İstanbul'un Esenyurt ilçesinde bebek bezinden çıkan tartışmada dayak yediği kocasını bıçakla öldürdüğü iddia edilen Yasemin Kaymaklı'nın yargılanmasına devam edildi.
Maktül Özkan Kaymaklı'nın avukatı Meltem Yılmaz, müvekkilinin sonuçta bir erkek olduğu için karısının uyguladığı şiddete karşı kendini savunduğunu bunun şiddet olarak tanımlanmaması gerektiğini ifade etti.
Bakırköy Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 3. duruşmasına 1989 doğumlu tanık Özlem Haymana'nın dinlenmesiyle başlandı. Tutuklu sanık Yasemin Kaymaklı'nın nikah şahidi ve iş arkadaşı olan Özlem Haymana, maktul Özkan Kaymaklı'nın sık sık eve içkili geldiğini ve sanık Yasemin Kaymaklı'ya şiddet uyguladığını söyledi. Özlem Haymana, " Bir gün Yasemin beni telefonla aradı ve kendisini kurtarmamı istedi. Kocası eve gelmiş Yasemin'i dövmüş üzerine de kapıyı kilitleyip dışarı gitmiş. Ben de polisi arayıp Yasemin'in evine gönderdim. Polisler Yasemin'i hastaneye kaldırmışlar ben de gidip kendisini hastanede ziyaret ettim. Durumu kötüydü. Kanlar içindeydi" dedi. Tanık Özlem Haymana verdiği ifadede tutuklu sanık Yasemin Kaymaklı'nın astım hastası olduğunu ve buna rağmen maktulün eve kilitleyip gitmesini bilerek ölüme terk etmek olarak düşündüğünü söyledi. Tanık Haymana Yasemin Kaymaklı'dan 2 yaşındaki çocuğu S.K.'nın baba Özkan Kaymaklı tarafından hala Özden Güngör'e evlatlık verilmek istendiğini de duyduğunu belirtti.
Tanık Özlem Haymana'nın ardından söz alan katılan avukatı Mükremin Yıkılmaz, tanığın verdiği ifadeyi kabul etmediklerini ve maktulün evlilikleri boyunca sanığa sürekli şiddet uygulamış gibi gösterildiğini iddia etti. Avukat Yıkılmaz, mahkemeye tutuklu sanık Yasemin Kaymaklı'nın olaydan üç gün öncesine ait çekilmiş fotoğrafların yer aldığı iki adet CD sundu. Avukat Mükremin Yıkılmaz, maktulun tutuklu sanık tarafından şiddete maruz kaldığını bu sebeple özel bir hastaneden alınan raporun da dosyada yer aldığını söyledi. Katılan avukatlarından Meltem Yılmaz ise müvekkilinin kendisine şiddet uygulayan karısına karşı bir tepki verdiğini ve müvekkilinin sonuçta bir erkek olduğunu söyledi.
Sanık avukatlarından Duygu Eroğlu, toplam 10 sayfalık bir yazılı savunmayı mahkemeye sunmasının ardından söz aldı. Avukat Eroğlu, mahkemeye delil olarak sunulan fotoğrafların bir kadının kocasından şiddet görmediğinin anlamına gelemeyeceğini ve sanık Yasemin Kaymaklı'nın olay günü evde tek başına çocuğu ile birlikte aç ve susuz bırakılmış olmasının mahkeme tarafından gözardı edildiğini söyledi. Avukat Duygu Eroğlu, "Olay yerinde yaptığımız incelemede müvekkilimizin anlattıklarıyla tespitlerimiz arasında farklılıklar bulunmamaktadır. Çocuk S.K.'nin östrojen hormunu tespitinin yapılmasını ve bir gece evde kapalı kalmasının ardından hem biyolojik hem de fizyolojik etkilerinin adli tıp kurumunca tespit edilmesini talep ediyoruz" dedi.
Sanık avukatlarından Meriç Eyüboğlu da Yasemin Kaymak'lının evliliği süresince sistematik bir şiddete maruz kaldığını ifade etti. Avukat Eyüboğlu, "İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan yetkili bir heyet tarafından muayene edilmesini ve hazırlanan raporun da dosyaya eklenmesini talep ediyoruz" dedi. Avukat Meriç Eyüboğlu, katılan avukatlarının maktül Özkan Kaymaklı'nın sanık Yasemin Kaymaklı tarafından şiddete maruz kaldığı iddialarına karşı maktülün sanığı dövdüğü sırada elinde sıyrıkların oluştuğunu belirtti.
Avukatların savunmalarının ardından Cumhuriyet Savcısı Sinan Coşar verdiği mütealasında sanık avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin yargılamanın bulunduğu aşama ve yargılamaya bir yenilik getirmeyeceğinden reddine, suçlamanın vasıf ve mahiyeti mevcut delil durumu suçun CMK 100/3 maddesinde düzenlenen katalog suçlardan olması, adli kontrol hükümlerinin de yetersiz kalacağı nazra alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı Hayri Özdal, savcının mütealasının ardından sanık Yasemin Kaymaklı'nın maruz kaldığı şiddetin boyutlarının değerlendirilmesi nedeniyle psikolojik yaptırılması talebini davaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddine, çocuk S.K. için talep edilen östrojen raporunun hazırlanması için süre verilmesine ve muhtemel ceza süresine göre kaçma ve delillere etki etme süphesi sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Duruşma 13 Mayıs tarihine ertelendi.
