim tarihine yazmak, şehit olmak gibi idealler ile egoyu besleyerek kişiyi hedefe kilitlemek.


Yazının tamamına ulaşmak için tıklayın.