Gündem

Aslı Aydıntaşbaş: Milliyet'le olan yolculuğumun sonuna geldim, daha fazla rahatsızlık vermeden ayrılıyorum

'Bugüne kadar istediğim gibi yazdım. Doğru olan medenice vedalaşmak'

29 Mayıs 2015 12:56

Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş, bugünkü (29 Mayıs 2015) yazısında gazeteden ayrılma kararı aldığını açıkladı. Görüşlerinde gazete yönetimiyle farklılaştığı noktalar olduğunu söyleyen Aydıntaşbaş, yazısında " Bu zamana kadar istediğim gibi yazdım. Ama bundan sonra doğru olan, daha fazla rahatsızlık vermeden ve olabildiğince medeni bir el sıkışmayla vedalaşmak" görüşünü dile getirdi.

Aslı Aydıntaşbaş, yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Medeni' kelimesini atlamayın. Kapıyı çektikten sonra arkadan konuşan biri olmayacağım. Bugün söylemediğini yarın söylemenin anlamı yok. Medyanın içinde olduğu durum kolay değil. Bize düşen, biraz cesaret, biraz mantık ama en önemlisi nezaket. Nezaketi elden bırakmaya niyetim yok."    

Aslı Aydıntaşbaş'ın "Milliyet'e veda" başlıklı yazısı şöyle:

”Her yolun bir sonu vardır” derler.    

Ben de Milliyet gazetesiyle olan yolculuğumun sonuna geldim.    
Her şeyden önce siz sevgili okurlara, bunca zamandır yanı başımda durduğunuz, benimle düşündüğünüz, bu topraklarda daha güzel ve daha adil bir dünya hayal etmeme imkân verdiğiniz için teşekkür ediyorum.    

Eminim herkesin kafasında ‘Neden’, ‘Nasıl’, ‘Niçin’ soruları belirmiştir. Biliyorum ani oldu. Ama uzun bir manifestoya gerek yok. Bu zamana kadar yazmış olduklarım, aslında bugün söylemek istediğim her şeyin de özetidir.    

Milliyet gazetesine, yönetimine, bu zamana kadar bu görüşlere yer verdiği için teşekkür ediyorum.    

Ancak, Türkiye’nin gidişatıyla ilgili itiraz ve kaygılarım hafiflemiş değil.    

Yanlış anlamayın, ben de herkes kadar vatanperver, herkes kadar idealistim. Hepimiz kendi çapında daha iyi bir Türkiye istiyor, daha normal ve dengeli bir yaşam özlüyoruz.    

Ancak kuşkusuz görüşlerimde gazete yönetimiyle farklılaştığım noktalar var. Bu zamana kadar istediğim gibi yazdım. Ama bundan sonra doğru olan, daha fazla rahatsızlık vermeden ve olabildiğince medeni bir el sıkışmayla vedalaşmak.    

”Medeni” kelimesini atlamayın. Kapıyı çektikten sonra arkadan konuşan biri olmayacağım. Bugün söylemediğini yarın söylemenin anlamı yok. Medyanın içinde olduğu durum kolay değil. Bize düşen, biraz cesaret, biraz mantık ama en önemlisi nezaket. Nezaketi elden bırakmaya niyetim yok.    

Ancak sizlere veda ederken, yaklaşan seçimlerle ilgili iki cümle etmeden de kalamayacağım. Ben umutluyum. Siz de öyle olun. 8 Haziran günü daha dengeli, daha normal bir ülkeye uyanacağımızı düşünüyorum. Bu halkın sandıktan makul ve anlamlı bir sonuç çıkaracağına, demokrasinin kazanımlarından kolay kolay vazgeçmeyeceğine inanıyorum.    

Bu yüzden de sandığa gideceğimiz günü iple çekiyorum.    

Güzel yarınlar için, şimdilik elveda.