Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Avrupa Komisyonu Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) Türkiye’yi denetim sürecine alması kararına tepki göstererek, "Eğer Avrupa Birliği, Avrupa Komisyonu'nun bu tavsiye kararına uyar, bizi o da rencide edecek bir yola girerse Türkiye, Maastricht Kriterleri'ni İstanbul Kriterleri, Kopenhag Kriterleri'ni de Ankara Kriterleri olarak yazar, adını böyle değiştirir ve yoluna devam eder" dedi.
Doğan Haber Ajansı'nın (DHA) haberine göre, Veysi Kaynak, Maraş'ta Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürlüğü'nde açılan kurslara katılan öğrencilerin düzenlediği serginin açılışını gerçekleştirdi.
Sergi sonunda gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtlayan Veysi Kaynak, AKPM'nin, Türkiye hakkında aldığı kararı değerlendirdi. 15 Temmuz darbe girişimi ile 16 Nisan referandum sürecinin adeta bir turnusol kağıdı işlevi gördüğünü ve batı medeniyetinin bütün makyajlarını döktüğünü ifade eden Kaynak, Türkiye'nin seçimleri hiç tartışılmayan ve Avrupa'nın birçok ülkesinden önce seçimlerini hakim güvencesine almış bir ülke olduğunu söyledi.
Hükümetin 15 yıldır Avrupa Birliği değerlerini kendi değerleri olarak inşa etmeye gayret ettiğini belirten Kaynak, şöyle konuştu:
"Kurucusu olduğumuz Avrupa Komisyonu'nun parlamenterler meclisinin denetimde çıkartma kararı Ak Parti hükümeti döneminde 2004'te almıştır. Biz, Avrupa Komisyonu'nun kurucu asli üyelerinden biriyiz ve en çok üyeyle temsil edilen ülkelerden biriyiz, en çok bütçesine destek veren ülkelerden biriyiz. Avrupa Komisyonu maalesef tekrar ediyorum, o da demokrasimizi korumak, Türkiye'nin sınırlarını korumak, Türkiye'nin insanının güvenliğini korumak için aldığımız tedbirleri maalesef farklı bir çerçevede değerlendiriyor. Kim ne derse desin önemli olan bizim 786 bin kilometrekare vatan toprağımızda herkesin huzur ve emniyet içerisinde yaşamasıdır. Devletlerin birinci vasıfları budur zaten, emniyeti, adalet ve güveni tesis etmektir, devlet bunun için vardır. Dolayısıyla alınan kararla bu manada bizi, bu milletimizin istikrarı ve geleceği için çizilen bu yoldan asla döndürmez. Çünkü bizim rotamızı millet tayin eder. 786 bin kilometrekare alan aynı zamanda Avrupa Birliği'nin sınırlarının başladığı alandır. Avrupa'nın güvenliği Türkiye sınırlarından başlar ve Avrupa'nın bunu idrak etmesi lazım. Biz DEAŞ ve diğer terör örgütlerine karşı bu etkin mücadeleyi yapmadığımız taktirde biliyoruz ki bu teröristlerin bir çoğununun gideceği yer, yine batı ülkeleridir. Biz burada Avrupa için tehdit eden birçok şeyi, belki de burada önlemiş oluyoruz."
"Kriterleri değiştiririz"
İnsanların güvenliği için idam cezası gerekiyorsa bunu Türkiye'in tartışacağını ve başkalarının ne diyeceğinden çok, milletin ne diyeceğinin önemli olduğunu kaydeden Veysi kaynak, şunları söyledi:
"Biz iddialı bir şey söylüyoruz. Avrupa Birliği'nin iki temel kriteri var. Biri, ekonomik kriterleri tanımlayan Maastricht Kriterleri, bir diğer de demokratik kriterleri tanımlayan Kopenhag Kriterleri'dir, bunları çerçevesin bu kriterler çizmiştir. Biz şu anda Maastricht Kriterleri bakımından Avrupa Birliği ülkelerinin en azından 3'te 2'sinden daha iyiyiz. Hele hele sonradan Avrupa Birliği'ne üye olarak kabul edilen ülkelerin tamamından iyiyiz. Demokratik kriterler bakımından da öyleyiz. Eğer Avrupa Birliği, Avrupa Komisyonu'nun bu tavsiye kararına uyar bizi o da rencide edecek bir yola girerse Türkiye, Maastricht Kriterleri'ni İstanbul Kriterleri, Kopenhag Kriterleri'ni de Ankara Kriterleri olarak yazar, adını böyle değiştirir ve yoluna devam eder. Önemli olan ülkemizin kalkınması, insanımızın huzuru ve güvenidir. Bizim için önemli olan kriterler bu kriterlerdir."
Filiz Kerestecioğlu'nun AKPM'de yaptığı konuşma:
