Gündem

Aydın Doğan hakkında zorla getirilme kararı kaldırıldı

Davanın görülen son duruşmasında Doğan'ın avukatları sağlık sorunlarıyla ilgili olarak evrak sundu

18 Haziran 2018 17:14

"Sermaye Piyasası Kanuna'na muhalefet" iddiasıyla Yargıtay'ın bozma ilamının ardından yeniden yargılanan Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan hakkındaki "zorla getirme kararı" kaldırıldı.

Bozma kararının ardından 28 Nisan'da İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi 'ne gelen dosya kapsamında Aydın Doğan ve kızı Hanzade Doğan Boyner hakkında zorla getirilme kararı çıkarılmıştı. Davanın görülen son duruşmasında Aydın Doğan 'ın avukatları sağlık sorunlarıyla ilgili olarak evrak sundu. Avukatlar Aydın Doğan hakkındaki zorla getirilme kararının kaldırılmasını talep etti.

Mahkeme kararı kaldırdı

Talep üzerine mahkeme Aydın Doğan hakkındaki zorla getirilme kararını kaldırdı. Aydın Doğan 'ın tedavisinin Almanya'da sürdüğünün avukatları tarafından bildirildiği ve 21 Haziran'da açık ameliyat olacağının bildirildiği yazıldı. Hanzade Doğan Boyner hakkındaki zorla getirme kararının ise ancak tıbbi bir gerekçeye dayanan mazeret sunması halinde kaldırılacağı belirtildi.

Daha önce ise avukatlar tarafından komuoyu ile paylaşılan bilgi şöyle:

"Halen tedavi görmektedir"

Aydın Doğan'ın 2015 yılından bu yana omurilik rahatsızlığı olduğu, sürekli ertelediği ameliyatı için Doğan Medya Grubu'nun satışından sonra karar aldığı ve 12 Nisan 2018 tarihinde de tedavi için Münih'e gittiği ve 18 Nisan'da operasyonun yapıldığı belirtilerek şöyle denildi:

"Bu operasyondan sonra 7 Mayıs 2018 tarhinde İstanbul'a gelmiş ancak nekahat döneminin iyi gitmemesi nedeniyle doktorunun çağrısı üzerine 9 gün sonra Münih'e geri dönmüştür. Halen de orada yoğun bir tedavi görmektedir. Bu tedavi 31 Temmuz'a kadar devam edecek bilahare doktorları tarafından değerlendirilecektir."

İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1 Haziran 2018 tarihine duruşma günü verdiği belirtilen açıklamada, "Duruşma tarihinde hazır edilemeyen müvekkilimiz için son derece haklı, yasal ve belgeli mazeret beyanını kuşkuyla karşılamış, Münih'den alınan sağlık raporunun tek imzalı olduğu heyet raporu olmadığı gerekçesi ile kabul etmemiş yine de sağlık sorunu olduğundan duruşmayı 11 Haziran 2018 tarihine ertelemiştir. Ancak duruşmadan sonra 7 Haziran tarihinde İl Sağlık Müdürlüğüne raporları göndererek uygun olup olmadıklarını sormuştur. 11 Haziran 2018 günlü duruşmada bu kez tarafımızdan üç doktor imzalı ve konsolosluk onaylı rapor sunulmuş ve operasyona katılan Türk doktor da tanık olarak dinlenmiştir. Buna rağmen duruşmayı yine de 18 Haziran 2018 tarihine bırakmış ve yine yokluğumuzda, kararda belirtmediği halde hem İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazarak yurt dışında olup olmadığını sormuş, hem de adreslerine zorla getirme kararı çıkarmıştır" denildi.

"Hakimin amacını anlamakta güçlük çekiyoruz"

Açıklamada, "Müdafii olarak biz bu karara itiraz ettiğimiz gibi sayın hakimi de HSK'ya şikayet ettik. Çünkü T.C. devleti, laik demokratik sosyal bir hukuk devletidir, Anayasa'ya göre de yasalar herkese eşit ve objektif bir biçimde uygulanmak zorundadır. Biz yerel mahkeme hakiminin amacını anlamakta güçlük çekiyoruz. Bugüne kadar yargıya güvendik ve ilk duruşmaya katıldığımız gibi çağrılan her duruşmada da hazır olduk, yargılama sürecinin uzamasının müsebbibi biz olmadığımız gibi yerel mahkeme de değil. Dolayısı ile, yasal ve haklı mazeretimize karşın böyle zorlayıcı ve onur kırıcı davranış biçimini ne müvekkillerimiz ne de savunma makamı olarak bizler haketmiyoruz" ifadelerine yer verildi.