Magazin

Burcu Esmersoy: Ben ideal kadın değil, ideal 'erkeğim' aslında

Ünlü sunucu Burcu Esmersoy, Marie Claire' verdiği söyleşisinde iş hayatından erkeklerden aradığı özelliğe, ideal kadından aile hayatına dair soruları yanıtladı

03 Nisan 2013 14:59

1997 yılında katıldığı güzellik yarışmasından sonra Türkiye'nin ilk kadın spor spikeri olan Burcu Esmersoy, hem özel hem de iş hayatını anlattı. İdeal kadından ziyade ideal erkek olduğunu söyleyen Esmersoy, "Bence ideal kadın değil de ideal erkeğim aslında! Yemek yapmayı sevmem; muazzam bir yemek masası hazırlamam mümkün değil. Hayatımda hiç kek yapmadım ama öğretilirse baklava bile açarım" dedi.

Marie Claire dergisinin nisan sayısı için Tuğçe Kayar’a konuşan Esmersoy,  erkeklerde aradığı özellikle ilgili soruya ise "Fiziksel görünümle değil bana verilen değerle ilgileniyorum sadece." diye cevap verdi.

Şu sıralar "Nedir Ne Değildir?", "En Güzel Bölüm" ve "Popstar" yarışmalarını sunan Burcu Esmersoy, tanıyanların kandisini çok sevmesinin nedeni de açıkladı.

Esmersoy,  "Kendimi karşımdaki kişiye kolay kolay açamam. Tanıyanların beni çok sevmesinin nedeni de bu. İçimde çok acayip bir kadın var ama onu göstermek istemiyorum" şeklinde konuştu.


İşte Burcu Esmersoy'un söyleşinin bir bölümü:

Kampanyalar, televizyon programları, oyunculuk... Burcu Esmersoy aranan, talep gören bir yüz. Nasıl yönetiyorsunuz iş bazında kendinizi?

Danıştığım kişiler bana tavsiye verdiğinde işler hesapladığımız gibi gitmezse, kimsenin kapısını çalıp suçlayamam. Bu yüzden her şeye kendim karar veriyorum.

Zor olmuyor mu bu?

Annem ve babam, ben 3 yaşındayken ayrıldıkları için hayatta hep yalnız olduğumu ve olacağımı çok küçük yaşta öğrendim. 25 yıldır tek başıma geçindiğim ve ayakta kaldığım için bu otomatik olarak gelişen bir özelliğim oldu. Her genç kadının; ne olursa olsun işler sarpa sardığında sığınacak bir limanı, geri dönüp gideceği bir anne ve baba figürü vardır. Bu, benim için geçerli değildi ve kavram olarak da oturmadı özüme. Evliliğimde dahi "Artık sırtımı yaslayabileceğim, ortak kararlar alabileceğim biri var" diyemedim.

Kendinizi karşınızdakine kolaylıkla açamıyor musunuz?

Açmam... Beni tanıyanların beni çok seviyor olmasının nedeni de bu aslında. İçimde çok acayip bir kadın var ama onu göstermek istemiyor. Spor spikerliği yaptığım dönemde kibirli görünen, duvarları olan bir kadındım. Çalıştığım ortamda benden başka kadın yoktu. Ayrıca kendimi izleyicilere ve çalışma arkadaşlarıma ispat edebilmek için ekstra çaba sarf etmem gerekiyordu. 'Bulunduğum yeri hak ettim ve korumalıyım' düşüncesinden kaynaklanan dik bir duruştu o aslında. İstediğim şeyleri hayatıma yerleştirdikten sonra rahatladım ve bu rahatlık hareketlerime, giyim tarzıma, konuşmama da yansıdı. Yine de özel hayatımda o kadar rahat değilim; çok yakınıma insan almam.

Çocuk sahibi olmayı düşündüğünüz bir dönem oldu mu hiç?

Daha 16 yaşımdayken, "22 yaşında evleneceğim, 24 yaşında da anne olacağım" derdim. Yıllar o kadar çabuk geçiyor ki, o arayı kaçırmışım doğrusu. Evlendiğimde 27 yaşımdaydım ve çok istemiştim anne olmayı. Hatta biraz da bu nedenle evlenmiştim. Olmadı... Şu anda böyle bir beklentim yok. Çocuk istersem olur zaten ama bekarım ve çok yoğun çalışıyorum. Ayrıca şu an bunu düşünecek zamanım da yok.

Güzelsiniz, sarışınsınız, futboldan anlıyorsunuz... İdeal kadın siz olabilir misiniz acaba?

Bence ideal kadın değil de ideal erkeğim aslında! Yemek yapmayı sevmem; muazzam bir yemek masası hazırlamam mümkün değil. Hayatımda hiç kek yapmadım ama öğretilirse baklava bile açarım.

Peki erkekte ne özellik ararsınız?

Fiziksel görünümle değil bana verilen değerle ilgileniyorum sadece.

Kolay ağlar mısınız?

Babaannem 2001'de öldü. O zamandan bu yana hiç ağlamadım ben. Ta ki geçen yıla kadar. İzin vermiyordum kendime ama artık kendimi serbest bıraktım. Ağlamak insanı hafifletiyor.

Peki aşk için ağlamadınız mı hiç?

Hayır. Halbuki aşk harika bir duygu. Çok sık yaşamadım ama yaşadığımda çok güzel yaşarım. Kendimi olduğu gibi akışına bırakırım hep. Ayrıca bana göre yolunda gider ya da gitmez; her kadın hayatında bir kez mutlaka evlenmeli. Gelinlik giymek gerçekten çok farklı bir duygu. Tek gece de olsa, bir prensese dönüşmeli herkes.

Aldığınız ilk tasarımı hatırlıyor musunuz?

İlk maaşımla La Perla'nın üç parça smokin takımını almıştım. Lacivert üzerine çok ince çizgili cigarette pantolon, korsesi ve ceketi. O takımı gardırobumda hâlâ saklarım.

Nasıl kadınları güzel buluyorsunuz?

Ben kısrak gibi maskülen kadınları seviyorum. Uzun bacaklı, uzun vücutlu ve erkeksi yüz hatlarına sahip kadınlar... Türkiye'de Çağla Şıkel'in sert hatlarını beğeniyorum mesela.