Gündem

"Binali Yıldırım, Başbakanlığı bırakıp İBB Başkanlığı'nı kabul eder mi?"

"1 yıl sonra ortadan kalkacak bir 'post' yerine, 5 yıl oturacağı bir görevi tercih eder"

24 Ağustos 2017 11:55

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye’deki en iyi siyasetçi ve siyaseti en iyi okuyan adam olduğu su götürmez bir gerçek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerine sonuna kadar katılıyorum" ifadesini hatırlatarak "AK Parti, İstanbul’u kazanmak zorunda. Benim buradan çıkardığım sonuç şu: Erdoğan, yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için çok ama çok güçlü bir aday çıkarmak istiyor. Erdoğan’ın ekibinde böyle bir misyon için uygun kim var? Yanıt basit: Binali Yıldırım" dedi. 

"Yıldırım’ın son yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı istediği, ama Erdoğan tarafından İzmir’e gönderildiği bilinen bir sır" ifadesini kullanan Altaylı, sözlerine "Binali Bey’in bu duruma biraz burulduğu da benim bildiğim bir sır. Başbakanlığı bırakıp büyükşehir belediye başkanlığını kabul eder mi? Bence eder" diye devam etti. 

Fatih Altaylı'nın "Binali Yıldırım Jacques Chirac olur mu?" başlığıyla yayımlanan (24 Ağustos 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Bu yazıda, aşağıdaki satırlarda okuyacaklarınız asla ve asla bir duyuma, derin bir istihbarata, içeriden verilmiş bir bilgiye dayanmamaktadır.

Tamamen ve baştan sonra bir “öngörü” yazısıdır.

Bunu yazmaya, hafta sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti İstanbul İl Örgütü ile yaptığı toplantıdaki konuşmasını dinleyince karar verdim.

O konuşmada Erdoğan hülasa şunu söyledi:

“İstanbul’da ne kadar güçlü olursak, Türkiye’de ondan biraz daha güçlü oluruz. İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz. İstanbul’da kazanamayan bir partinin Türkiye’de kazanması mümkün değildir.”

Türkiye’deki en iyi siyasetçi ve siyaseti en iyi okuyan adam olduğu su götürmez bir gerçek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerine sonuna kadar katılıyorum.

Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirleri kaybeden bir iktidarın Türkiye’yi yönetmesi zordur.

Dahası iktidarını koruması bile zordur.

Erdoğan bunu biliyor ve durumun sıkıntılı olduğunu fark ediyor.

Çünkü tüm gücüyle yüklendiği referandumda iktidar cephesi, Ankara ve İzmir’de karşısındaki “Hayır” blokunun gerisinde kaldı.

Bu ileriye dönük bir işaret.

Bir yanda AK Parti bloku, diğer yanda ise “Erdoğan karşıtı” blok.

Erdoğan, karşıt bloku kırmak zorunda.

AK Parti, İstanbul’u kazanmak zorunda.

Benim buradan çıkardığım sonuç şu: Erdoğan, yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için çok ama çok güçlü bir aday çıkarmak istiyor.

Erdoğan’ın ekibinde böyle bir misyon için uygun kim var?

Yanıt basit: Binali Yıldırım. 

İçimden bir ses, Başbakan Binali Yıldırım’ın yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için AK Parti’nin adayı olacağını söylüyor.

Peki Yıldırım böyle bir görevi kabul eder mi?

Yıldırım’ın son yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı istediği, ama Erdoğan tarafından İzmir’e gönderildiği bilinen bir sır.

Binali Bey’in bu duruma biraz burulduğu da benim bildiğim bir sır.

Başbakanlığı bırakıp büyükşehir belediye başkanlığını kabul eder mi?

Bence eder.

1 yıl sonra ortadan kalkacak bir “post” yerine, 5 yıl oturacağı bir görevi tercih eder.

Erdoğan’ın “Türkiye’nin Başkanı”, kendisinin de “İstanbul’un Başkanı” olacağı bir durumu istememesi için bir gerekçe yok.

Ayrıca başkanlık sistemlerinde bunun örnekleri var.

Mesela Jacques Chirac.

Chirac, Fransa Başbakanlığı yapıp sonra Paris Belediye Başkanı olmuş, sonra yeniden başbakanlığa dönmüş ve ardından da Fransa Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştu.

İcraat adamı Yıldırım’ın, böyle bir görevi kabul edeceğini düşünüyorum.