Medya

Asgari ücretle yaşayanlar anlatıyor: Kırmızı etten bahsetmek komik, yemeğe yarım soğan koyuyoruz, düğünden korkar olduk

"Patronun yatı var ama vergi indirimi yapılıyor bizden ise sürekli vergi alınıyor"

06 Aralık 2018 18:48

Asgari Ücret Tespit Komisyonu yeni yılda asgari ücreti belirlemek için bugün toplandı. Türk-İş’in son araştırmasına göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 943 TL iken İstanbul Gazi Mahallesi'nde yaşayan iki aile net bin 603 TL olan asgari ücretle nasıl yaşadıklarını BirGün'den Rıfat Kırcı'ya anlattı. 

5 yaşında bir çocukları olan Deniz-Gülcan Bolat çifti, tem gıda maddelerini bile almakta zorlandıklarını söylüyor. İnşaat işçisi Deniz Bolat bu zorlu yaşamı şöyle özetliyor: "En temel gıda maddelerini bile bir değil yarım kilo alıyoruz. Bir ay aldığım ürünü diğer ay alamıyorum. Çocuğun görüp istediği şeyler oluyor. Alamıyorsun. İnsanın içinde ukte kalıyor. Biz yetişkinleriz, ancak beş yaşındaki çocuk bile yoksulluğu derinden hissediyor, farkına varıyor. Hayatın şartlarına onlar da alışıyor."

"Düğünden korkar olduk"

Eskiden eşiyle sinemaya gittiğini şimdi ise para harcamamak için eve hapsolduğunu söyleyen Deniz Bolat, durumlarını  "Eskiden düğün filan oldu mu oralara giderdik eş dost akraba görür eğlenirdik. Şimdi düğün olur mu acaba diye endişeleniyoruz, düğünden korkar olduk, artık bu gibi şeyler yeni bir borç demek" sözleriyle anlattı. 

"Yemeğe artık bir değil yarım soğan koyuyorsun"

Bir süre önce işten atılan Gülcan Bolat, ise patates soğana bile paranın yetmediğini ifade ediyor. Asgari ücretle yaşayan birinin kırmızı etten bahsetmesinin komik olduğunu söyleyen Gülcan Bolat, "Yemeğe artık bir değil yarım soğan koyuyorsun. Kırmızı etten bahsetmeyelim zaten, bunlar artık komik. Et yemeğinin içine koyacak malzemeleri alınca bitiyor paran, ne eti? Onun yerine tavuk. Zaten takviyeyle yetişen tavuğun eti çocuğa ne fayda sağlar" diye konuştu. 

"Patronun yatı var ama vergi indirimi yapılıyor"

Bir ayakkabı fabrikasında çalışan evli ve bir çocuk babası Tugay Atalay, ise asgari ücretle nasıl yaşadıklarını şöyle anlatıyor: 

"Yoksulluk artık bizim için bir şey değil ama çocuğuma büyümesi için et, süt, meyve almam gerekli. Onları alınca maaş bitiyor zaten. Patronun yatı var ama vergi indirimi yapılıyor. Bizden ise sürekli vergi alınıyor, faturalara zam yapılıyor. Bütün yük emekçiye yükleniyor. Fazla mesai yapıp yıllık gelirin yükselse ondan bile vergi kesiliyor.  Çocuk yardımı diye 50 lira para veriyorlar. Zaten bir markete gitsen çocuğun bir günlük ihtiyacını karşılıyorsun bu parayla"

"15 saat çalışıyorum"

Yoksulluk sınırının üzerinde yaşamak için bir ailede beş kişinin çalışması gerektiğini söyleyen Atalay, bazen günde 15 saat çalıştığını ifade etti. 

 

----------------------------------------------------------------------------------

Haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz