Gündem

"Bodrum depremi yeni şiddetli tsunamilere işaret"

Ege Denizi'nde önceki gün 6.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi

22 Temmuz 2017 14:53

Ege’de yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremi ve Bodrum kıyılarında meydana gelen tsunamiyi değerlendiren Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, depremin yeni şiddetli tsunamilerin işareti olduğunu söyledi.

Evrensel'de yer alan habere göre Murathan, Ege Bölgesi’nde yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremle birlikte Bodrum Limanı içindeki istasyonda 13 santimetreye kadar ölçülen tsunaminin oluşmasını değerlendirdi.

Muğla açıklarındaki 6.6 büyüklüğündeki depremin Batı Anadolu tektoniği içerisinde değerlendirilmesi ve bu depremin Ayvacık, Midilli ve Manisa'daki depremlerle ilişkili olduğunu dile getiren Alim Murathan, “Deprem 11 saniye sürmüş ve doğu-batı uzanımlı Gökova fayının batı segmentinde meydana gelmiştir. Ana şoktan sonra 100'ün üzerinde 4,6 büyüklüğüne erişen artçılar olmuştur. Gökova fayı aynı zamanda bu havzayı kuzeyden sınırlayan ana fay olduğundan buna bağlı segmentlerde yeni ana şoklar gelişecektir. Bunlar deprem fırtınası yaratabilir. Depremin merkez üstünün yerleşim yerlerine uzak olması yıkıcı etsini azaltmıştır” dedi.

"Türkiye'deki tsunami tehdidine işarettir"

Bodrum depremi sonucunda meydana gelen yerel ölçekteki küçük tsunamileri değerlendiren Alim Murathan, “Türkiye’de deprem sonrası yaşanacak tsunami tehlikesinin işaretidir. Bölgede, Ege Denizi’ndeki Girit Yayı-Kıbrıs Yayı bölgesinde Afrika plakasının kuzeye doğru hareketi sonucunda geçmişte şiddetli depremler meydana geldi. Bu depremlerin de ciddi hasarlara yol açan tsunamileri oluşturduğu bilinmektedir” hatırlatmasını yaptı.

"Tsunami planları yapılmalı"

Yerleşim yerlerinin belirlenmesinde zeminin jeolojik parametrelerinin önemine değinen Alim Murathan, yapıların mühendislik hizmeti almasının deprem hasarlarının en aza indirilmesinde en önemli faktörlerden biri olduğunu vurguladı. Depremin az hasarla sonuçlanmasının sevindirici olduğunu belirten Alim Murathan, devamla şunları söyledi: “Bu deprem, yerel yönetimlerde jeolojik, jeoteknik birimlerin oluşturulmasını ve kıyılarda yer alan yerel yönetimlerimizin jeoloji mühendislerinin koordinesinde tsunami planlarını yapılarak depremlere hazırlıklı olmasının bir zorunluluk olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatmıştır. Yine söz konusu deprem, ülkemiz sınırları içinde herhangi hasara neden olmamakla birlikte, özellikle ülkemizin kıyı alanlarına yakın yerlerde meydana gelebilecek depremlerin zayıf zemin özelliklerine sahip yerleşim birimleri ile yine kıyı düzlüklerinde kurulan yerleşimlerin tsunamiden etkilenebilecekleri unutulmamalıdır.”

"Deniz içi aktif faylar haritalanmalıdır"

Maden, Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından karasal alanları tehdit eden diri fay haritası 2012 yılında yenilendiğini belirten Alim Murathan, özellikle deniz içinde yer alan ve ülkenin kıyı alanlarını tehdit eden deniz içi aktif faylar konusunda, geçen süre içerisinde herhangi bir çalışma başlatılmamasını eleştirdi. Türkiye’nin 8 bin kilometreyi aşan kıyı alanına sahip olduğunu kaydeden Murathan, şunları aktardı: “Çok sayıda yerleşim birimi başta olmak üzere enerji alanındaki stratejik tesislerimiz, limanlar, turistik tesislerin çoğunluğu kıyı alanlarımızda yer almaktadır. Bu yerleşim birimleri ve tesislerin tamamı kıyı alanlarına yakın, deniz içi aktif fayların oluşturacağı depremler ve tsunaminin tehdidi altında bulunmaktadır. Başta Başbakanlık AFAD Başkanlığı ile MTA Genel Müdürlüğü olmak üzere, tüm sorumlu kurumların bir plan çerçevesinde kıyı alanlarımızı tehdit eden deniz içi aktif fayları konusunda araştırma başlatmalı ve yapılan çalışmalar sonucunda deniz içi aktif faylar haritalanmalıdır. Bu harita baz alınarak kıyı alanlarındaki yerleşim birimleri, tesisler ve yapılacak yatırımlar hızla gözden geçirilmelidir.”