Eğitim

Atatürk Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan öğrenci: Sanki cezaevindeyiz, görevliler son derece dinci, katı kuralcı

"Uykudayız. Bir gözümüzü açıyoruz memur odamızda"

21 Şubat 2017 10:27

Yurtlarda kalarak öğrenimini sürdürmeye çalışan öğrenciler, bulundukları yurdun durumuna göre çeşitlilik gösteren çok sayıda sorunla başetmek zorunda kalıyor. Öğrencilerin barınma, yemek ve güvenlik ihtiyaçlarını gidermesi gereken yurtlar, bazen bu koşulları karşılamakta çok yetersiz kalıyor. Atatürk Kız Öğrenci Yurdu'ndaki sorunları aktaran Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisliği öğrencisi T.D. yurtlardaki sorunları aktarırken "Uygulamalar her geçen gün daha da sertleşiyor. Mesela gece saat 23:00’dan sonra yurt bahçesine çıkmamız, başka bloktan arkadaşlarımıza gitmemiz yasak. Sanki yurtta değil, cezaevindeyiz. Bu yurtta, görevliler son derece dinci, katı kuralcı. Uykudayız. Bir gözümüzü açıyoruz memur odamızda. Uykulu olduğumuz için korkup, panikliyoruz" dedi. 


Üniversite öğrencisi: "Nur cemaatinin yurdu çok ucuz" dediler; gittim bana "Namaz zorunlu, pantolon yasak" dendi


Cumhuriyet'ten Deniz Ülkütekin ve Seyhan Avşar'ın öğrenci yurtlarıyla ilgili yazı dizisinin ikinci bölümü şöyle:

Son yıllarda, çok sayıda öğrenci yurdu, kent merkezlerinden uzak bölgelere taşınırken, tenha bölgelerde kalan yurtlardan çok sayıda taciz şikâyeti basına yansıdı. Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı yurtlarda kalan öğrenciler, binaların fiziki yetersizliğinden yurt müdürlerinin baskıcı tutumlarına kadar birçok dertle uğraşmak zorunda kalırken, özel yurtlara gidecek kadar maddi durumu iyi olan öğrenciler de bu sıkıntılardan tümüyle sakınamıyor.

İdeolojik baskı

Türkiye çapındaki özel yurt fiyatlarına bakacak olursak, büyük şehirlerde ücretlerin konfor ve oda başına düşen öğrenci sayısına göre değişkenlik gösterdiğini görüyoruz. İstanbul’da ve diğer büyük şehirlerde 400 TL ile 1500 TL arasında fiyatlarda yurtlar bulmak mümkünken, Anadolu’daki diğer şehirler ve kırsal kesimde fiyat aralığı 150 ile 400 TL arasında. Bu yüzden maddi durumu iyi olmayan pek çok öğrenci, çeşitli vakıf ve cemaatler tarafından açılan ve oldukça düşük ücretli yurtlara mahkûm oluyor. Bu yurtlar, öncelikli olarak kâr amacı gütmezken, öğrencilere, kendi ideolojileri doğrultusunda yönlendirme ve eğitim yapmayı amaç olarak görüyorlar.

Yurt başına bin öğrenci

Öğrencilerin yurt konusunda yaşadığı bir başka sıkıntı ise kontenjan yetersizliği. İstanbul’da KYK’ye bağlı 23 yurt bulunuyor. Bu yurtlarda barınan öğrenci sayısı 22 bin 767, bu öğrencilerden 11 bin 361’i erkek. Bu rakamlara göre, İstanbul’daki her KYK yurduna yaklaşık bin öğrenci düşüyor. Ancak kontenjan yetersizliği yurt bulma konusunda tek problem değil. Özellikle Anadolu’daki pek çok bölgede il bazındaki kontenjanlar yeterli görünse de bazı üniversite ve ortaöğretim kampuslarının farklı ilçelerde olması ve ilçeler arası mesafelerin uzunluğu, öğrencilerin, günün büyük bölümünü yolda geçirmesine sebep oluyor. 15 Temmuz’da kapatılan FETÖ yurtları, KYK yurtlarının bile yetersiz olduğu çok sayıda ilçede tek alternatif olarak göze çarparken, bu yurtların kapatılması sonrası henüz bir çözüm bulunamaması sonucu öğrenciler uzak ilçelerdeki yurtlara yerleşmek zorunda kaldı.

Yurt değil cezaevi

Atatürk Kız Öğrenci Yurdu zihinlerde kapısı tenha bir yerde olduğu için tacize uğrayan öğrencilerin isyanıyla kalsa da bu yurdun geçmişi çok daha eskilere dayanıyor. 46 yıl önce yapılan bu yurt 2012 yılında, yıkılıp yeniden yapıldı. 2015 yılında tekrardan açılan yurt bu kez kız öğrenci yurdu oldu. Kısa süre önce çamaşır makinelerinin kullanım bedelinin 9 TL yapılması üzerine yeniden gündeme geldi. Neyseki öğrencilerin tepkisiyle bu uygulamaya son verildi. Yurtta kalan Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisliği öğrencisi T.D. “Biz bu yurda karma yurttan ayrılıp geldik. Taşındığımız günlerde yaşadığımız taciz olaylarını herkes duydu. Neyseki mücadelelerimiz sonucu kapının yeri değişti de taciz sorununu hallettik ama bu defada başka sorunlarımız başladı” diye konuşuyor. Yurttaki sorunları T.D. şu sözlerle ifade ediyor: “Uygulamalar her geçen gün daha da sertleşiyor. Mesela gece saat 23:00’dan sonra yurt bahçesine çıkmamız, başka bloktan arkadaşlarımıza gitmemiz yasak. Sanki yurtta değil, cezaevindeyiz. Bu yurtta, görevliler son derece dinci, katı kuralcı. Az sayıda demokrat memur var. Onların da yetkileri yok” diyor. Uyurken odalarına girildiğini söyleyen T.D., “Uykudayız. Bir gözümüzü açıyoruz memur odamızda. Uykulu olduğumuz için korkup, panikliyoruz. Ayrıca üniversite öğrencisinin olmazsa olmazlarından biri internet. Ama bu yurtta internet yok denilecek kadar yavaş. Bununla ilgili kaç defa idareyle konuşulduğunu ben bile unuttum.”

Dayanamayıp yurttan ayrıldı

Buse Baloğlu Anadolu Üniversitesi mimarlık bölümü son sınıf öğrencisi. Dört yıl devlet yurtlarında kalmış. Son senesinde “yurdun şartlarına dayanamayıp eve çıktım” diyor. Dört yılda, dört yurt değiştiren Baloğlu, sürekli grup ödevlerimiz oluyordu. Geç saatlere kadar arkadaşlarımda olmam gerekiyordu. Projeler yüzünden geç kaldığımı belirtmeme rağmen 5 dakika geç kalsam uyarı alıyordum” ifadelerini kullanıyor. Hasta bir arkadaşını hastaneye götürmesinin krize neden olduğunu da vurgulayan Baloğlu, “Geç saate kadar arkadaşımın başında durdum. Ertesi gün yurt memuru beni çağırdı. Sesini yükselterek, ‘o saatte senin hastanede olup olmadığını nerden bileceğim. Doktordan, hastanede olduğuna dair imzalı kâğıt getirmezsen tutanak tutacağım. Erkek arkadaşınla olup, olmadığını nerden bileceğim dedi” diyor. Baloğlu yurttan ayrılma nedenini ise şu sözlerle anlatıyor: “Mimarlık öğrencisi için yurtlar uygun ortamlar değil. Maket yapabileceğimiz alanlar yok. Son kaldığım yurt yarı özeldi. . Küçücük odada 4 kişi kalıyorduk. Giriş saatleri sıkıntılı. İzin günleri sınırlı. Yurda direkt ulaşan bir toplu taşıma yok ve merkeze çok uzak.”

"Yemekten böcek çıktı"

Öznur Kılat 21 yaşında, gazeteci olabilmek için valizini toplayıp Bitlis’ten Konya’ya gelmiş. Şu an Konya Selçuk Üniversitesi gazetecilik 3’üncü sınıf öğrencisi. Aile bütçesine uygun olduğu için gelir gelmez Kredi ve Yurlar Kurumu’na bağlı Konya Kız Öğrenci Yurdu’na yerleşmiş. Yurtta yemek yiyemediğini söyleyen Kılat, “yemekler temiz ortamlarda yapılmıyor. Bununla ilgili çok olayla karşılaştık. Kiminin yemeğinden böcek çıktı. Kiminin kıl. Bu durum birden fazla yaşandı” diyor. Yemeklerin bir şirket tarafınfan yapıldığını soğuk ve lezzetsiz olduğunu dikkat çeken Kılat, “yemek çeşidi az.

Tabaklara da azıcık koyuyorlar. Sabah kahvaltısı için 3 TL, akşam yemeği için ise 6 TL kupon veriliyor. Yarım tostun fiyatı ise 3 TL. Tost alınca yanına bir bardak çay bile alamıyoruz” diye yakınıyor. Bloklardaki temizliğin de yetersiz olduğuna dikkat çeken Kılat, “Tuvalet temizlerken kullandıkları paspaslarla daha sonra odalarımızı siliyorlar. Biz temizlik görevlilerine, ‘odamızı kendimiz temizleyeceğiz’ demiştik. Yurt memurları ise bizi bu konuda uyardı. Temizliği bizlerin yapamayacağımızı söylediler” ifadelerini kullanıyor. Kılat yurtların çok masraflı olduğunu şu sözlerle anlatıyor:

“Devlet burs veya kredi veriyor. Yurt ücreti, yol parası, yemeklerin üzerine ödediğimiz ücretler derken geriye bir şey kalmıyor. Şimdi tutturmuşlar, ‘Yurdunuzun zemini kötü sizi taşıyacağız.’ Taşıyacakları yurt yüksek ücretli. Biz nasıl ödeyeceğiz o miktarı? Bize düşüncemizi soran yok.” Kılat yurttan izin almanın ise, tam bir işkence olduğunu söylüyor. “Sıkıntı yaratıyorlar. Geç vakitte gelip izin mi alınır’ diyorlar. Belirli bir yaşa gelmiş üniversite öğrencisine saatin sorun yapılması, kabul edilemez.”

Öğrenciler yasaklardan şikâyetçi

Bir KYK yurdunda, öğrencinin uyması gereken kurallar ise şu şekilde:

-Yurda en geç saat 23:00’te girilebiliyor. Gece İki defa geç kalma hakkınız var. Üçüncü kez geç kalındığında yurttan atılmakla karşı karşıya kalırsınız.

-Gece yolculuk yapacaksanız, yurttan çıkmanız gerekiyorsa, biletinizi görevli memura göstermeniz zorunlu.

-İzinsiz yurtta kalmamanız durumunda memurların insafına göre yaptırımlar uygulanıyor. Kimi memur ailenizi ararken kimi memur tutanak tutuyor.