Dünya
Deutsche Welle

Berlin'in camileri

Almanya'nın başkenti Berlin'de 80’den fazla camii var. Klasik ve modern tarzlarda inşa edilmiş olan camiler Berlin’in tarihi mirası olarak farklı görünümleriyle şehrin çehresine renk katıyor.

27 Şubat 2015 14:15


Almanya’nın en eski camii Berlin’in Wilmersdorf ilçesindedir. Mimar Karl August Herrmann’ın Tac Mahal’dan esinlenerek tasarladığı Ahmediye Cami 1928 yılında tamamlanmıştı.

Namaz mekânını Arap hattatların eserlerini süslediği bu camideki bütün vaaz ve takrirler Almanca yapılır. Bu cami misyonerlik amacıyla yapılmış ve ilk kez 1934 yılında İslam dinini seçen bir Alman çiftin nikâhı burada kıyılmıştı. Günümüzde enformasyon merkezi olarak kullanılan bu camide Cuma namazları da kılınıyor.

Zamanın izleri

Ahmediye Camii’nin iç kısımlarında zamanın yol açtığı tahribatı görmek mümkün. İkinci Dünya Savaşı’nda burada mevzilenen Alman askerlerine Sovyet birlikleri tarafından ateş açılmış ve bina ağır hasar görmüştü. Müttefiklerin yardımı ve Lahor’dan gönderilen bağışlarla restore edilen cami 1993 yılında tarihi eser ilen edilmişti.

Ahmediye hareketinin bir diğer eseri de Berlin-Heimersdorf’taki Hadiye Camii’dir. Mimarisi Batı ve İslam tarzlarının sentezi olarak tasarlanmıştır. Kesin hatlar taşıyan cephesini kubbesi ve 12,5 metre yüksekliğindeki minaresi süsler.

Açılışı büyük tartışmalara neden olan ve 2008’de tamamlanan caminin Berlinliler tarafından benimsenmesinde "Açıl Heinersdorf" adlı girişimin ve "Herkese sevgi, kimseye nefret" sloganını kullanan ilk İmam Abdülbasit Tarık’ın çabaları önemli rol oynamıştı.

Binanın pratik işlevselliği iç kısımda da görülür. Mimarı Mübeşra İlyas süslemelerden özellikle kaçınmıştır. 250 kişinin aynı anda namaz kılabildiği cami alçak tavanlıdır ve zemin katın üzerindeki kısım kadınlara ayrılmıştır.

Berlin'in en büyük camii

Neukölln’deki Şehitlik Camii ibadet yeri kadar bir kültür merkezidir de. Berlin’in en büyük camii 1500 kişilik olup, Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un göreve başladığı 2012 yılında ziyaret ettiği sayılı mekânlardan biridir.

Cami 1980’li yıllarda Şehitlik Kabristanı’nın bulunduğu yerde inşa edilmiş, daha sonra genişletilmişti. Cami ve kabristanın bulunduğu arsa 1866 yılında Prusya Kralı Wilhelm tarafından Türk toplumuna bağışlanmıştı. Kabristan’da sadece cenaze töreni yapılıyor ve cenazeler memleketine gönderiliyor ya da Berlin’in başka yerlerindeki mezarlıklarda defnediliyor.

Şehitlik cemaati başka dinlerin mensuplarıyla da sürekli bir araya gelir. Genel ve İslami konularla ilgili programların yanı sıra cami günde birkaç kez yabancılara gezdirilir. Ziyaretçilere cami tanıtılır ve İslam dininin temel özellikleri anlatılır.

Kreuzberg’in merkezindeki Ömer İbn El Hattab cami çevresindeki binalardan farklılık göstermeyen mimarisinden ötürü ilk bakışta göze çarpmaz. Külliyeyi andıran yapısıyla ibadet yerlerinden başka kafeterya, ticari işletme ve bir de seyahat acentesini barındırır. 2008’de açılan merkezde Kuran okulu da bulunur.

Büyüleyici süslemeler

Meşeri Merkezi’nin abdesthanesi görkemli süslemelerle donatılmış duvarları ve tavanıyla görenleri büyüler. Günde beş vakit namaz kılmanın ön şartı olan bedeni ve ruhi arınmanın ilk durağı burasıdır.

Dev şamdanların süslediği ve bin kişinin secdeye varabildiği bu camide çoğunluktaki Türklerin yanı sıra Arap, Boşnak ve Afrikalı Müslümanlar da ibadet ederler. Cuma namazlarındaki Arapça takririn Türkçe ve Almanca tercümesi duvarlardaki ekranlardan aktarılır.

Berlin’in imar kuralları avluya bakan ibadet yerlerine istisna tanımadığından, bu caminin alçak kubbesi aynı zamanda yeşillikle de kaplanmıştır. Gösterişli cam kubbesi ise cadde tarafında bulunur.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle