Özel Dosya

Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak dâhil 16 kişiye 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet istenen iddianamenin tam metni

İddinamede, söylem ve propagandanın 'cebir' suçundan ayrı tutulamayacağı savunuluyor

14 Nisan 2017 18:27

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddia edilen Ekrem DumanlıEmre UsluTuncay OpçinAhmet AltanMehmet AltanNazlı Ilıcak ve Prof. Dr. Osman Özsoy'un da aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı. 247 sayfalık iddianamede, 6'sı tutuklu, 10'u firari 16 kişinin, 'anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs etme'', ''hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' ve ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' suçlamasıyla 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

'Darbe çağrışımı' mesajları

İddianamede, 15 Temmuz sonrası 'FETÖ' ile bağlantılı olduğu iddiasıyla KHK ile kapatılan Can Erzincan TV'deki 'Özgür Düşünce' isimli programa darbeden bir gün önce konuk olarak katılan Ahmet Altan ile programı sunan Nazlı Ilıcak ve Mehmet Altan'ın bu programda, darbe çağrışımı içeren söylemlerde bulundukları öne sürülüyor.

Söylem ve propaganda 'cebir' suçu sayıldı

Altan kardeşlerin, bu söylemler kapsamında hükümeti ve Cumhurbaşkanı'nı tehdit ettikleri ileri sürülen iddianamede, darbe girişiminin, "terör örgütüyle fikir ve eylem birlikteliği içinde olmadan bir gün öncesinden bilmelerinin mümkün olmayacağı" savunuluyor. Bu nedenle Altan kardeşlerin, "darbe girişiminde bulunan bir kısım terör örgütü mensubu askerlerle iştirak halinde atılı suçu işledikleri" iddialarına yer veriliyor. İddianamede, "söylem ve propagandaların; darbe girişiminin alt unsuru olan 'cebir' teriminden ayrı tutulamayacağı" görüşü savunuluyor. 

 

"Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na
yönelik eylemi önceden biliyordu" iddiası

İddianamade, Ahmet Altan'ın, Ekim 2015'te genel yayın yönetmenliğini 'fuatavni' hesabının kullanıcılarından olduğu ileri sürülen Said Sefa'nın yaptığı Haberdar'da yazmaya başlardığı hatırlatılarak, 14 Haziran 2016'daki "Ezip Geçmek" başlıklı köşe yazısında; Erdoğan hakkındaki Sarayının duvarları top mermilerı̇yle çöktüğünde, eli silahlı insanlar koridorlarda birbirlerini öldürdüğünde iç savaşın ne olduğunu anlar ama geç kalmış olur. Sonunda Erdoğan’ın sarayını da yerle bir ederler. Geriye paramrapça kanlı bir çöl kalır" sözleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin hedef alınmasına yönelik eylem planını önceden bildiği, eylemi kastederek tehdit ettiği, bu şekilde darbe girişimini önceden bilerek, maddi cebir kullanmak suretiyle iştirak eden faillerin eylemine, söylem ve propagandalarda bulunmak suretiyle iştirak ettiği" öne sürülüyor.

İddianamede 3'er kez müebbet hapsi istenen 16 isim şöyle:

1- ABDULKERİM BALCI,

 2- AHMET HÜSREV ALTAN,

3 - ALİ ÇOLAK

4- AYŞE NAZLI ILICAK,

5- BÜLENT KENEŞ,

6- EKREM DUMANLI,

7- EMRULLAH USLU,

8- FARUK KARDIÇ,

9- FEVZİ YAZICI,

10- MEHMET KAMIŞ,

11- MEHMET HASAN ALTAN,

12- OSMAN ÖZSOY,

14- ŞÜKRÜ TUĞRUL ÖZŞENGÜL,

15- TİBET MURAD SANLIMAN, (Adli kontrol şartıyla serbest)

16- TUNCAY OPÇİN,

17- YAKUP ŞİMŞEK


247 sayfalık iddianamenin tam metni için tıklayın