27 Mart'taki yazısında yer verdiği “F-16 pilotlarının bile en az yüzde 50’sinin Fethullahçı olduğuna dair çok sağlam raporlar var. 2016 yılında TSK’dan toplu şekilde atılacak bunlar. Hulusi Akar direnmeye kalkarsa da istifasını verir. Bu kadar basit” ifadeleri nedeniyle askeri savcılığa ifadeye çağrılan Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Genelkurmay karargâhında yaşadıklarını anlattı. Kütahyalı, "Genelkurmay'ın FETÖ ile mücadelesini gözlerimle gördüm" başlıklı yazısında, "Genelkurmay içinde yapılan FETÖ soruşturmalarına katkı sağlamam için çağrıldığımı söylediler. Yaklaşık 4 saat boyunca çok verimli ve yararlı sohbet ettik ve tanık olarak resmi ifademi de verdim. Askeri savcılığın tanık olarak dinlemesi gereken diğer isimleri de sıraladım" dedi.
Kütahyalı, Gülen cemaati mensubu olduğu iddia edilen askerlerin terfi ettirmeme ve zorunlu emeklilikle ordudan tasfiye edildiğini öne sürerek "Ne diyelim her yiğidin bir yoğurt yeme şekli vardır. Buna saygı duymak lazım. Hangi yöntemle olursa olsun sonuç olarak Genelkurmay'ın FETÖ'den temizlenme sürecine somut kanıtlarıyla şahit olmak beni çok mutlu etti" görüşünü dile getirdi.
Rasim Ozan Kütahyalı'nın Sabah gazetesinin bugünkü (10 Nisan 2016) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:
Geçtiğimiz cuma günü sabahın köründe arabayla İstanbul'dan Ankara'ya doğru yola çıktım. İstikamet Genelkurmay Askeri Savcılığı idi. Benim askeri savcılığa çağrılmam ile ilgili çok tantana kopmuştu. Hayatımda ilk kez Genelkurmay'a gidecektim. Genelkurmay'da beni çok iyi karşıladılar. Son derece sıcak ve samimi bir ortam buldum. Bu konu hakkında kopan tantanaya ve çıkan haberlere çok üzülmüşlerdi. Telefonumu kapıda bıraktığım için bana ulaşamayan bir başka Genelkurmay üst düzey yetkilisi de Nagehan'ı aramış çıkan yanlış haberlerden üzüntülerini ve iyi niyetlerini anlatmıştı...
***
İşin aslı Genelkurmay içinde yapılan FETÖ soruşturmalarına katkı sağlamam için çağrıldığımı söylediler. Yaklaşık 4 saat boyunca çok verimli ve yararlı sohbet ettik ve tanık olarak resmi ifademi de verdim. Askeri savcılığın tanık olarak dinlemesi gereken diğer isimleri de sıraladım. Bu arada Genelkurmay askeri savcılığı bünyesinde FETÖ'ye karşı yapılanları da kanıtlarıyla dinleme imkanı buldum. Özellikle Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın ordumuzu FETÖ'den arındırmak konusunda yüksek seviyede duyarlı olduğuna emin oldum...
***
Daha önce çok güvendiğim bir önemli isim Hulusi Akar'ın sivil otoriteye tam bağlı olmayı askerlik mesleğinin şerefi sayan bir komutan olduğunu örnekleriyle anlatınca zaten çok mutlu olmuştum. Genelkurmay ziyaretimde de Hulusi Akar'ın ordunun her kademesindeki FETÖ mensuplarının tespiti konusuna özel önem veren bir komutan olduğunu tüm kanıtlarıyla gördüm. FETÖ vesayetinin ordu içinden hortlaması ihtimalini düşünen her demokrat bundan böyle müsterih olmalı ve Hulusi Paşa'ya güvenmelidir. Kademe kademe FETÖ TSK'dan temizleniyor ve temizlenecek. Buna şahit oldum. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar FETÖ ile mücadele konusunda çok ama çok kararlı bir komutan...
***
Hulusi Akar kumandanlığındaki Genelkurmay ordu içindeki FETÖ mensuplarını tasfiye ederken değişik yöntemler kullanıyor. Eski usul YAŞ yoluyla atmak çok anlamlı değil çünkü YAŞ kararıyla atılanların gideceği mahkemede de FETÖ ağırlığı olduğuna dair ciddi bir şüphe var. Yani attığınız bu Fethullahçıların hepsinin göreve iade edilme olasılığı çok yüksek. O sebeple tespit edilen Fethullahçıları terfi ettirmeme ve zorunlu emekli etme modeli uygulanıyor. Belli bir süre içinde terfi ettirilmeyen Fethullahçı askerler zaten mecburi ve otomatik olarak emekli ediliyor. Ayrıca bu Fethullahçılara bundan böyle terfi alamayacakları ve emekli olmaları gerektiği de sessiz sedasız söyleniyor. Bu emekli edilen Fethullahçılardan bir dolu örneği isim isim öğrendim. Hakikaten son dönemde ciddi bir rakam tasfiye edilmiş ve daha da edilecek yüzlerce dosya var. Bunlar FETÖ sebebiyle emekli edildi denmiyor elbette ama gerçek sebep bu...
***
Öte yandan şu an Genelkurmay askeri savcılığı tarafından iddianamesi yazılmış ve halen yargılanmakta olan FETÖ dosyaları olduğunu öğrendim. Bu dosyalar milli güvenliği ilgilendirdiği için mutlak gizlilik kararı alınmış. O sebeple iddianamelerin basına yansıtılması yasak. Fakat şunu söyleyebilirim ki mevcut askeri yargı çerçevesinde halen bu sebeple yargılanan generaller ve subaylar var. Bunların hepsi de iddianamenin askeri mahkemece kabul edildiği gün emekli edilmiş. Yine aynı sessiz sedasız yöntemlerle. Ne diyelim her yiğidin bir yoğurt yeme şekli vardır. Buna saygı duymak lazım. Hangi yöntemle olursa olsun sonuç olarak Genelkurmay'ın FETÖ'den temizlenme sürecine somut kanıtlarıyla şahit olmak beni çok mutlu etti...
