İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kendisine yönelik aldığı tahliye kararının ardından Sincan Cezaevi'nden ayrılan Mustafa Balbay, gazetecilere yarın Meclis'te yemin edeceğini belirtti. Balbay, tahliye olduktan sonra yaptığı ilk açıklamada "Benim dışımda 6 tutuklu vekil daha var. Belediye başkanları var. Öğrenciler var. Bütün bu haksızlıkların gidirilmesi için bir başlangıç olmasını diliyorum. Bu hak kayıplarının da giderilmesini diliyorum" dedi.
4 yıl 278 günlük tutukluluğu ardından Balbay, Türkiye'de hukuk güvenliği sorunu olduğunu ifade ederek, "Can güvenliğinden önce hukuk güvenliği sorunu vardır. Ben bu aşamadan sonra Türkiye'de hukuku arayanların, barışı isteyenlerin mücadelesine ortak olma sorumluluğu hissediyorum. Halka ilk yeminim budur" dedi.
Sincan Cezaevi'nden ayrılan Mustafa Balbay'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Meclise geri döneceğim ve bundan sonraki yaşamımda haksızlıklara karşı hem Meclis'te hem Türkiye'de Atatük değerlerine inanan herkesle beraber sonuna kadar mücadele edeceğim.
İlk yeminimi halka karşı yapıyorum
Yarın Meclis'e dönüp yemin edeceğim ama ilk yeminimi halka karşı yapıyorum. Kapıları ben kapatmışım gibi sorumluluk hissediyorum. Beş yıllık tutukluluğum boyunca içeride en çok gelecek biriktirdim. Bitiremediler. İçeride kalanlara karşı kendimi sorumlu hissediyorum ve ‘Açın artık şu kapıları’ diyorum. İçinden geçtiğimiz süreçte ben bu aşamadan sonra Türkiye'de hukuku arayanların, barışı isteyenlerin mücadelesine ortak olmak konusunda büyük bir sorumluluk hissediyorum. Türkiye'de can güvenliğinden önce hukuk güvenliği sorunu vardır. Ben bu aşamadan sonra Türkiye'de hukuku arayanların, barışı isteyenlerin mücadelesine ortak olma sorumluluğu hissediyorum. Halka ilk yeminim budur.
Anayasa Mahkemesi çok büyük bir karar aldı
Anayasa Mahkemesi çok büyük bir karar aldı. Anayasa Mahkemesi bu kararla, "tutuklu vekiller halka karşı görevini yapamamıştır, milletvekilliğini yapamamıştır" dedi. Tuncay Özkan'ın insanlarla yüzyüze gelememe, Fatih Hilmioğlu hastalarıyla yüzyüze gelememe, gazetecilerin mesleklerini yapamama, avukatların cüppe giyememe, haklarında hiçbir dava karara bağlanmadığı halde siyasilerin siyaset yapamama durumu vardır. Benim dışımda 6 tutuklu vekil daha var. Belediye başkanları var. Öğrenciler var. Bütün bu haksızlıkların gidirilmesi için bir başlangıç olmasını diliyorum. Bu hak kayıplarının da giderilmesini diliyorum.
'Cezaevleri ağzına kadar dolu'
Bir kişiyi hapse attığınızda ailesini de hapse atıyorsunuz. Mesleğini yapmasına engel olarak Türkiye'ye karşı sorumluluğunu yerine getirememesine neden oluyorsunuz. Her şeyi ailemle birlikte yaşadım. İlk olarak da aileme teslim oldum. Ama daha sonra büyük aileme, Türkiye'ye, Cumhuriyet Halk Partisi'ne teslim olacağım. Biz, cezaevinden çıkamayacağıma hiç inanmamıştık.
Yarın 10 aralık, Dünya İnsan Hakları Günü. Türkiye, insan haksızlıkları ülkesi haline geldi. Bu haksızlıkların giderilmesi için, bu Meclis her şeyin üzerinde tutulmalıdır.
Türkiye'de hukusuzlukların giderilmesi için ilk yapılması gereken kapıların açılmasıdır. Bu konuda hepimize sorumluluk düşüyor. Tükiye'de cezaevleri ağzına kadar dolu. 7 kişinin kalması gerekirken 30 kişinin kaldığı koğuşlar var. Hakkını arayanların bir tanesi "İki buçuk yıldır tutukluyuım, hala mahkemeye çıkamadım" diyordu.
Bu kararın önümüzdeki dönem için çok sağlıklı bir başlangıç olmasını diliyorum. Hepinize merhaba diyorum, merhaba özgürlük, merhaba Türkiye.
