Gündem

Aydın Engin: Yeme bizi Reis!

"Dün 'Yiğidim' Erzurum'da meydana çıktı; seçim kampanyasının ilk mitingiymiş"

27 Mayıs 2018 14:34

Aydın Engin*

CHP ve MHP seçim bildirgelerini açıkladılar. Ciddi, ağırbaşlı bir “köşe” yazarı o günkü yazısını bunlara ayırır, analizler döktürür. 
Doğru. 
Ancak ben ne ağırbaşlı bir gazete yazarıyım, ne de analizler döktürecek kadar derin bilgi sahibiyim. 
Bu bildirgeler üstüne yazmayacağım demek değil. Ama aklımın ermediğini, aklının erdiğine inandığım, güvendiğim meslektaşlara, arkadaşlara sorup danıştıktan sonra yazsam daha iyi olacak.
Mesela CHP seçim bildirgesinin ağırlık noktalarından biri (galiba birincisi) maliyeye ve SGK’ye prim borcu takmamış KOBİ’lere, ödediği vergi ve SGK primi kadar krediyi sıfır faizle vermek. Kılıçdaroğlu bildirgeyi açıkladığı toplantıda döndü döndü bunu vurguladı. Ekonomiyi ve daha önemlisi Türkiye’nin geleceğini sağlığa çıkaracak, aydınlığa kavuşturacak bir ekonomik manivela olduğunu uzun uzun anlattı. 
Mümkün. 
Ancak ben yine de ekonomi ulemasından birilerine “Bu sahiden çok önemli bir proje mi? Sözü edildiği kadar etkili ve olumlu sonuçlar doğuracak mı” diye soracağım… 
Yani yoğurdu üfleyeceğim.

***

Zaten kime sorsam, kime danışsam diye düşünür dururken Reis’in sesi Erzurum taraflarından bizim gazeteye, oradan da benim masaya kadar ulaştı. 
Breh breh breh… 
Ben de AKP’nin seçim bildirgesini (Onlar “manifesto” diye daha fiyakalı olduğunu sandıkları bir terimi yeğlediler. Bazen de arı Türkçe kullanmamak için “beyanname” diye ninem zamanından kalma bir terimi kullandılar), evet ben, AKP’nin seçim bildirgesini açıkladıktan sonra bu AKP Reis’inin niye sesi soluğu çıkmıyor diye merak ediyordum. Zaten fare doğuran dağdan beter içerikteki “seçim beyannamesini” açıklarken de Reis’in süngüsü epey düşüktü. Acaba dolar kuru mu çarptı diye soruyordum. 
Yanılmışım. 
Dün “Yiğidim” Erzurum’da meydana çıktı. Seçim kampanyasının ilk mitingiymiş… 
Hem de ne çıkış!.. 
Her bir cümlesi kara mizah sınırlarını zorlayan bir kükremeydi. 
Birkaç örnek ister misiniz? 
Reis şöyle buyurdu: 
“Biz yapılanı her zaman yapıyoruz, yapmaya devam ederiz.” 
Ne demek bu? 
Cevap: Hiçbir şey demek bu? Laf kalabalığı bile değil. 
Bir örnek daha: 
“… Ey diğer adaylar... Çıkıyorsunuz, yok kurmuş murmuş. Ne kuru ya. Hepsihikâye bunların…” 
Ardından devam cümlesini bekledim: “Onların bir doları varsa bizim 4 lira 70 kuruşumuz var. Dolarcıların bize yetişmesi için daha 4, 7 fırın ekmek yemelerilazım.” 
O devam cümlesi ondan değil, mitinge katılmış bir başka “AKP yiğidi”nden geldi. 
Eh böyle başa böyle tarak, böyle Reis’e böyle seçmen… 
Bitmedi. İzin verin, bir örnek daha aktarayım: 
“…Faiz lobisi üzerimize yükleniyor. Boşuna yüklenmeyin. Avucunuzuyalayacaksınız. Ben yalnız bir şey söylüyorum. Yastığının altında doları olan,Avrosu olan kardeşlerim. Gidin paranızı TL’ye yatırın. Yerli paraya yatırın. Buoyunu hep beraber bozacağız…” 
Ne denir bu kafaya? 
Mesela “Yemezler reis. Daha önce sana uyduk. 3.90’dan döviz bozdurduk. İki gün sonra dolar 4.21 oldu. Yani alan da kaçan da bir defa olur. Benim dolarımı 3.90’dan kimler kaptı ve o ‘kimler’ benim dolarları birkaç gün sonra 4.21’den satıp cukkasını zahmetsiz doldurdu” dense haksız mı olunur? 
Bir de “Yeme bizi Reis” dense. O senin faiz lobisi dediğin aslında küresel kapitalizmin tefecileridir. Nerede dolara acilen ihtiyaç duyan o yüzden istese de istemese de faizleri yükseltmek zorunda kalan ülkeler varsa paralarını oraya yollayıp tatlı faiz gelirleri elde ederler. Ancak getirdiklerini geri alamama kaygısı duyduklarında da dolarlarını alıp daha güvenli limanlara yelken açarlar. 
Yani faiz lobisi filan yok, Reis’in ve partisinin bir parçası, bir halkası olduğu küresel kapitalizm ve onun dümenine oturan finans kapital var.

***

…diye devam edeceğim ama, dedim ama ekonomi benim alanım değil. Biraz daha bu konuyu yazmaya devam edersem Reis’in düştüğü durumadüşeceğim. 
İyisi mi o duruma düşmemeyim; bugünkü “Tırmık”a burada noktayı koyayım.


* Bu makale, Cumhuriyet'te yayımlanmıştır