Gündem

Aydın Doğan'ın avukatı: POAŞ davasıyla ilgili müfettiş, savcı ve şube müdürü FETÖ'den açığa alınmıştır

Aydın Doğan, POAŞ davasında ifade verdi: Ben sadece holdingdeki şirketlerin kâr ve zararına bakarım

09 Mayıs 2017 10:29

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Petrol Ofisi davasında hâkim karşısına çıktı. Aydın Doğan, "Anonim şirket yetkililerinin ‘Suç işlemek amacı ile örgüt kurmak’, ‘Kurulan örgüte üye olmak’, ‘Resmi belgede sahtecilik’, ‘Akaryakıt kaçakçılığı’ suçlanmaları akıl ve izan dışıdır. Hiçbir somut ve hukuki dayanağı yoktur” diyerek, davanın "haksız bir dava" olduğunu savundu. Ayrıca Doğan, yazılı savunmasında "Ben sadece Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ bünyesinde bulunan diğer şirketler gibi Petrol Ofisi’nin de kâr-zarar denklemi konusunda şirket yetkilisinden bilgi alırım" ifadesini kullandı. 

Öte yandan Aydın Doğan’ın avukatlarından Şehnaz Yüzer, davaya ilişkin rapor hazırlayan bazı müfettişlerin, Kocaeli’nde soruşturmayı başlatan savcı ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü’nün 'FETÖ'den açığa alındığını belirterek, "Bu dava Doğan Grubu’na kurulan bir kumpastır. Bu durumun araştırılmasını talep ediyoruz" dedi.

Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, İş Bankası, Doğan Holding ve OMV’nin yanı sıra zamanın Petrol Ofisi yöneticilerinin 2001-2007 yılları arasında 56 kargo işleminde eksik beyanda bulunulduğu iddialarına ilişkin davada hakim karşısına çıkan Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, ihaleyi yasalar çerçevesinde kazandıklarını belirterek, "Suç işlendiği iddiasının yasal ve mantıklı bir dayanağı yoktur. Bu dava haksız bir davadır. Belirttiğim üzere ben bu şirketin yönetim kurulunda yer almadım. Petrol Ofisi 10 yıl bizim holdingin bünyesinde bulundu. Ancak fiili olarak şirketin hiçbir işlemine katılmadım. Toplasanız 10 defa şirket binasına gitmiş değilim" dedi.

İstanbul 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya dün Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın da arasında bulunduğu 4 sanık katıldı.

"İhaleyi yasalar çerçevesinde kazandık"

Savunmasını yapan Aydın Doğan suçlamayı kabul etmeyerek şunları söyledi: "Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının bana yöneltmiş olduğu suçlamalardan birisi Petrol Ofisi’nin özelleştirilmesinde ihale aşamasında Hayyam Garipoğlu tarafından asılsız yapılan suçlamalardır. Bu ihaleyi bütün prosedürlere uygun yasalar çerçevesinde kazanmıştık.

"İthal akaryakıttan vergi alınmaz"

"Yine yöneltilen akaryakıt kaçakçılığından vergi kaybına ilişkin suçlamaları da kabul etmiyorum. Yurt dışından hangi ülkeden ithal edilirse edilsin ithal edilen akaryakıttan vergi alınmaz. İthal edilen akaryakıtın KDV’si ise bilahare devletin bildirmiş olduğu fiyat üzerinden pompada fiyatlara yansıtılır ve bu da ödenir."

Aydın Doğan, mahkeme başkanının sorusu üzerine, "Holding bünyesinde bulunan tüm şirketlere ilişkin bilgiler 3’er aylık dönemler halinde holding muhasebesi tarafından gönderilir. Ben de bunları incelerim. Şirketin kâr ve zarar durumlarına ve diğer hususlara bakarım" diye yanıt verdi.

"Yönetim kurulunda yer almadım"

Aydın Doğan, ayrıca mahkemeye sunduğu 2 sayfalık yazılı savunmasında ise şunlara yer verdi:

"Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Petrol Ofisi’nin yüzde 51 oranındaki kamu payının açık ihale ile satılacağının duyurulması üzerine Temmuz 2000’de İş Bankası AŞ ile Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ yüzde 50-50 eşit oranda İş-Doğan Petrol Yatırımları AŞ kurulmuştur. Bu şirkette benim hiçbir kişisel hissem olmadığı gibi bu şirketin ve Petrol Ofisi AŞ’nin yönetim kurulunda hiçbir zaman yer almadım. Şirket hisse oranına uygun olarak İş Bankası AŞ ve Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ temsilcileri tarafından yüzde 50-50 eşit olarak temsil ve idare edilmiştir.

"2010'da ortaklıktan ayrılmıştır"

"2 Eylül 2005’te İş Bankası AŞ mülkiyetinde bulunan payını Doğan Holding’e devrederek ortaklıktan ayrılmış, akabinde Doğan Holding AŞ, POAŞ’ta sahip olduğu yüzde 34 payını Avusturya merkezli OMV Aktiengesellchaft’a satmıştır. OMV ile yapılan sözleşmeye göre Petrol Ofisi AŞ yine yüzde 50-50 ortak şekilde temsil ve idare edilecektir. Dolaysıyla POAŞ her zaman diğer ortaklar ile ortak yönetim ile yönetilmiş bir şirkettir. 22 Ekim 2010’da Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ, POAŞ’ta sahip olduğu yüzde 54.17 payının tamamını OMV Aktiengesellchaft’a satarak ortaklıktan ayrılmıştır.

"Hukuki dayanağı yoktur"

"Bu kapsamda T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu tarafından 5 Haziran 2009’da başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan 3 Kasım 2010 tarihli rapora dayanılarak anonim şirket yetkililerinin ‘Suç işlemek amacı ile örgüt kurmak’, ‘Kurulan örgüte üye olmak’, ‘Resmi belgede sahtecilik’, ‘Akaryakıt kaçakçılığı’ suçlanmaları akıl ve izan dışıdır. Hiçbir somut ve hukuki dayanağı yoktur.

"İthalat işlem bilgim kapsamında değildir"

"Ben sadece Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ bünyesinde bulunan diğer şirketler gibi Petrol Ofisi’nin de kâr-zarar denklemi konusunda şirket yetkilisinden bilgi alırım. İthalat işlemleri ile ilgili bir konuda bilgi sahibi olmam fiilen mümkün olmadığı gibi mesleğim ve bilgim kapsamında değildir.

"Eksik bildirim söz konusu değildir"

"Bana verilen bilgilere göre, gümrük raporunda Petrol Ofisi AŞ’nin POINT şirketinden yaptığı toplam 6 milyar dolarlık ithalat içinde binde biri tutarında, 6 milyon dolar eksik kıymet bildiriminede bulunulduğu iddia ediliyor. Oysa böyle bir eksik kıymet bildirimi kesinlikle söz konusu değildir. Zaten akaryakıt ithalinde Gümrük Vergisi yoktur. Sadece KDV ödenir. Gümrükte ödenen KDV ise daha sonra nihai tüketicilere yapılan satışlardan elde edilen KDV’den mahsup edilerek bakiye KDV vergi dairesine ödenir. Dolayısı ile mahsup edilecek KDV’nin eksik ödenmesi için suç işlendiği iddiasının yasal ve mantıklı bir dayanağı yoktur. Bu dava haksız bir davadır. Belirttiğim üzere ben bu şirketin yönetim kurulunda yer almadım.”

"Sanık sıfatı ile çıkmaması lazımdı"

Aydın Doğan’ın avukatlarından Köksal Bayraktar, "Ceza hukukunda şahsilik prensibi vardır. Yönetim kurulunda bulunmayan, yönetime iştirak etmeyen bir kişiyi sorumlu tutmak mümkün değildir. Biz bunu savcılıkta da defalarca söyledik. Aydın Doğan’ın sanık sıfatı ile huzurunuza çıkmaması lazımdı. Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan dosyaya bir yazı gelmiş. Savcı Adem Meral Gelir İdaresi Başkanlığı’na sormuş. Gelir İdaresi Başkanlığı, ‘hiçbir zaman eleştiri konusu olabilecek bir şeyin oluşmadığını’ açıkça söylemiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı’na sorulmuş, onun cevabı beklemeden iddianamenin tanzim edilmesi hukuka aykırıdır" diye konuştu.

"Doğan Grubu'na kumpas"

Aydın Doğan’ın avukatlarından Şehnaz Yüzer, davaya ilişkin rapor hazırlayan bazı müfettişlerin, Kocaeli’nde soruşturmayı başlatan savcı ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü’nün FETÖ’den açığa alındığını belirterek, “Bu dava Doğan Grubu’na kurulan bir kumpastır. Bu durumun araştırılmasını talep ediyoruz” dedi.

Duruşmalardan vareste tutuldu

İfadesi alınan Aydın Doğan’ın duruşmadan vareste tutulmasına (Artık katılmasına gerek olmadığına) karar veren mahkeme heyeti, işi nedeniyle Almanya’da yaşayan İmre Barmanbek ile Avusturya’da bulunan David Charles Davies, Gerhard Dr. Roiss, Klaus Jurgen Schneider, Manferd Mag. Dr. Madl ve Manferd Mag Leitner’in adli yardımlaşma yoluyla ifadelerinin alınmasına karar verdi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na yazılan yazının cevabının gelmesi için hâkim duruşmayı erteledi. Duruşma sonrası kendisini görüntüleyen basın mensupları ile kısa bir süre sohbet eden Aydın Doğan ardından adliyeden ayrıldı.