Dünya

Alman basınından: Suriye'deki savaşta işler daha da kötüleşiyor

Asıl tehlike taraflar arasında başka çatışmaların gerçekleşme ihtimali

20 Şubat 2018 15:00

Alman basınında Suriye'de yükselen tansiyon, Hristiyan Birlik ile koalisyona hazırlanan SPD'ye desteğin azalması ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in varisi olarak görülen CDU'nun yeni genel sekreteri öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

Frankfurter Rundschau Suriye'de hükümet güçleri ile YPG arasında varıldığı öne sürülen ittifaka ilişkin değerlendirmede bulunuyor:

Suriye'deki savaşta işler daha da kötüleşiyor. Burada tehlikeli olan, aslında birbirlerine düşman olan YPG'nin Kürt savaşçıları ile Esad rejimi askerlerinin Türk ordusuna karşı "düşmanımın düşmanı benim dostumdur" mottosu ile hareket ederek süre ve alan bakımından sınırlı olmak kaydıyla belirli bir amaca yönelik ittifaka giriyor olması değil. Asıl tehlike taraflar arasında başka çatışmaların gerçekleşme ihtimalinin giderek yükseliyor olması. Rusya Şam'daki iktidarı destekliyor, ABD ise YPG'yi. Tüm bunların yanında İsrail ve İran askeri kuvvetlerinin karşı karşıya gelebilecek olmasından bahsetmiyoruz bile.

Nürnberger Zeitung Suriye'de devam etmekte olan ve sonu görünmeyen savaşın risklerine dikkat çekiyor:

7 senedir devam eden savaş Suriye'yi yerle bir etti ve bu savaşın ne zaman sona ereceği belirsiz. Suriye Devlet Başkanı Esad'a muhalif güçler askeri anlamda neredeyse yok olmuş ve IŞİD de çölün küçük bölgelerine sıkıştırılmış olmasına rağmen savaş sadece devam etmekle kalmıyor, her geçen gün sayısı artan taraflar, ganimetten bir parça da kendisine kapabilmek arzusuyla, bu katliama dahil oluyor. Bu savaş diğer devletleri de bir girdaba sürükleyebilir ve sonunda yeni bir Otuz Yıl Savaşı'na dönüşebilir.

Neue Osnabrücker Zeitung son anketlere göre seçmen desteğini kaybederek AfD'nin gerisinde kalan Sosyal Demokratların geleceğine ilişkin aşağıdaki değerlendirmeyi yapıyor:

AfD'nin ardında üçüncü sıraya gerileyen SPD için bu durum sadece yetersiz bir avuntu. Çünkü var olan eğilim değişmedi. SPD hızlı bir düşüş sergiliyor. Bu düşüş Sosyal Demokratların koalisyon görüşmelerinde bir başarı elde etmiş oldukları göz önünde bulundurulduğunda daha da ilgi çekici hale geliyor. Makam değiş tokuşları ve tüm bu yanılgı ve karmaşa, başarı mesajlarını gölgeliyorsa, elde edilenler kimin işine yarar? Hayır SPD'nin tek sorunu gittikçe karmaşıklaşan partiler düzleminde popüler ve özgün bir karakter sergileyememesi değil. Bunun üstüne bir de kendinden emin olmayan bir politika ortaya koyarak bir partinin en değerli kaynağını, seçmenlerini kaybetmesi de ekleniyor.

Nürnberger Nachrichten'de Merkel'in desteği ile CDU'nun genel sekreterliğine aday gösterilen Annegret Kramp-Karrenbauer'e ilişkin şu satırlar yer alıyor:

Merkel, partisinin muhafazakar kanadı tarafından gittikçe daha açık bir şekilde dile getirilen bir mücadeleye girişti. Hristiyan Birlik hayal kırıklığına uğramış SPD seçmenini kazanmak için merkeze doğru kaymaya devam edecek. Başbakan Merkel mirasını devralacak varisi de belirledi. Bulunduğu makamı, parti liderinin desteğini de yanına alarak azmiyle elde eden bir parti genel sekreteri (aynen 20 yıl önceki Angela Merkel gibi) bazı bakanlardan daha önemlidir. 55 yaşındaki Kramp-Karrenbauer, bu durum göz önüne alındığında, Merkel'in arzu ettiği varisidir. Bu ise şu durumu daha da netleştiriyor: Merkel şimdi partisinin muhafazakar kanadının gönlünü alabilmek için Jens Spahn ve benzerlerini kabineye almak zorunda.