Milliyet Gazetesi yazarı Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cezayir dönüşü uçakta gazetecilere söylediği "1000 oda var diyorlar. Olacak tabii. Biz küçük düşünmüyoruz. O ofisler yeni teşkilat şemamızla personelimizin çalışabilecekleri, hizmet üretebilecekleri mekanlar olarak kullanılacak" sözlerinin başkanlık sistemine geçişe işaret ettiğini dile getirdi.
Mehmet Tezkan, Ak Saray'ın inşasıyla birlikte yeni Türkiyenin önce binasının yapıldığını sonra içinin yavaş yavaş doldurulacağını ileri sürdü.
Mehmet Tezkan'ın Milliyet gazetesinde '1000 odalı sarayın sırrı' başlıklı yazısı şöyle:
1000 ODALI SARAYIN SIRRI
Adına ister Ak Saray deyin ister Beştepe.. En çok konuşulan, en çok tartışılan konular sıralamasında liste başı..
Sadece biz de değil..
Avrupa’da da, Amerika’da da liste başı oldu.. Manşetlere kadar çıktı..
Büyüklüğüyle çıktı, 1000 odalı olmasıyla çıktı..
1000 odada kim oturacak dendi, Cumhurbaşkanlığında o kadar çalışanı yok dendi.. Odacıya kadar herkese bir oda verilse yine boş kalır diye eleştirildi..
*
Bu mesele Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da soruldu.. Afrika dönüşü uçaktaki gazeteciler konuyu açmış..
‘Yabancı basında Cumhurbaşkanlığı sarayının sıkça gündeme gelmesi enteresan değil mi?’ diyerek kıyısından sokulmuşlar..
Cumhurbaşkanı rahat..
Gazeteciler 1000 odanın hikmetini sormamış ama Cumhurbaşkanı onlar sormadan anlatmış..
Demiş ki; ‘1000 oda var diyorlar. Olacak tabii. Biz küçük düşünmüyoruz. O ofisler yeni teşkilat şemamızla personelimizin çalışabilecekleri, hizmet üretebilecekleri mekanlar olarak kullanılacak’
*
Dikkat..
BİR: Cumhurbaşkanı yeni teşkilat şemasından söz etmiş.. Yani devlet yeniden örgütlenecek..
İKİ: Cumhurbaşkanı hizmet üretilecek mekanlar olacak demiş..
Bundan ne anlayalım..
Şunu.. Rejim değiştirme hazırlığı var.. Anlaşılan o ki; başbakanlık fonksiyonunun Cumhurbaşkanlığına kaydırılması planlanıyor..
Cumhurbaşkanı hizmet üretmekten söz ediyor.. Cumhurbaşkanlığı hizmet makamı olmadığına göre başbakanlığın görev ve yetkileri el değiştirecek..
Saray’a geçecek..
1000 odanın nedeni buymuş..
*
Yeni teşkilat şeması böyle olursa, yani sarayın odaları hizmet adamlarıyla dolarsa o rejimin adı ne olur?
Başkanlık rejimi olur..
Yarı başkanlık sistemi olur..
*
Cumhurbaşkanı uçakta gazetecilere demek istemiş ki; o bina bildiğiniz cumhurbaşkanlığı binası değil..
Geçmek istediğimiz sistemin ana binası..
Meselenin özü şu.. Yeni Türkiye, yeni Türkiye diyorlar ya; önce binası yapıldı iç yavaş yavaş doldurulmaya çalışılacak.. Tabii ki anayasa değişikliği şart..
*
Haa, şöyle de olabilir.. Başbakan da başbakan yardımcıları da, müsteşar da, başbakanlığın öteki birimleri de Saray’a taşınır..
Olur biter..
Duymadılar mı?
Anlamadılar mı?
Makasladılar mı?
Cumhurbaşkanı’nın ‘yeni teşkilat şemamızla hizmet üretecek mekanlar olacak’ sözlerine uçakta yer alan bütün gazeteciler yer vermemiş..
Haber Türk’te okudum..
Haberde yazılana göre; Cumhurbaşkanı söze konut meraklısı değilim diye başlamış, ihtiyaç olduğuna vurgu yaptıktan sonra şöyle demiş:
‘ 1000 odası var diyorlar, Olacak elbet. Biz küçük düşünmüyoruz. O ofisler yeni teşkilat şemamızla personelimizin çalışabilecekleri , hizmet üretebilecekleri mekanlar olarak kullanılacak. Küçük düşüneler, bu eserleri ortaya koyamazlar. Binanın ne denli işlevsel olduğunu zamanla herkes anlayacak.’
*
Bana çok önemli geldi.. Mesaj yüklü geldi.. Geçilmek istenen rejimin fotoğrafı gibi geldi..
Uçakta olan öteki gazetecilerin haberlerini okudum..
Aaaa.. bu cümle yok..
*
Star, konut meraklısı değilim. Binanın işlevi zamanla anlaşılacak sözlerine yer vermekle yetinmiş, aradaki sözlerini almamış, kestirmeden gitmiş..
Sabah da aynı, Hürriyet de aynı, Akşam da..
Allah Allah.. ‘Yeni teşkilat şemamız ‘sözü, ‘hizmet mekanları’ sözü onlarda da yok.. Cümlenin başı var, sonu var, ortası yok..
Yeni Şafak personelden söz etmiş ama üstünü örtmüş.. Yeni teşkilat şemasına girmemiş..
*
Gazeteleri taramayı sürdürdüm.. Türkiye gazetesinde de aynı sözleri buldum..
Onlar da Cumhurbaşkanı’nın ‘yeni teşkilat şeması’, ‘hizmet üretecek mekanlar’ sözlerine yer vermişti..
*
Uçakta temsil edilen yedi gazeteye baktım.. Bu sözler beşinde yoktu, ikisinde vardı..
Acaba dedim duymadılar mı?
Duydular da önemsemediler mi, anlamadılar mı?
Yoksa tartışma çıkar, polemik başlar diye makasladılar mı?
Üçünden biri.. Hangisi..
