Dünya

Araplar'ın Türkiye'ye bakışı değişti

TESEV’in araştırması ise Arap dünyasındaki Türkiye algısının önemli ölçüde değiştiğini ortaya koyuyor.

14 Haziran 2010 03:00

T24 - Başbakan Erdoğan’ın Arap dünyasına ilişkin yaptığı konuşmayla başlayan tartışmalar, ‘eksen kayması’ iddialarıyla sürüyor. TESEV’in araştırması ise Arap dünyasındaki Türkiye algısının önemli ölçüde değiştiğini ortaya koyuyor. Sebep: AKP hükümetinin İsrail-Filistin savaşında izlediği politika, 1 Mart Tezkeresi’nin reddi ve Başbakan Erdoğan’ın Davos’taki tutumu. Arap dünyası Türkiye’yi model ülke olarak görüyor.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mehmet Akif Ersoy’dan şiirler okuyarak Arap dünyası ile olan ilişkilere yeni bir boyut getirmesi, ‘eksen kayması’ tartışmalarıyla birlikte gündemin ilk sırasına tırmandı. Oysa, Türklerin Arapları, Arapların da Türkleri pek fazla sevmediği öteden beri bilinir. Bu itibarla, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) tarafından 7 Arap ülkesinde 2006 kişi arasında yapılan “Ortadoğu’da Türkiye Algısı” başlıklı araştırmanın sonuçları daha fazla önem kazanıyor. Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Filistin, Suudi Arabistan ve Suriye’de yapılan araştırmanın raporunun, Mavi Marmara gemisi katliamından önce, 17 Mayıs’ta hazırlandığını hemen hatırlatalım.


Kırılma noktası: 2002

Rapora göre, Arap dünyasında o bilinen Türkiye algısının kırılması, 2002’de AKP’nin iktidara gelmesi ile başlıyor. 1 Mart Tezkeresi’nin TBMM tarafından reddi 2’nci büyük şaşkınlığı uyandırıyor. Arkasından, İsrail’in Filistin’e saldırıp 1500 kişiyi öldürmesi üzerine AKP hükümetinin gösterdiği sert tepki, dikkatleri bir kez daha Türkiye üzerine çekiyor. Başbakan Erdoğan’ın Davos’taki tutumu ise deyim yerindeyse gerçek bir sevinç dalgasına sebep oluyor. Araştırmayı yapan Ortadoğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık, bu durumu değerlendirirken, AKP hükümetinin İsrail-Filistin savaşında izlediği politika ve Başbakan Erdoğan’ın Davos’taki tutumunun Arap dünyasında Türkiye’nin bölgedeki sorunların çözümünde daha etkin bir rol oynaması gerektiği kanısı yarattığını söylüyor.


Eksen kayıyor ama...

Ancak burada, bütün o ‘eksen kayma’ tartışmalarını anlamsız kılan temel bir olgu var: Türkiye bu ülkeleri model almıyor, tam tersine, araştırmaya konu olan Arap ülkeleri için Türkiye bir rol modeli. Arap ülkelerinden başta turistik amaç olmak üzere çeşitli nedenlerle Türkiye’ye gelenler, Türkiye’yi çok gelişmiş buluyor. Avrupa Birliği yolunda atılan adımlar da Türkiye’yi cazip hale getiren bir başka temel unsur. Bu nedenle, Arap dünyasındaki demokrat entelektüeller arasında ‘Türkiye gibi olalım’ diyenlerin oranı giderek artıyor. Bu insanlar, Türkiye model alındığı takdirde ülkelerindeki baskıcı yönetimlerin değiştirilebileceğine inanıyor. Türkiye’yi Arap dünyası için model olarak görenlerinin oranının yüzde 61 olması, bunun için son derece dikkat çekici. Türkiye’nin laik modelinin cazibeyi artıran bir diğer önemli unsur olması ise ezberleri yeniden gözden geçirmeyi gerekli kılacak bir ayrıntı olarak önem kazanıyor.


Lawrence’tan sonrası değişti

Casusluğu ile öne çıkan Thomas Edward Lawrence (1888-1935) Arapları Osmanlı’ya karşı ayaklandıran İngiliz subayıdır. İlk kez 1910’da geldi Türkiye’ye. Fırat kıyısında arkeolojik araştırmalar adı altında, petrole ve etnik yapıya ilişkin bilgi topladı. Mezopotamya, Suriye, Filistin ve Mısır’da Arapça öğrendi, İslam ritüellerini tanıdı. Temel görevi, Osmanlı hakimiyetindeki Arap ülkelerini Osmanlı’ya karşı kışkırtmaktı. Bunu başardı da. Araplar, Yemen, Filistin ve Irak cephelerinde isyan ederek İngiliz saflarına katıldı. Araplar arasında Türk düşmanlığı yaygınlaştı. Arap dünyasının büyük bir kısmı, Osmanlı’dan ayrılıp İngiliz sömürgesi oldu. Osmanlı’nın yıkılışıyla Lawrence’in görevi nihayete erdi. Anılarını ‘Bilgeliğin Yedi Sütunu’ adıyla kitaplaştırdı ve burada Türklerin kendisine tecavüz ettiğini iddia etti. 1935’te İngiliz ordusundan emekli oldu. Aynı sene İngiltere’de bir motosiklet kazasında öldü. Hayatı, filmlere ve romanlara konu oldu.


Dizilere bayılıyorlar

- Yüzde 75 Yüz yüze yahut telefonda görüşme modeliyle alınan cevaplara göre, bölge insanının yüzde 75’i Türkiye’ye olumlu bir gözle bakıyor. Türkiye’yi İslam ve demokrasinin başarılı bir sentezi olarak görüyorlar. Arap ülkelerinde son yıllarda büyük popülarite kazanan Türk dizileri, Türkiye’ye duyulan sempatiyi artırıyor ve bir tür kültür elçisi fonksiyonu görüyor.

- Filistin 1’nci Bölgede pek çok ülkede Türkiye’ye sempati son derece yüksek. Filistin, Suriye ve Ürdün kamuoyu, bu listede ilk üç sırayı paylaşıyor.

- Yoksulluk temel sorun Bölge insanının öncelikli sorunu, sanılanın aksine Filistin değil. İşsizlik ve yoksulluk insanları çok daha fazla ilgilendiriyor.

- Model ülke Demokrasi yanlısı Arap entelektüelleri için Türkiye örnek alınması gereken bir ülke. Türkiye model alınırsa, ülkelerinde değişim sağlanabilir.


Sempati artıyor

Gazze’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine saldırıdan sonra Arap dünyasında Türkiye ve Başbakan Erdoğan’a yönelik sempati daha da arttı. Yüzlerce Yemenli, Gazze’ye insani yardım taşıyan filoda bulunan üç Yemenli insani eylemciden biri olan Abdülhalik Şeyhun’u karşılamak için yapılan törenlerde Türk bayrakları ve Erdoğan’ın resimlerini taşıdı. Mısırlı kadınlar da İskenderiye’deki bir gösteride Türk bayrakları salladı. Filistin’de ise hatıra eşyaları satan dükkanlarda bile Türk ve Filistin bayrakları ile Erdoğan ve efsane Filistin lideri Yaser Arafat’ın resimleri yan yana sergileniyor.