15 Temmuz Darbe Girişimi

"Başörtülü kadınlara kelepçe takılması, FETÖ'nün oyunuydu"

Emniyet müdürü: 15 Temmuz sonrası 'kelepçeden dolayı herhangi bir suç yoktur' yazısı geldi

23 Kasım 2016 14:22

Eski Manisa Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren, emniyet müdürlüğü görevinden alınmasına neden olan 'başörtülü kadınlara kelepçe takılması' olayını, 'FETÖ'nün oynadığı bir oyun olarak değerlendirdi. Ceren, "Komployu yapanlar FETÖʹcüleri masum gibi gösteren kişilerdir. Bu olaydan dolayı ceza almadım. 15 Temmuzʹdan sonra 'kelepçeden dolayı herhangi bir suç yoktur' diye celp yazısı geldi" diye konuştu. 

Doğan Haber Ajansı'ndan (DHA) Nermin Uçtu, Tayfur Erdal Ceren, 'FETÖ'nün mali yapılanmasını Türkiyeʹde ilk kez Manisaʹda ortaya çıkardıkları için hedef haline geldiğini söyledi. Manisaʹda görev yaptığı dönemde, 'FETÖʹden gözaltına alınan başörtülü kadınlara kelepçe takılması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında hakkında soruşturma açılıp açığa alınan, daha sonrasında ise emniyet başmüfettişliği görevine atanan ve kentten ayrılan eski İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren, açıklama yaptı.

Olayı komplo olarak değerlendiren ve arkasında 'FETÖʹcülerin olduğunu öne süren Ceren, "Komployu yapanlar FETÖʹcüleri masum gibi gösteren kişilerdir. Bu olaydan dolayı ceza almadım. 15 Temmuzʹdan sonra ʹkelepçeden dolayı herhangi bir suç yokturʹ diye celp yazısı geldi. Niye açığa alındım, niye böyle bir şey oldu onu da bilmiyorum. Tam FETÖʹnün oyunu" dedi.

"Para akışını deşifre ettim, hedef oldum"

Türkiyeʹde ilk kez 'FETÖʹnün para akışının Manisaʹda deşifre edildiğini, bu yüzden hedef haline geldiğini anlatan Ceren sözlerini şöyle sürdürdü:
"FETÖ olayında son aşamada ben zaten kimseyi dinlemedim. Savcılıkla birlikte yapıyorduk. Türkiyeʹde ilk defa Manisaʹda FETÖʹnün mali konularına, mali kaynaklarına esas örgütlendiği yere giren Manisa polisidir, Manisa adliyesidir. En çok bu örgütü rahatsız eden bu oldu. FETÖ olayında bu kadar çok saldırı yapmalarının sebebi yardım kampanyalarını, Bank Asyaʹdaki oyunları ortaya çıkarmam onları rahatsız etti. Onun için belden aşağı vurmaya çalıştılar. Ben dedim ki Ankara Savcılığı bunların terör örgütü olduğuna dair o zamanlar iddianame hazırladı, bunların terör örgütü olarak kabul ediyoruz. Silahlı terör örgütü dediğim zaman kıyameti kopardılar. Ben az bile söylemişim. Ben bile bu kadarını beklemiyordum. Benim annem de hacı, başörtülülerle niye uğraşacağım ben. Bir oldu bittiye getirdiler, devlet memuru olduğumuz için de sesimizi çıkaramadık."