Dünya
Deutsche Welle

‘Almanya hayal kırıklığına uğradı’

Türkiye’de pazar günü yapılan yerel seçimler, Almanya’da da yakından takip edildi. Alman Bilim ve Politika Vakfı’ndan Türkiye ve Göç uzmanı Dr. Yaşar Aydın, seçim sonuçlarının ‘kaygı uyandırıcı’ olduğunu söylüyor.

31 Mart 2014 19:58


Türkiye'de pazar günü yapılan yerel seçimler bir hayli gergin geçen seçim atmosferinin ardından sonuçlandı. İktidar partisi AKP genelde aldığı yaklaşık yüzde 46'lık oy oranı ve elde ettiği yerel yönetimler ile seçimden birincilikle çıkan parti oldu. Seçimlerin Avrupa ile ilişkilere etkisi ve Türkiye'deki siyasi süreci Alman Bilim ve Politika Vakfı (SWP) uzmanlarından Türkiye ve Göç üzerine çalışan Dr. Yaşan Aydın Deutsche Welle'ye değerlendirdi:

DW: Seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz, Almanya'dan bu sonuçlar nasıl görünüyor?

Dr. Yaşar Aydın: Almanya'da bir hayal kırıklığı söz konusu. Erdoğan'ın ve AKP'nin çok ciddi bir oy kaybına uğrayacağından yola çıkılmıştı burada, o açıdan biraz hayal kırıklığı oldu. AKP'nin oy oranının en azından yüzde 40'ın altına inmesi bekleniyordu Alman kamuoyunda. Tabii Başbakan Erdoğan her seçim sonrası yaptığı balkon konuşmasında da yumuşama sinyallerinden ziyade sertlik yönünde bir politika izleyeceğine dair sinyaller verdi, bu da kaygı uyandırıyor. Bu, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini olumsuz etkileyecektir.

DW: Neler kaygı uyandırıyor, sizin dikkatinizi çeken unsurlar nelerdir bu konuşmada?

Dr. Yaşar Aydın: Örneğin tekrar paralel yapılardan bahsetti, bu paralel yapılarla mücadeleden bahsetti. 2-3 aydır paralel yapılardan bahsediliyor devlet içerisinde, ancak henüz ortada somut bir delil yok. Ben bunu hükümetin kendi iktidarını sağlamlaştırmak için kullandığı bir bahane olarak görüyorum. 12 yıllık bir hükümet düşünün, 12 yıldır iktidardasınız ve devlet içerisinde paralel yapılanma var diyorsunuz. Bu başlı başına bir skandal aslında. Başka bir ülkede olmuş olsaydı, Başbakan'ın ve hükümetin istifa etmesi gerekirdi. Siz iktidardasınız, hükümettesiniz, her türlü olanaklarınız var ama devlet içerisinde bir paralel yapılanma oluşmasına engel olamıyorsunuz. Bu ciddi bir problem. O yüzden kaygı verici.

DW: Ancak yine de seçmenlerin büyük çoğunluğunun AKP'yi seçtiğini görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Dr. Yaşar Aydın: Bunu ben seçmenin AKP'nin tüm uygulamalarından mutlu olduğu anlamına geldiğini düşünmüyorum. Bunun farklı nedenleri var, ancak şunu da görmemiz lazım, AKP bir önceki seçimle kıyaslarsak ciddi bir oy kaybına uğradı, yüzde 5'lik bir oy kaybına uğradı. Bu önemli, bunu not etmemiz gerekiyor. Daha önce kamuoyu yoklamalarında AKP yüzde 50'nin üzerinde gösteriliyordu, örneğin geçen yıl Gezi olaylarından önce yüzde 50'nin üzerinde gösteriliyordu. Bugün yüzde 45'e gerilemiş durumda. İkincisi Erdoğan'ın başarılı bir taktik izlediğini söyleyebiliriz. Bunu başından beri kendisine karşı yapılan bir komplo olarak lanse etti ve bu konuda da kitleleri buna ikna etti. Tabii seçimlere üç gün kala ortaya çıkan tape bütün bunların üzerine tuz biber ekti, çünkü bir ülkenin, devletin dışişleri bakanlığının dinlenmesi ve bunun da kamuoyu ile paylaşılması vahim bir durum. Bütün bu olanların muhafazakâr, mütedeyyin kitlede bir dayanışma duygusunu tetiklediğini düşünüyorum. ‘Erdoğan giderse, AKP giderse yerine gelecek seküler, laik hükümet bize iyi davranmaz, konumumuzu kaybedebiliriz” korkusu etkili oldu bence. Unutmamamız gereken bir nokta var, o da bu bir yerel seçim. Yerel seçimlerde vatandaşlar seçeceği belediyenin hükümet partisinden olmasını tercih ederler. Ayrıca Türkiye ekonomisi iyi sinyaller vermiyor, fakat henüz bunun sonuçları halka yansımış değil. Dolayısıyla bu seçimleri biraz Erdoğan'a güvenoyu ve geçtiğimiz 10-12 yıldaki iktisadi gelişmenin getirdiği sonuç olarak görüyorum. Buna teşekkür olarak kitleler bir kez daha oy verdiler.

DW: Gelecek süreçte, başta AB olmak üzere Batı ile olan ilişkilerin nasıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz?

Dr. Yaşar Aydın: Hükümet bu siyaseti sürdürdüğü takdirde Avrupa ile ilişkilerin daha da gerileceğini düşünüyorum, örneğin Twitter yasağı, medya üzerindeki baskılar… Bunlar Avrupa değerleri değil, demokratik uygulamalar değil. Bu Avrupa'da, Almanya'da ciddi şekilde tepki çekmeyi sürdürecektir. İkincisi bu hükümetin dış politikada çok ciddi bir başarısızlığı söz konusu. Örneğin Suriye konusu, dışişleri bakanlığının dinlenmesi, Türkiye'deki MİT müsteşarının görevini çok iyi yapmadığını da göstermiş oldu. Yani Türkiye'de bir güvenlik sorunu var, polarizasyon nedeniyle insanlar bunu göremediler. Polarizasyon geride kaldıkça insanlar bunu daha iyi görecekler. Hükümetin dış politikası ciddi hasara uğramış durumda, çok ciddi bir güven bunalımı var. Ben Sayın Başbakan'ın bu şekilde çok fazla işi götürebileceğine pek inanmıyorum doğrusu.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle