Gündem

Erdoğan'dan İhsanoğlu'na: 'Filistin'de tarafsız kalmalıyız' diyor, lafa bak ya

Erdoğan: Erzurum'un gerçek ilim erbabıyla, âlim maskesi arkasına sığınanlar arasındaki farkı ortaya koyacağını ifade etmiştik

06 Temmuz 2014 23:55

"Paralel yapı" dediği Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen'in memleketi Erzurum'da konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, "Erzurum’un 30 Mart’ta vereceği karar bizim için çok önemliydi. 21 Mart’taki Erzurum mitinginde, gerçek gönül insanıyla sahtesini birbirinden ayıracağını söylemiştik" dedi.

Erdoğan, "Erzurum'un gerçek ilim erbabıyla, âlim maskesi arkasına sığınanlar arasındaki farkı ortaya koyacağını ifade etmiştik. Erzurum, kendisine yakışanı yaptı, her zaman olduğu gibi, Hakkın, doğrunun, istiklalin ve vatanseverliğin yanında saf tuttu" diye konuştu.

“Filistin konusunda tarafsız kalmalıyız” diyen Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu da isim vermeden eleştiren Başbakan Erdoğan, “Çıkmış, ‘Filistin konusunda tarafsız kalmalıyız’ diyor. Lafa bak ya” dedi.

aşbakan Tayyip Erdoğan, Erzurum Büyükşehir Belediyesince Polat Otel'de organize edilen iftarda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Tuttuğunuz oruçların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabulünü temenni ediyorum.

Bu buluşma vesilesiyle, 30 Mart’ta yerel seçimlerde AK Parti’ye verdiği yüzde 59 oranındaki o büyük destekten dolayı Erzurum’u destekliyorum, şükranlarımı sunuyorum.

Erzurum’un 30 Mart’ta vereceği karar bizim için çok önemliydi. 21 Mart’taki Erzurum mitinginde, gerçek gönül insanıyla sahtesini birbirinden ayıracağını söylemiştik.

Gerçek ilim erbabıyla, âlim maskesi arkasına sığınanlar arasındaki farkı ortaya koyacağını ifade etmiştik. Erzurum, kendisine yakışanı yaptı, her zaman olduğu gibi, Hakkın, doğrunun, istiklalin ve vatanseverliğin yanında saf tuttu.

Dadaş 30 Mart’ta ihanet şebekelerini, şer ittifaklarını, vatanına ihanet edenlerle iş tutan CHP’ye, MHP’ye gereken dersi çok güçlü şekilde verdi.

Dün yeni bir sürecin, yeni bir başlangıcın, kutlu bir yürüyüşün startını Samsun’dan verdik. Bugün Samsun’un iki ilçesine uğradım. Canik ile havaalanına yakın Tekkeköy ilçesine seçim öncesi yolumu kesmişlerdi, seçimi alacaksınız dedim, CHP belediyesiydi ve bugün iki ilçeye de verdiğimiz sözü tuttuk, birer miting yaptık.

Erzurum’a da selamınızı götüreceğimi söyledim. Samsun’un, Canik’in ve Tekkeköy’ün selamlarını buraya getirdim.

Başkale, 10 Ağustos’a bakacağız. Hadi bakalım, eyvallah.

Erzurum bir kez daha bizi bağrına bastı, kucakladı. Erzurum, demokrasiye, özgürlüklere, milli ve manevi değerlere, özellikle de istikaline sahip çıktığını bugün bir kez daha gösterdi. İnşallah Erzurum’un cumhurbaşkanlığı seçiminde bize çok daha büyük bir destek vererek, farkını ortaya koyacak inanıyorum.

Cumhurbaşkanını halkın seçmesi öyle sıradan, teknik bir olay değildir.

Sistemi tıkayan, demokrasinin önüde engel teşkil eden, Türkiye’nin büyümesini, güçlenmesini yavaşlatan, kardeşliğini zedeleyen bazı unsurlar vardı.

Son 12 yılda, hem tek parti dönemlerinden hem darbe dönemlerinden kalan bu tortuları büyük oranda temizledik.

Cumhurbaşkanlığı makamının işlevi ve Anayasa’da bu dönemden kalan eski Türkiye’ye ait sorunlardı.

Yeni, özgürlükçü, katılımcı, demokratik bir anayasa yapmak için samimi bir mücadele verdik.

326 vekil ile Uzlaşma Komisyonu’nda 3 kişiyle temsil edilmeyi kabul ettik. Diğerlerin tamamı 220’ydi, 220 milletvekiliyle 9 vekille temsil edildiler.

Niye evet dedik? Komisyonlar parlamentoda sayıları nispetindedir. Biz iş yapalım diye evet dedik ama onlar bunu kabullenemediler, bizi suçlamaya devam ettiler.

Sonunda bir yere kadar geldi, 60 madde. Bir ara 47’deydi, CHP’nin genel müdürü dedi ki “bu 47 maddeyi halledelim.”

Öyle deyince ben dedim ki, “gidin, ziyaret edin, kendileriyle görüşün, biz bu işe varız.”

Baktılar ki bu iş ciddi, bu defa ne dedi CHP’nin genel müdürü? “MHP’yle, BDP de bu işe katılmalıdır” dedi.

Hepsinin imzası olduğuna göre, bitti. O zaman Meclis’te, altında da imzaları var. CHP’yle AK Parti’nin oyları zaten bu işe yetiyor. 15 gün içinde yeni Anayasa’nın 60 maddesini geçirelim. Her zaman olduğu gibi akşam başka, sabah başka. Maalesef yine dürüstlük bunlara yaklaşmadı.

Öyle olduğu yerde duruyor. Kardeşlerim, bunlarda dürüstlük yok. Bunlarda doğruluk yoktur, hiçbir zaman dürüst olmadılar. Samimi olmadılar. Zaten dürüst olmadıkları içindir ki, bu ülkede maalesef taş üstüne taş koyamadılar.

Çıkmış, ‘Filistin konusunda tarafsız kalmalıyız’ diyor. Lafa bak ya.

Ayrıntılar geliyor...