Gündem

"Barış sürecinin bitirilmesinden sonra ifade özgürlüğü sınırlandı, darbe girişiminin ardından çığırından çıktı"

Brüksel'de yapılan bir toplantıda Türkiye'deki basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü ihlalleri konusu ele alındı

28 Haziran 2017 12:02

Brüksel’de Fredrich Ebert Stiftung Vakfı tarafından düzenlenen “Türkiye’de kötüye giden basın ve ifade özgürlüğü” toplantısında Türkiye'deki basın özgürlüğü ihlalleri ve tutuklu gazeteciler konusu ele alındı. AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Başkan Yardımcısı Miltiadis Kyrkos "Barış sürecinin bitirilmesinden sonra ifade özgürlüğü sınırlandı, darbe girişiminin ardından çığırından çıktı" dedi.

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Miltiadis Kyrkos, AB’nin gazetecilere yeterli destek veremediğini belirterek Türkiye – AB ilişkilerinin koparılmasından yana olmadığını söyledi.

"Barış sürecinin bitirilmesinden sonra ifade özgürlüğü sınırlandı"

“Türkiye’de kötüye giden basın ve ifade özgürlüğü” konulu toplantıda konuşan AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Başkan Yardımcısı Miltiadis Kyrkos, 2014’ten beri Türkiye’deki basın özgürlüğünün Avrupa Parlamentosu’nun gündeminde olduğunu belirterek “2015’te barış sürecinin bitirilmesinden sonra ifade özgürlüğü sınırlanmaya başladı. Darbe girişiminin ardından ise iş çığırından çıktı” dedi. Türkiye ile müzakereleri sağlayabilmek için bütün imkânları kullandıklarını savunan Kyrkos, “Kati Piri’nin hazırladığı raporun büyük destek alacağını düşünüyoruz. Parlamento artık komisyondan üyelik müzakerelerinin dondurulmasını istiyor. Gazetecilere destek olamadık. Şimdi Erdoğan’ın bir sene daha oyalamasını istemiyoruz. Şartlı dondurma en iyi seçenektir” dedi.

"Türkiye ve AB arasında işbirliği yapmaya ihtiyacımız var”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz Türkiye’de çok zor bir süreçten geçildiğini belirterek “Türkiye’de 16 Nisan’dan sonra parti devletine dönüştü. Güçler ayrılığı artık yok. Basın özgürlüğü yok. Türkiye üzerinde hukuk açısından AB denetimi yok. Birçok gazeteci cezaevinde” dedi. Yılmaz, AB’nin ifade özgürlüğü ve yargı fasıllarını açmamasını da sert şekilde eleştirdi. Toplantıda Cumhuriyet davasını anlatan gazetenin muhabirlerinden Kemal Göktaş ise “Bir gazeteci olarak bugüne kadar karşılaştığım en absürt dosya, Cumhuriyet dosyası. Bir hukuk faciası ile karşı karşıyayız. Yayın çizgisinin değiştirildiği iddiası suç unsuru olarak iddianameye girdi. 24 Temmuz’da bu trajikomik davaya son verilmesini, arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını ve derhal beraat kararı verilmesini bekliyoruz” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Kuleli ise “Bir gazeteci bile tutuklu olsa kimse haber yapmaya cesaret edemiyor. Çok ciddi bir korku iklimi yaratılmış durumda” dedi. Avrupa Gazeteciler Federasyonu’ndan Renate Schroeder ise “Gazetecilik Suç Değildir" kampanyasına dikkat çekerek “Davaları takip ediyoruz. Cezaevlerinde 165 gazetecinin olması inanılmaz. Türkiye ve AB arasında olabildiğince işbirliği yapmaya ihtiyacımız var” dedi.

Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ceren Sözeri ise medya patronlarının büyüyebilmek için AKP’nin kontrolüne boyun eğmek zorunda kaldıklarını anlatarak “Eleştirel haberler yapanlar vergi cezalarıyla karşı karşıya kaldılar. Tutuklu gazeteci arkadaşlarımız tecrit altındalar. Cumhuriyet gazetesinin davası 24 Temmuz’da görülecek, destek olunması çok önemli” dedi.