Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin dünya kamuoyunda tartışmaya yol açan "Er ya da geç Esad'la müzakere edeceğiz" açıklamasına ilişkin olarak, "Bütün bu katliamlardan sonra, kırmızı çizgi diye çektiğiniz kimyasal silahlara rağmen Esed'in oturup elini sıkarsanız, o sıktığınız tarihten silinmeyecektir. Ha Hitler'in eli sıkılmış, ha Esed'in eli sıkılmış" diye tepki gösterdi.
Davutoğlu, AKP grup toplantısında partililere seslendi.
Davutoğlu'nun açıklamalarından satı başları şöyle:
- Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. İstiklal Harbinde Çanakkale'de savaşanlar ve torunları milletimizin asli unsurlarıdır. Biz Çanakkale'de omuz omuza yürüyen bir millet olarak bu bayramı da ortak bir bayram olarak kutlayacağız. Nasıl Çanakkale'de Diyarbakırlı, Konyalı, İzmirli yan yana savaşmışsa biz de AK Parti kadroları olarak 2023'e hedefimiz dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmaktır diye yürüyoruz.
‘Kaderimiz önce Allah'ın sonra milletin elindedir’
- Hacı Bektaş-ı Veli gibi bir olacağız diri olacağız. Kimse bu milleti artık namerde muhtaç kılamayacak. Bir zamanlar namerde muhtaçtık. Biz 40 sene sonra ASELSAN ile kaderimiz önce Rabbimizin sonra da milletimizin elindedir diyoruz. Milletin onuru ve istikbali için bu çok önemlidir.
‘İsrail'e gidiyorduk şimdi kendi teknolojimiz var’
- İnancımız tamdı ama teknolojiyi takip etmediğimiz için kaybettik. Çanakkale savaşında büyük kahramanlık destanları yazdık. ASELSAN'ın tesislerinde gerçekleşek çalışmalarla kahraman Mehmetçiğimizin savaşmadan bile savaşları kazanacağız. Elektronikharp işte budur. Savaş uçaklarınız uçarken sizin bilmeniz ama düşman ülkelerin bilmemesidir. Vatan millet söylemi yapanlar bu iktidara teşekkürü bir borç bilsinler. 12 sene önce tank modernizasyonu için İsrail'e gidiyorduk. Başka ülkeler muhtaçtık. Şimdi kendi elektronikharp teknolojimizi kullanıyoruz. Türkiye artık namerde muhtaç değildir.
'Ha Hitler'in eli sıkılmış, ha Esad'ın...'
Bazı aykırı sesler duyuyoruz. İnsanlık vicdanını isyan ettiren sesler duyuyoruz batıdan. Esed'le müzakere edilmeliymiş. Bütün bu katliamlardan sonra, kırmızı çizgi diye çektiğiniz kimyasal silahlara rağmen Esed'in oturup elini sıkarsanız, o sıktığınız tarihten silinmeyecektir. Ha karacic'in, ha saddam'ın ha esed'in eli sıkılmış. Hitler polonya'ya girdiğinde sessiz kalınması savaşa yol açmışsa, büyük acılar yaşanmışsa, bugün esed'in elini sıkmak isteyenler ortadoğu'da olacak her türlü zulmün vebalini omuzlarında taşırlar.
Biri zulüm yaparsa, kendi halkının üzerine kimyasal silahlarla giderse dur deriz. gücümüz yettiğince dur deriz. sesimizi yükseltiriz. ama hiçbir zaman zalimin yanında yer almadık, almayacağız.
Gerçi yalanladılar ABD dışişleri bakanının ifadesini. O yalanlamayı memnuniyetle karşılıyoruz. Buradan avrupa'ya ve abd'ye sesleniyorum, insan hakları söz konusu olduğunda bunu onları doğal hakkı olarak görüp, mısır suriye halkı demokrasi istediğinde, siz hele bekleyin, onların hakkı değildir deyip, suriye mısır rejimiyle işbirliğine kalkarsanız dünyada samimiyetiniz kalmaz.
