Gündem

Bülent Arınç: HDP'den korkuyoruz, yüzde 12 alması ihtimal dahilinde

'2009’da cemaat adına Hüseyin Gülerce geldi, 2014’te de Cemil Koçak ve arkadaşları geldi, Gökçek’e destek olmamı istedi'

28 Mart 2015 09:03

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 7 Haziran seçiminde HDP’nin yüzde 10 barajını aşması ve AKP’nin milletvekili sayısının, umduklarının altında çıkması ihtimalinden söz ederek “Korkuyoruz” dedi. Arınç, şu anda anketlerde HDP’nin oy oranının yüzde 9 göründüğünü, Alevilerin de HDP’ye destek açıkladığını anlattı ve HDP’nin alabileceği oy oranı için yüzde 12’den söz etti.

İstanbul’da önceki gece Gayrettepe Point Otel’de Babıali Toplantıları’na katıp, bir grup işadamı, bilim insanı ve gazeteci önünde açıklamalar yapan Arınç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le ilgili suçlamalarını sürdürdü. Daha önce, Gökçek’in “Bir yerlere yaranmak” için kendisine saldırdığını söyleyen Arınç, bu kez Gökçek’in yaranmak istediği kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu açıkça ifade etti.

Cumhuriyet gazetesinden Doğan Satmış’ın haberine göre, Arınç, “Tüm Türkiye, sizden Gökçek’le ilgili açıklama bekliyor, bir şey diyecek misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

 “Bu adamcağız (Gökçek) hiç bir haddi ve hakkı olmadan, bana çekil git diyor. Özel hayatımı, eşimi, kızımı, damadımı çerez edemem. İftirayı, yalanı hoş karşılayamam. Gökçek, cemaat desteğiyle seçildi. 2009’da ve 2014’te Demirel gibi 25 yıl oldu başımızdan gitmedi dedim, adaylığına karşı çıktım. 2009’da cemaat adına Hüseyin Gülerce geldi, 2014’te de Cemil Koçak ve arkadaşları geldi, Gökçek’e destek olmamı istedi. Bu adam, Palalel Yapı’ya okul yerleri verdi. Sayın Cumhurbaşkanımıza yaranmak istiyor. Biz kimseye, paralelci diye haksızlık yapamayız. Bu partiyi, haksızlık ve zulüm batırır. Hukuk içinde kalmak zorundayız. Allah hesabını sorar. Neyse ki Gökçek parti disiplinini hatırladı, artık konuşmayacağını söyledi. O gün konuşmayacaktım ama kalbim konuşmamı söyledi, sözler çıktı. Edilmiş söz sıkılmış kurşun gibidir, geri dönmez. O hesabını verecek artık.”

 

HDP ve baraj

 

 “Sayın Cumhurbaşkanı halktan 400 vekil istiyor, ben 399’a razıyım ancak son durum farklı bir tablo gündeme getirebilir. Ben Selahaattin Demirtaş’ın bir proje olduğunu daha önce söylemiştim. HDP’nin yüzde 12 alması ihtimal dahilinde. Eğer böyle olursa, HDP bugüne kadar CHP ve MHP’nin yapamadığını yapmış olur, Ak Parti, umduğu vekil sayısının altında kalabilir. Bugüne kadar 330’ların altına hiç inmedik, bu durumda bu sayının altında kalmış olabiliriz. Bu da yıpranmamıza yol açabilir. korkuyoruz. halen HDP anketlerde yüzde 9 gözüküyor. Ancak Aleviler HDP’yi tercih edeceklerini söylüyorlar. Bu da ciddi bir katılım sağlar HDP’ye. Demirtaş projesinin temeli budur, bence bu gerçekleşmez ama bir ihtimaldir.”

 

 ‘Seçim sonuçları önemli' 

 

“Yeni anayasa yapabilecek güce gelirsek, bunun içerisine de bu hükümet modelini koymak mecburiyetindeyiz. Düşüncelerimiz, projelerimiz var ama Sayın Cumhurbaşkanımız gibi doğrudan başkanlık sistemi, Türk tipi başkanlık sistemi, bunların hepsinin tartışılabileceğini ama gerçekleştirilmesi için seçimlerden sonraki gücümüzü görmek gerektiğini düşünüyoruz.”

 

'Türk tipi olmaz'

 

“Check-balansta başkan bütün yetkilerini kullanırken, bazen bunların kongreden geçmesi de gerekebilir. Oralarda da anayasa mahkemeleri bazı yetkiler konusunda anayasal denetim yapabilir. Yapacağımız işin alaturka olmaması lazım, alafranga olması lazım. Alafrangadan kastım, yani Batı’yı motamot taklit etmek vesaire değil, bu sistemler hangi ülkede başarıyla yürüyorsa sistemi birbirinden koparmamak lazım.”

“Şimdi şöyle bir çelişkiden bahsedilebilir; ‘Halkın yüzde 52 oyunu birinci turda almış bir cumhurbaşkanı var. Adeta ilan edilmemiş bir başkanlık gibidir.’ İyi ama, Anayasa’da yazılı olan 102, 103, 104. maddelerinde cumhurbaşkanına tanınan yetkiler Meclis’ten seçilen cumhurbaşkanının yetkilerinin aynısı… Seçilme modeli değişti ama yetkiler konusunda değişiklik olmadı.”

 

'Yetkileri başkan gibi kullanıyor'

 

"Bugün cumhurbaşkanının geçmişten bu yana, yani 82 Anayasası var olduğu müddetçe yargıya ait yetkileri var, yürütmeye ait yetkileri var ve yasamaya ait yetkileri var. Pek çok atamalar yapabiliyor, pek çok kararlar da alabiliyor. ‘Bu yetkiler varken sen bu başkanlık sistemini düşünemezsin’ demek -eğer bu bir çelişkiyse- bu çelişkinin sorumlusu biz değiliz. Anayasa’ya göre seçilen, Anayasa’da var olan yetkileri de bir başkan gibi kullanmaya çalışan, ‘ben farklı bir cumhurbaşkanı olacağım’ diyen birisi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda oturuyor.”

İlgili Haberler