Politika

Ali Bayramoğlu: Sistem, anayasayı ihlal görüntüsü vermeden nasıl yürüyecek?

"Cumhurbaşkanı-başbakan görüşmelerininin oluşturacağı kanalda zaman zaman gerilimlerin yaşanacağı katman olacaktır"

25 Kasım 2015 13:36

Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu,  Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı 64. hükümet kabinesini değerlendirdi. "Cumhurbaşkanı-başbakan görüşmelerinin oluşturacağı kanalda bu sistem stratejik tercihlerin yapılacağı, belki de, eşyanın tabiatına uygun olarak zaman zaman gerilimlerin yaşanacağı katman olacaktır" diyen Bayramoğlu, "Bu sistem nasıl şekillenecektir, anayasa ihlal görüntüsüne meydan vermeden nasıl yürüyecektir, yürüyebilecek midir bunlara somut yanıtları, zaman verecek" ifadesini kullandı.

Bayramoğlu'nun Yeni Şafak'ta "Yeni kabineye dair" başlığıyla yayımlanan (25 Kasım 2015) yazısından ilgili bölümler şöyle: 

Yeni dönemin merakla beklenen ilk kabinesi açıklandı.

Açıklanan kabinenin, yapısıyla, dengeleriyle, tercihleriyle bir mutabakat, denge ve uzlaşma kabinesi, başka bir deyişle bir “Erdoğan-Davutoğlu' kabinesi olduğu tüm açıklığıyla ortada.

İlk kez bir hükümet cumhurbaşkanı ve başbakanın birlikte oluşturdukları, her birinin hassasiyetlerini dikkate alan “oluşturulan siyasi bir tercihle” şekillendi.

Yeni bir dönem arifesinde olduğumuz dikkate alınırsa, bunun en önemli anlamı “siyasetin merkezi”nin Beştepe'ye doğru kayması, en azından Beştepe'yi tartışılmaz biçimde içine almış olmasının tescilidir.

Yeni kabine, cumhurbaşkanın konumu ve siyasi işlevi açısından ilk yeni ve önemli veri olarak karşımızda duruyor.
Nitekim tercihler açısından bakıldığında da, Erdoğan'ın mesafeli durduğu Ali Babacan'ın kabine dışı kalması kritik bir eşiktir ve cumhurbaşkanın belirleyiciliğini göstermektedir. Ancak Babacan'ın Davutoğlu'nun da benimsediği piyasaya dayalı ekonomik anlayışının, Mehmet Şimşek'in başbakan yardımcılığıyla devam edecek olması da önemlidir, wak parti içi dengeler, Erdoğan-Davutoğlu ilişkileri ve diyalogu açısından anlamlıdır.

Berat Albayrak, Numan Kurtulmuş gibi siyasi mekanizmayı öne alan büyüme modelini savunan isimlerin kabinede yer bulmalarının altını önemle çizmek gerekir. Albayrak AK Parti açısından üçüncü kuşak ya da yeni nesil seçkini temsil eden, Erdoğan ailesinden gelen ve siyasi ağırlığı artması beklenen bir isimdir. Binali Yıldırım gibi Davutoğlu'na alternatif olarak görülen bir ismin kabinede yer alması, buna karşın Davutoğlu'nun kimi yakın çalışma arkadaşlarını kabinede tutuması da bir denge halini göstermektedir.

Hükümet farklı eğilimleri, iki iradenin kısmen farklı tercihleri içerdiği oranda, bu aşamadan sonra sorulması gereken önemli bir soru da şudur:

Bu yapıda siyasi karar mekanizmaların işleyiş tarzı nasıl olacaktır?
Eldeki verilerle üçlü bir mekanizma oluşacağı varsayılabilir.
Bunlardan ilki, cumhurbaşkanı, güvenlik birimleri sorumluları, başbakan, ilgili bakanlardan oluşan ve bundan böyle daha sık yapılacağını düşündüğümüz bildik devlet zirveleridir.

İkincisi Davutoğlu'nun bir süredir ısrarla vurguladığı ve benimsediği bakanlar kurulu içi dar grup çalışma tarzıdır. Bu tarz, temel kararları, başkanlığını başbakanın yapacağı, ekonomi, güvenlik, çözüm süreci gibi somut konulara endeksli kabine içi alt gruplar çerçevesinde belirlenmesidir. Sorumluluğu, yetkiyi ve denetimi başbakana veren bu sistem farklı eğilimlerin aşılmasında, törpülenmesinde, hatta birleştirilmesinde belli bir manivela görevi yerine getirebilir.

Üçüncü mekanizma ise cumhurbaşkanı-başbakan görüşmelerinin oluşturacağı kanaldır. Bu sistem stratejik tercihlerin yapılacağı, belki de, eşyanın tabiatına uygun olarak zaman zaman gerilimlerin yaşanacağı katman olacaktır
Bu sistem nasıl şekillenecektir, anayasa ihlal görüntüsüne meydan vermeden nasıl yürüyecektir, yürüyebilecek midir bunlara somut yanıtları, zaman verecek.

Ancak Türkiye'nin bugünden başlamak üzere yeni bir deneyim safhasına geçtiğini söylenebilir.
Ve bu çerçevede esas olana her zaman olduğu gibi hukuka uygunluk, verimlilik ve reformculuk ilişkisinin kurulabilmesidir.