Gündem

Brunson davasında dinlenen tanıklar neler dedi?

Tanıkların ABD'li rahip aleyhindeki ifadelerini geri çekmesi, Brunson için 'tahliye ihtimali' olarak yorumlandı

12 Ekim 2018 18:31

İzmir’de 'FETÖ ve PKK adına suç işlediği', casusluk yaptığı iddiasıyla tutukluluğu ev hapsine çevrilen ABD uyruklu rahip Andrew Craig Brunson, 4. kez hâkim karşısına çıktı. Ankara-Washington hattında kriz haline gelen davada seyir değiştirecek gelişmeler yaşandı. Davada Büşra, Levent Kalkan ve Serhat isimli tanıklar aleyhte verdikleri önemli ifadeleri geri çekti. Perşembe günü de ABD basınında çıkan haberlerde Ankara ve Washington yönetimlerinin 'Brunson'ın serbest kalması yönünde uzlaşıya vardığı' iddia edilmişti.

TIKLAYIN - Rahip Brunson duruşmasında kritik gelişme: Tanıklar aleyhte ifadelerini geri çekti!

Arayla birlikte yaklaşık 5 saat süren duruşmanın sonunda mütalaasını veren savcı, örgüte üyeliğinden 10 yıla kadar hapis cezası talep etti ve adli kontrolün kaldırılmasını istedi. Duruşmada iddia makamından üç, savunma makamından bir tanık dinlendi. 


İddia makamı tanıklarının tamamının Brunson aleyhindeki ifadelerini geri çekmesinin ardından, davanın seyrinin değiştiği yorumları yapılırken; Brunson'a 'özgürlüğün' yolunun açıldığı ifade edildi. 

İşte davanın 4. duruşmasında dinlenen tanık ifadeleri...

Tanık 1: Yaralı PKK'lıların tedavi edildiği konusunda bilgim yok

Duruşmada ilk olarak ifade veren engelli paralimpik milli tenisçi Büşra Fatma Ün, Tekerlekli Sandalye Tenis Milli Takımı Menajeri Diana Fowler ve eşinin Brunson’un rahipliğini yaptığı kiliseye gittiklerini söyleyerek, "Brunson’u tanımıyorum. Eski tenis milli takımındaki menajerimiz ve doktor olan eşinin o kiliseye gittiğini biliyorum" dedi. Mahkeme başkanının menajerinin doktor olan eşinin Suriye ve Güneydoğu’dan gelen yaralı PKK’lıları tedavi ettiği iddiası hakkında bir bilgisinin olup olmadığını sorduğu Ün, "Bu konuda bilgim yok ama kendisinin özel bir hastanede doktorluk yaptığını biliyorum" diye konuştu. 

Ün’den sonra söz alan Brunson, "Benim PKK’lılarla bir bağlantım yok ve hiçbir zaman olmadı. Söz konusu doktora yaralı da götürmedim. PKK’nın savaşçılarıyla hiç tanışmadım. Böyle bir şey de mümkün değildir" ifadesini kullandı. 

Tanık 2: Kilisede FETÖ'cüleri sakladığı yönünde bir ifadem yok

Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS ile ifade veren L.K., soruşturma aşamasında verdiği ifadesinin yanlış anlaşıldığını, Brunson’un kilisede darbe girişiminden sonra FETÖ'cüleri sakladığı yönünde bir ifadesinin olmadığını söyledi.  Tanık L.K.'nin bir dönem ev arkadaşı olduğu V.S., Brunson’un rahipliğini yaptığı Dirilişi Kilisesi’nde görülen 'Agit' kod isimli Siraç Akay hakkında 'Bombacı' diye bahsedildiğini belirtti. Agit hakkında evde sohbet esnasında konuştuklarını söyleyen V.S., "2011 yılında İstanbul’dan İzmir’e geldim. Çok yüklü borcum vardı. Alsancak’ta yürürken içimden geçerek kiliseye girdim. Daha sonra L.K.'nin ısrarıyla tekrar tekrar gittim. Agit denen kişiyi tanımıyorum ama evdeki sohbet esnasında L.K. kendisinden 'Bombacı, terörist, Suriye ve Güneydoğu’da PKK kamplarında bomba eğitim almış. Onunla çok konuşma bizim yapımıza uygun bir değil' demişti. Bana bunu L.K. söylemişti" dedi.

V.S.’nın ifadesinden sonra söz alan  L.K., "Şu an çok şaşırmış durumdayım. Kendisiyle ev arkadaşıydık bir dönem. Agit’le ilgili şeyleri bana kendisi anlattı. Ev toplantısı sırasında anlattı. Ancak şu anki ifadesi beni çok şaşırttı. Agit’in bomba eğitimi almış biri olduğunu bana V.S. anlattı" dedi.

Duruşmada savunma makamının tanığı olarak dinlenen Manisa Hıristiyan Kilisesi rahibi S.C. de gizli tanık Serhat hakkında konuştu. Gizli tanık Serhat’ın yönelttiği suçlamaları kabul etmeyen ve doğru söylemediğini öne süren S.C., şunları söyledi: 

"2014 yılında Manisa’da derneğimizin ofisini açtık. Bizim derneğimiz Diriliş Kilisesi’nden bağımsızdır. Serhat kod adlı kişi bize gelirdi. Bir süre sonra sorun çıkardığı için gelmesini yasakladık. En son Ocak 2017’de gelmişti. Yasaklamamıza rağmen Mayıs 2017’de tekrar geldi. Polis zoruyla kendisini dışarıya çıkarttık. O zaman bize ‘Ben kazanacağım, siz kaybedeceksiniz' dedi. suçlamaları bu nedenledir."