Dünya
Deutsche Welle

'Amerikalı rehinelerin şansı yok'

Amerikalı gazeteci Foley'in İslam Devleti örgütü tarafından öldürülmesi, Batılı devletlerin fidye ikilemine yönelik tartışmaları yeniden alevlendirdi.

22 Ağustos 2014 00:20


ABD ve İngiltere uzun süre önce, kaçırılan vatandaşlarına karşılık fidye ödememeyi kararlaştırdı. Fransa ise prensipte bu fikre katılırken, hâlihazırda vatandaşlarını kurtarmak için fidye ödemeye devam ediyor.

Amerikalı gazeteci James Foley vakasında, ailesi aylar süren bilinmezliğin ardından, Foley'in hayatına karşılık fidye istendiğini içeren bir e-posta aldı. 2012 yılında Suriye'de kaçırılıp, rehin alınan Foley'in hayatına karşılık 100 milyon dolar (75 milyon euro) fidye istendiği ortaya çıktı. Amerikan yönetimi, aldığı kararın arkasında durdu, bir ödeme yapılmadı ve hatta herhangi bir pazarlık dahi söz konusu olmadı.

Gazetecinin ailesine 13 Ağustos'ta son haber yollandı ve oğullarının ABD'nin Kuzey Irak'a düzenlediği hava saldırısı nedeniyle katledilişinin videosu gönderildi. Yaklaşık bir hafta sonrasında da bu tüyler ürpertici video internet ortamında yayıldı.

Fransa Dış istihbarat eski çalışanlarından Alain Chouet, Washington'ın son olarak Afganistan'da Taliban'ın elinden kurtarılan asker örneğinde olduğu gibi farklı konularda pazarlıklar yapabildiğine dikkat çekti. O dönem Amerikalı askerin hayatı karşılığında, Guantanamo'daki bazı tutukluların serbest bırakılması üzerinden pazarlık yapılmıştı. Chouet, ne var ki para söz konusu olduğunda ABD, İngiltere ve İsrail'in taviz vermediğine dikkat çekti.

Chouet, her anlamda rehinelerin büyük bir ikileme yol açtığını belirtti. Eski Fransız istihbarat çalışanı, bir yandan rehinelerin kurtarılması gereken vatandaşlar olduğunu ancak diğer yandan da fidye ödemeyen devletlerin daha az vatandaşının kaçırıldığına dikkat çekti.

ABD Maliye Bakanlığı'nda terör uzmanı David Cohen, 2012 yılında Londra'daki bir konferansta, dünya genelinde terör gruplarına ödenen fidye tutarının 90 milyon euro olarak tahmin edildiğini açıklamıştı. Cohen, fidye ödendikçe, kaçırılma vakalarının arttığı ve yeni fidyelerin ödenmek zorunda olduğunu açıklamıştı. Cohen, 'Bu kısırdöngü kırılmak zorunda' ifadesini kullanmıştı.

Fidye ödeyen devletler ile ödemeyenler arasındaki fark, kaçırılanlar üzerinde de etkili oluyor. Suriye'de öldürülen James Foley ile birlikte rehin tutulan ve kurtarılan Fransız gazeteci Nicolas Henin de bu görüşü destekliyor. Henin yaptığı bir açıklamada, ABD'li rehinelerin çok daha zor bir durumda olduklarının bilincinde olduğunu söylüyor.

2009 yılında Afganistan'da Taliban tarafından kaçırılan ve aylarca rehin tutulduktan sonra kaçmayı başarabilen Amerikalı gazeteci David Rohde, Batılı devletlerin fidye konusunda ortak bir rota belirlemesini istiyor. Rohde, haftalık dergi The Atlantic'teki yazısında, "Foley'in ölümü, fidye konusundaki farklı yaklaşım nedeniyle Avrupalı rehinelerin kurtarılabildiğini ancak Amerikalı rehinelerin hiç bir şansı olmadığını gösteriyor" dedi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle