15 Temmuz Darbe Girişimi

Başbakan Yıldırım'dan MİT Müsteşarı Fidan'a: Bana niye daha önce bilgi vermedin?

15 Temmuz'da MİT ve Genelkurmay'da yaşananların perde arkası...

06 Kasım 2016 13:31

15 Temmuz gecesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı canlı yayına bağlayan CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın yazdığı "24 Saat, 15 Temmuz'un Kamera Arkası" adlı kitaptaki detayları aktaran Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök o gün Ankara'da yaşananları anlattı. Darbe girişimiyle ilgili ilk istihbarat bilgisinin saat 14:45'te MİT'e giden bir binbaşının anlattıklarıyla alındığını aktaran Ertuğrul Özkök, "Başbakan, MİT Müsteşarı ile ancak saat 22.00 civarında konuşabilir. Müsteşar kendisine, 'o gün ellerine geçen istihbaratı' anlatır. Başbakan 'Bu bilgiyi niye bana daha önce vermediniz' der... Sesi 'sitem yüklüdür..." dedi.

Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet'te yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

Dikkatle, çok dikkatle okuyun...

15 Temmuz günü ile ilgili en ilginç, en karanlıkta kalmış bilgiyi aktarıyorum.

***

15 Temmuz Cuma günü saat 14.45...

Yani, Başbakan Binali Yıldırım’ın, NTV televizyonuna çıkıp “Bu bir kalkışmadır”demesinden 8 saat 17 dakika önce... “H.A.” adlı sivil bir binbaşı Milli İstihbarat Teşkilatı’nın kapısından girip kendini tanıtır.

Adını bilmediğimiz binbaşı bir helikopter pilotudur.

Ayağında lastik ayakkabılar vardır.

Ankara’da Kara Havacılık Komutanlığı’nda görev yapmaktadır.

O gün tatildeyken apar topar Ankara’ya çağırılmış ve kendisine “Bu gece çok uçacağız, gece görüş dürbünlerinizi alın” denmiştir.

Yani o gece yapılacak darbenin emri verilmiştir.

Binbaşı H.A. oradan çıkar çıkmaz bir taksiye atlar. MİT’in yerini bilmediği için taksiciye “Beni Yenimahalle’de MİT’in bulunduğu binaya götür” der...

Binbaşı H.A., saat tam 14.45’te MİT binasından içeri girer ve kendini tanıtır.

Kendisini önce bir şube müdürü ile meslek müdürü dinler.

Binbaşı, 2 MİT mensubuna olayı tek tek anlatır.

Apaçık bir şekilde o gece darbe hazırlığı yapılmaktadır. Binbaşı, darbe planının içinde bulunan 2 kişinin de adını verir. Binbaşıyı dinleyen MİT görevlisi kararsız kalır.

Saat tam 16.00’da MİT Müsteşarı’nın odasına gidip aldığı bilgiyi aktarır.

MİT Müsteşarı saat 16.21’de siyah telefondan, yani şifreli telefondan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’i arar ve durumu anlatır.

Bu sırada MİT’te ikinci sorgu başlamıştır.

İkinci sorguyu bizzat MİT Müsteşar Yardımcısı yapar.

İkinci sorgu devam ederken MİT Müsteşarı’nın şifreli telefonu çalar.

Arayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’dır... İkinci Başkan durumu kendisine aktarmıştır.

Bu arada binbaşının sorgusu tamamlanır. Üzerine bir ses kayıt cihazı yerleştirilir ve karargâha gönderilir.

Ancak nedense üzerindeki ses kayıt cihazını çalıştıramaz.

Binbaşının “yalan söylemediği anlaşılır”...

Bunun üzerine saat tam 17.30’da Müsteşar, sorguyu yapan Müsteşar Yardımcısı’nı Genelkurmay’a gönderir.

Saat tam 18.00’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan kendisi de Genelkurmay’a gider. Gittiğinde Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan ve Kara Kuvvetleri Komutanı toplantı halindedir.

Akar, MİT Müsteşarı’na “Seni rahatlatalım, bazı tedbirler alalım” der...

Ve şu emirleri verirler:

- İkinci bir emre kadar Türk hava sahasında hiçbir askeri uçak havalanmayacaktır.

- Havada bulunanlar derhal yere inecektir.

- Tank ve birlik hareketlenmesi yasaklanacaktır.

Şimdi saate bakalım.

Saat 18.30’dur.

Yani Binbaşı H.A.’nın MİT’in kapısından girmesinden 4 saat sonra.

İşte tam o dakika Cumhurbaşkanı akıllarına gelir.

Hakan Fidan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koruma müdürü Hasan Köse’yi arar ve “Beyefendi ne yapıyor” diye sorar.

O da istirahat ettiğini söyler.

Niye aradığı konusunda bilgi vermez.

Bundan sonra saat 21.00’e kadar bilinmeyen bir süre var.

O süre içinde neler olduğu hâlâ bilinmiyor.

Saat tam 21.00’de darbeciler harekete geçer.

Saat 18.30 ile 22.00 arasında geçen 3.5 saat içinde devletin üst kademesi ile hiçbir iletişim yapılmaz.

Başbakan, MİT Müsteşarı ile ancak saat 22.00 civarında konuşabilir. Müsteşar kendisine, “o gün ellerine geçen istihbaratı” anlatır.

Başbakan “Bu bilgiyi niye bana daha önce vermediniz” der...

Sesi “sitem yüklüdür...”

Başbakan’ın MİT Müsteşarı ile konuşmasından 10 dakika 39 saniye sonra...

Saat 22.10.39, Hande Fırat, MİT Basın Danışmanı Nuh Yılmaz’ı telefonundan arar.

Aralarında şu konuşma geçer:

- Selam Nuh ne oluyor?

“Ne demek ne oluyor?”

- Garip bir hareketlilik...

“Haberim yok.”

- İyi de asker polisin silahını almış. Güvenilir kaynaklar hareketlilik var diyor.

“Bakıp arıyorum hemen seni.”

NOT: Bu konuşma yapıldığında Binbaşı H.A.’nın MİT’e gelişinin üzerinden neredeyse 8 saat geçmiştir.

 

MİT’e gelen binbaşı olayını nereden öğrendim?

 

BU bilgileri, Hande Fırat’ın Doğan Kitap’tan çıkan kitabı “24 Saat: 15 Temmuz’un Kamera Arkası”nda okudum.

 

Çok ilginç bir kitap... O meşum geceyi, saniyesi saniyesine anlatıyor.

 

Bir televizyoncu olarak yaşadıklarını, WhatsApp ve telefon konuşmalarını saniyesi saniyesine veriyor.

 

Böylece ortaya çok çarpıcı bir belgesel çıkmış.

 

15 Temmuz darbesini araştıran komisyon üyelerinin altını çizerek satır satır okumalarında fayda var.

İlgili Haberler