Politika

Başbakan: 1. Dünya Savaşı'nda her ülkede yaşanan bir göç olayını önümüze soykırım diye getiriyorlar!

"Yeni anayasada partili cumhurbaşkanlığını da, başkanlık sistemini de getirelim"

04 Haziran 2016 17:59

Başbakan Binali Yıldırım, Almanya Fedarel Meclisi tarafından onaylanan 'Ermeni Soykırımı' tasarısına ilişkin olarak, "100 yıl önce. 1. Dünya Savaşı şartlarında, her ülkede, her yerde yaşanan bir göç olayını bugün önümüze soykırım diye getirmeye çalışanlar şunu iyi bilmelidir ki Türkiye tarihiyle de milletiyle de gurur duyuyor" diye konuştu. Yıldırım, konuşması sırasında "Bana her şey hükümeti hatırlatıyor" dedi.

 

"Umarım, Almanya kısa sürede yanlıştan döner"

 

Yıldırım, 'Ermeni Soykırım'ın kabul edilmesine dair sözlerine 'Hocalı Katliamı'nı ve Bosna Hersek'te yaşanılanları hatırlatırak, "Eski defterleri açarsak, eski hesaplara bakarsak herkes şunu iyi bilsin ki o defterlerde en az kaydı bulunan Türkiye'dir, en az hesabı olan Türkiye'dir" diyerek devam etti. Yıldırım, Almanya'ya da seslenerek, "Kim ne yaparsa yapsın, bu kadar Almanya-Türkiye ilişkilerini zedelemiştir. Ümit ediyoruz ki yanlıştan kısa sürede dönülür" ifadelerini kullandı.

 

"Yeni anayasada partili cumhurbaşkanlığını da, başkanlık sistemini de getirelim"

 

Başbakan Binali Yıldırım, gündemde tartışması devam eden anayasa değişikliğine değinerek, "Bu anayasa Türkiye'nin işini görmüyor. Yeni anayasada partili cumhurbaşkanlığını da, başkanlık sistemini de getirelim. Bu kafa karışıklığını ortadan kaldıralım. Değerli hemşehrilerim, kardeşiniz yolu açtı, sevenleri bir araya getirdi. Şimdi yeni anayasa yolunu, başkanlık yolunu açmaya var mısınız?" diye konuştu.

 

"Soyadımız gibi iş yaptık"

 

Başbakan Binali Yıldırım, 65. Hükümetin kurulmasının ardından, memleketi Erzincan'a ilk kez başbakan olarak gitti. Başbakan Yıldırım, Erzincan'da katıldığı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada Başbakanlığı'nı yaptığı 65. Hükümet'e dair, "Bu ülkede haftalarca, aylarca Bakanlar Kurulu toplanamıyordu. İşte sizin evladınızın kurduğu 65. Hükümet, kuruluşundan güven oyu almasına kadar topu topu 6 gün geçti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, en kısa sürede kurulup güven oyu alan ilk Hükümet olduk. Soyadımız gibi iş yaptık, yaparız!" diye konuştu. 

 

"Ay yıldızlı pasaportuyla itibarı yüksek bir Türkiye var"

 

Başbakan Yıldırım, AKP'nin 2003 yılından beri Tayyip Erdoğan ile birlikte iktidar olduğunu hatırlatarak, "Bugün artık parasıyla, ekonomisiyle, ay yıldızlı pasaportuyla itibarı yüksek bir Türkiye var. Bu Türkiye sizin eserinizdir" diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Yine, Cuma günü Meclis'te hükümet programımız üzerine görüşmelerimizi tamamladık. Anadolu'nun, Güneydoğu'nun en büyük havalimanı Diyarbakır Havalimanı'nı açmak için Diyarbakır'a gittik. Hain ve kalleş terör örgütünün katlettiği 16 vatandaşımızın köyü Tanışık'a gidip yakınlarının acılarını paylaştık. Oradan İstanbul'a geldik, İstanbul'da dünya incisi, fethedilmesi peygamberimizce müjdelenmiş İstanbul'un fethinin 563. yılını görkemli bir şekilde kutladık.

 

"Soyadımız gibi iş yaptık, yaparız"

 

"İşte, kongreyle onun arkasındaki bir haftadan bahsediyorum. Bu ülkede haftalarca, aylarca Bakanlar Kurulu toplanamıyordu. İşte sizin evladınızın kurduğu 65. Hükümet, kuruluşundan güven oyu almasına kadar topu topu 6 gün geçti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, en kısa sürede kurulup güven oyu alan ilk Hükümet olduk. Soyadımız gibi iş yaptık, yaparız!

 

Binali Yıldırım, Kıbrıs ve Azerbaycan'dan sonra Erzincan'da

 

"Daha sonra İzmir'e gittik. İzmir'in de bizim için bir anlamı var. Değerli kardeşlerim, İzmir'de başbakanlık görevini üstlendikten sonra ilk ziyaretimi oradaki hemşehrilerimle birlikte olarak gerçekleştirdim. Seçmenlerimizle buluştuk, onlarla kucaklaştık. Tükiye Cumhuriyeti hükümetlerinin bir geleneğini de aynen devam ettirdik. Türkiye'de hükümetler kurulunca ilk ziyaretini önce yavru vatan Kıbrıs'a yapar. Biz de ilk ziyaretimizi Kıbrıs'a yaptık, 78 milyon kardeşimizin selamını götürdük. Kıbrıs'tan geldik ayağımızın tozuyla can Azerbaycan'a gittik. Türk hükümetinin Azerbaycan'a selamını götürdük. Ve biz sizinle gurur duyuyoruz. İşte şimdi buradayım, işte şimdi evimdeyim. Şimdi, Erzincanlı hemşehrilerimin yanındayım. Çok değerli hemşehrilerim, biz sizinle gurur duyuyoruz.

 

"Bize havada, karada, denizde ölüm yok"

 

"Değerli kardeşlerim, biliyorsunuz AKP iktidarının bir özelliği var. Biz gittiğimiz yere, eli boş gitmeyiz. Hele hele, ata yurduna, can Erzincan'a eli boş gelinir mi? Bugün, hem hasret giderelim hem 188 eseri gençlerimize kazandırdık onun açılışını yapalım dedik. Onun için karşınızdayız. Erzincanımıza yeni yeni hizmetlerin hayırlı olmasını diliyorum. Bu hizmet ve eserlerin burada bittiğini düşünmeyin. Daha nice nice hizmetleri yapar mıyız? Sizin duanız ve desteğiniz arkamızda olduğu müddetçe bize havada da , karada da, denizde de ölüm yok!

 

"188 eserin açılışını yaptık"

 

"Eyvallah, eyvallah... Biz, gençler, biz sadece yaradanın önünde eğiliriz, başka türlü eğilmeyiz. Bugün, tutarı 200 milyonu geçen 188 eserin açılışını yapıyoruz. Devlet hastanesinden dersliklere, çevre yolundan sulama tesislerine, içme suyu tesislerinden lojmanlara kadar yaptığımız bu eserler sizlere hayırlı uğurlu olsun. Eğitim, sağlık, emniyet, köylere yönelik hizmetlerimizi iki yıl gibi kısa bir sürede tamamladık. Türkiye'nin her bölgesinde yaptığımız açılış törenleriyle bunun şevkini çokça yaşadım. Ancak bugün, farklı bir heyecan farklı bir mutluluk yaşıyorum. Çünkü memleketimdeyim, canlarımın arasındayım. Türkiye'nin başbakanıyım ama her şeyden önemlisi Erzincan'dayım Erzincan! Erzincanımıza kazandırdığımız farklı bir mutluluk, farklı bir duyguyu bugün sizlerle yaşıyorum. Bir kez daha bu eserlerin yapılmasında emeği geçen herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Durmak yok, yola devam!

"Eyvallah, işimiz hizmet gücümüz millet! Kardeşlerim, gelin, şimdi biraz da yeni yatırımları konuşalım. Eğitim alanında 13 tane yeni eseri Erzincan'a kazandırdık. 2 yeni lise, az önce açılışını gittim yaptım, 40 imam hatip lisesi çok güzel olmuş! Yurduyla, spor salonuyla sizlere layık olmuş kızlar, tam da sizin istediğiniz gibi olmuş. İlköğretim okulu, 5 anaokulu, 200 yataklı yurt, laboratuvarlar, bilgisayarlar... dDha neler neler...

"Mimar Sinan Mahallesinde 224 dairelik polis lojmanı yaptık, onların da bugün açılışını yapacağız. Polis kardeşlerimiz ve aileleri güle güle kullansınlar. Askerlerimiz, polislerimiz, korucularımız bu ay yıldızlı bayrağımızın korucularıdır. Onlar her şeyi hak ediyor sevgili hemşehrilerim.

"Bugün yine Devlet Hava Meydanlarımızın Gençlik Hizmetleri İl Spor Müdürlüğümüzün yaptığı tesislerin açılışını yapıyoruz. Eğitim binaları, spor salonları, sulama suyu, içme suyu, kanalizasyon ve asfaltlama işleri... Velhasıl hemşehrilerim, Erzincanımızı daha rahat, daha huzurlu bir şehir yapacak eserleri birer birer şehrimize kazandırıyoruz evelallah.
Alın teri dökerek Türkiye'yi daha güçlü bir hale getiriyoruz
Küresel krizlerde, dünya krizlerinde durmak yok, hizmete devam diyerek ülkemizi krizlerden koruyarak ekonomimizin, istikrarımızın devamı için çabalayan AKP iktidarı var. 

 

"Ama Recep Tayyip Erdoğan geldi, arkadaşları geldi..."

 

"Hatırlayın,belki gençlerimizin, genç kızlarımızın Türkiye'de 2000-2001 yıllarında neler olduğunu hatırlamayabilirler ama sizin anneleriniz babalarınız çok iyi biliyor. Bir günde krizlerle Türkiye'nin fakirleştiğini, parasının pul olduğunu, yazar kasaların havalarda uçuştuğunu, milletin ekonomik olarak nasıl çöktüğünü hatırlarsınız. Ama bir güç geldi, bir ses geldi... Recep Tayyip Erdoğan geldi, arkadaşları geldi... Allah'a şükür 14 yıl boyunca çalıştı, Türkiye'yi muhtaç etmedi. Ekonomiyi geliştirdi, yolları böldü milleti birleştirdi.

"Değerli kardeşlerim, bir kez daha haykırıyorum. Ekmeğimizi böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz. Yolları böleriz, vatanı böldürtmeyiz. yüzde 30'lardan faizlerin yüzde 70'lerden nerelere geldiğini hep beraber gördük. Paramızın pul olduğu günleri hatırlayın, 1 milyona hacet bile getiremiyorduk. Bugün artık parasıyla, ekonomisiyle, ay yıldızlı pasaportuyla itibarı yüksek bir Türkiye var. Bu Türkiye sizin eserinizdir. İMF'nin önünde el pençe divan duran bir Türkiye'den bugün İMF'ye borç veren bir Türkiye var. İhtiyaçlarını dahi karşılayamayan, vatandaşlarına sağlık hizmeti veremeyen Türkiye'den, 3 milyon açlıktan, savaştan kaçan kardeşlerimizi misafir eden bir Türkiye var. 

"Evet, 14 yıl, 14 yıl, AKP iktidarlarında Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptım. Türkiye'de 6 bin kilometre bölünmüş yolu, tam 24 bin 500 kilometreye çıkardım. 4 kat artırdık, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, sizlerin duasıyla yaptık. Havayolunu halkın yolu yaptık. İnterneti Afrika seviyesinden aldık, Avrupa'nın ilk 5 ülkesi arasına soktuk. Size yakışan, Türkiye'ye yakışan budur. İşimiz bitmedi. Şimdi, şu Erzincan-Erzurum yolunu biliyorsunuz değil mi? Şimdi o yol nasıl oldu? Fırat'a gem vurdu gem. Dereyi dize getirdi. 

"Şimdi Bayburt'tan Erzurum'a komşu yapıyoruz. Bitmedi. Şimdi, sıkı durun Erzincan'dan Kuruçay'a, Kuruçay'dan Eğin'e kadar duble yol yapıyoruz. Kuzeyden Güney'e yol yapıp Erzincan'ı Malatya'ya Diyarbakır'a bağlıyoruz. Eğin'in o taş yolu 16 senede yapılamadı. Şimdi Eğin'i de ulaşılabilir hale getiriyoruz. Hiç merak etmeyin, taş yol da yapılır hepsi yapılır. Yeter ki siz, işte böyle her zaman heyecanla, her zaman coşkuyla bizim yanımızda olun. Şimdi birkaç önemli noktayı sizlerle paylaşacağım. İlk görev aldığımda "Milletim rahat olsun, bu terör belasını milletin gündeminden çıkaracağız" dedim. Bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Operasyonlarımız, terör örgütünün, teröristlerin kayıtsız şartsız bütün silahlarını teslim edinceye kadar devam edecek. Sivil vatandaşlarımızın, askerimizin, polisimizin yüzde yüz güvende olduğu günlere kadar bu şer odaklarıyla mücadelemiz artarak devam edecek. Terör örgütünün, vatandaşlarımız gibi, Kürt vatandaşlarımızın bir sorunu yok. Terör örgütüne, onların yandaşlarına içerideki dışarıdaki destekçilerine, siyasi uzantılarına söyleyeceğimiz söz şudur. Türkiye tek vatan olarak, tek devlet ve tek bayraklı bir millet olarak yoluna kararlılıkla devam edecek. Bizi bu yoldan kimse döndüremez.

 

"Alman Parlamentosu bir yalana imza attı"

 

"Değerli kardeşlerim, kimin dost, kimin dost olmadığını bugünlerde çok iyi görüyoruz. Almanya'da bir karar çıktı. Alman Parlamentosu bir yalana imza attı, yalana. O yalan ne? 100 yıl önce. 1. Dünya Savaşı şartlarında, her ülkede, her yerde yaşanan bir göç olayını bugün önümüze bugün soykırım diye getirmeye çalışanlar şıunu iyi bilmelidir ki Türkiye tarihiyle de milletiyle de gurur duyuyor. Eski defterleri açarsak, eski hesaplara bakarsak herkes şunu iyi bilsin ki o defterlerde en az kaydı bulunan Türkiye'dir, en az hesabı olan Türkiye'dir. Daha dün Avrupa'nın göbeğinde on binlerce Boşnak kardeşlerimizi katledenler karşısında ağzını açmayanlar, Hocalı Katliamı'nda Azeri kardeşlerimizi bir gecede yok edenler Ermenilerin hamilliğine soyunmuşlar. Kim ne yaparsa yapsın, bu kadar Almanya-Türkiye ilişkilerini zedelemiştir. Ümit ediyoruz ki yanlıştan kısa sürede dönülür.

 

'2007'de yapılan referandumla beraber bir karar verdi'

 

"Türkiye 2007'de yapılan referandumla beraber bir karar verdi, 'Artık ben Cumhurbaşkanı'mı kendi oylarımla seçeceğim' dediniz. Şimdi diyoruz ki artık.

"Türkiye yeni bir anayasaya sahip olsun

"Bu anayasa Türkiye'nin işini görmüyor. Yeni anayasada partili cumhurbaşkanlığını da, başkanlık sistemini de getirelim. Bu kafa karışıklığını ortadan kaldıralım. Değerli hemşehrilerim, kardeşiniz yolu açtı, sevenleri bir araya getirdi. Şimdi yeni anayasa yolunu, başkanlık yolunu açmaya var mısınız? 

"Başkanlık ve yönetim sistemi, Türkiye'nin 2023 hedeflerini 100. yıla giderken milletimizin en önemli beklentisidir. İnşallah yeni anayasayı da yapacağız, milletimizin yolunu da yapacağız, geleceğimizi inşa edeceğiz.

"Kardeşlerim, saat 13.00'den beri buradasınız. Sizi burada tutan sevgidir, memleket sevdasıdır, hemşehrilik sevgisidir. Erzincan'ın insan sevgisidir. Sağ olsun, var olun. Allah sizden razı olsun. Hiç merak etmeyin Erzincan'ın da yüzü gülecek. Türkiye'nin de yüzü gülecek. Başta liderimiz, kurucumuz Cumhurbaşkanı olarak, hükümetimiz de sizin hizmetinizde aynı ilk günkü heyecanla kutlu yürüyüşümüze devam edeceğiz. Allah'a emanet olsun."