Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimiyle ilgili olarak "Tümgeneral Avni Angun, 18 Temmuz 2016’da tutuklanmış, toplam sekiz ay tutuklu kaldıktan sonra geçen hafta 18 Mart’ın ilk saatlerinde Malatya Birinci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılarak özgürlüğüne kavuşmuştur" dedi.
76 sanığın yargılandığı davada, tutuklu 28 sanıktan dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun'un yanı sıra dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin Koruma Astsubayı Hacı Eyyip Özcan da adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. Mahkeme Başkanı Vedat Koç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın tanık olarak dinlenilmesine karar verildiğini açıklamıştı.
Sedat Ergin'in "Binbaşı tümgenerale 'Emir aldım sizi vururum' deyince..." başlığıyla yayımlanan (24 Mart 2017) yazısı şöyle:
İkinci Ordu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun, darbe haberlerini duyup karargâha hareket etmek üzere konutunun kapısını açtığında, birden karşısında kendisine G-3 piyade tüfeğini doğrultmuş tam teçhizatlı bir binbaşıyı buldu.
Saat 23.00 sularıydı. Dört kişilik bir tim konutu kuşatmıştı. Karargâhtaki darbecilerle birlikte hareket eden Binbaşı İbrahim Dede, komutasındaki timde görevli astsubayı evin arka tarafındaki mutfak kapısının önüne dikmiş, iki eri de çevreye dağıtmıştı.
Binbaşı, “Emir aldım konuttan çıkamazsınız” diye seslendi karşısındaki tümgenerale. Angun, “Kurmay başkanıyım, karargâha gitmem gerekiyor” diye karşılık verince, mermiyi silahın ağzına sürerek “Komutanım kati emir aldım, sizi vururum” dedi Dede.
Tümgeneral Angun, “Sakin ol” diyerek eve girdi ve kapıyı kapadı.
Binbaşı Dede, iki gün sonra (17 Temmuz) hâkim karşısında tekrarladığı savcılık ifadesinde, Kurmay Albay Bahadır Erdemli’nin o akşam kendisini saat 22.00 sularında karargâha çağırdığını, burada tuğgeneraller Mustafa Serdar Sevgili ve Zeki Karataş’ın da Erdemli ile birlikte hareket ettiklerini gördüğünü, bu ekibin Ankara’dan gelen sıkıyönetim ilanına ilişkin emirleri İkinci Ordu’daki birliklere çektiklerini anlatarak, şöyle diyecekti:
“Bahadır Albay, ani müdahale mangasından 3-4 kişi alarak benim de silah almamı, sonrasında Kurmay Başkan Tümgeneral Avni Angun paşanın konutuna gitmemi ve kendisinin konuttan çıkmasını engellememi söyledi. Buradan anladığım, henüz Serdar Paşa ve Zeki Paşa’nın Avni Paşa‘yı ikna edemedikleri, bu sebeple kendisini konutunda bekletmemi istedikleriydi”
Kurmay Başkanı’nın konutunun önünde yaşanan bu olay, 15 Temmuz gecesi İkinci Ordu Komutanlığı Karargâhı’nda yaşanan hadiselerin açılış sahnelerinden biriydi.
Sevgili, Karataş ve Erdemli üçlüsü, Binbaşı Dede’ye Kurmay Başkanı’nın evden çıkışını engelleme görevini verdikten sonra İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin konutuna giderek, Ankara’da Genelkurmay Karargâhı’nı ele geçiren darbecilerin gönderdiği sıkıyönetim emirlerini kendisine iletecek ve ardından onu da alarak hep birlikte karargâha döneceklerdi.
Orgeneral Huduti, 23.20 sularında karargâha geldiğinde o sırada kendisini telefonla arayan kurmay başkanından engellendiği için evinden çıkamadığını öğrendi ve Tuğgeneral Sevgili’ye engellemenin kaldırılması talimatını verdi. Sevgili bu talimatı verince, Binbaşı Dede evin önünden ayrıldı ve Tümgeneral Angun saat 00.05 sularında Orgeneral Huduti’nin makam odasından içeri girdi.
Avni Angun, ardından bambaşka yönde gelişecek bir olaylar zincirinin içinde bulacaktı kendisini. 16 Temmuz günü sabahına kadar yayılan süreçte zamanının önemli bir bölümünü Huduti ile birlikte geçirecek, darbeci ekiple açık bir itişme-çatışma içinde olacak ve ByLock kullanıcısı olduğu da tespit edilen Albay Erdemli tarafından kendisine iki kez silah çekilecekti. İddianamede birinci silah çekme hadisesi şöyle anlatılıyor:
“Şüpheli Avni Angun’un Saat 00.05 sıralarında Orgeneral Adem Huduti’nin makam odasına girdiği, Saat 00.40 sıralarında geri çıktığı, bu çıkışında Albay Bahadır Erdemli ile tartıştığı, Albay Bahadır Erdemli’nin kendisine silah çektiği...”
Albay Erdemli sabah 07.24’te Tümgeneral Angun’a bu kez Orgeneral Huduti’nin yanında silah çekmiş, makamdan dışarı çıktığında da darbeciler tarafından kelepçelenmiştir. Angun karargâhtaki şeref salonunda darbecilerin teslim olduğu saat 12.00 sularına kadar bu şekilde kalmış, darbecilerin teslim olduğunu kendisini kurtarmak üzere yanına gelen Huduti’nin emir astsubayından öğrenmiştir. Darbecileri polise teslim edenler arasındadır Tümgeneral Angun.
Gelgelelim savcılık makamı kendisini darbeye katıldığı gerekçesiyle gözaltına almış, ardından tutuklanma talebiyle sevk edildiği Malatya Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanmıştır Tümgeneral Angun.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, daha sonra hazırladığı iddianamede Angun’un, 1) FETÖ/PDY Terör Örgütü Üyesi Olmak suçundan, ayrıca cebir ve şiddet kullanarak 2) Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya, 3) TBMM’yi ortadan kaldırarak görevlerini yapmasını engellemeye, 4) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırarak görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek suçlarından Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerince cezalandırılmasını talep etmiştir.
Bu, üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve (örgüt üyeliğinden) 15 yıla kadar hapis cezası anlamına geliyor.
Tümgeneral Angun, 18 Temmuz 2016’da tutuklanmış, toplam sekiz ay tutuklu kaldıktan sonra geçen hafta 18 Mart’ın ilk saatlerinde Malatya Birinci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılarak özgürlüğüne kavuşmuştur.
Saat 00.30 sularında hâkim bu kararı açıklarken duruşma salonunda sanıklara ayrılan bölümde Huduti ile Angun ilk sırada, Sevgili, Karataş, Erdemli ve Dede ise en arka bölümde oturmaktaydı. Aralarındaki bölgede bir grup jandarma set çekmişti.
