Spor

Alex: En kötüsü heykelimi gördükten kısa bir süre sonra kulüple yaşadığım acı ayrılık

"Şikenin komplo olduğuna en başından beri tüm kalbimle inanmıştım"

05 Şubat 2017 18:47

Fenerbahçe'nin efsane 10 numarası Alex de Souza, Türkiye'den ayrıldığı dönemle ilgili olarak "Birçok şey sayabilirim ama en mutlu anlarımdan biri 100. yıl şampiyonluğu ve güzel geçirdiğimiz Şampiyonlar Ligi sezonu. Hâlâ aklımda... En kötü anım ise heykelimi gördükten kısa bir süre sonra kulüple yaşadığım acı ayrılık oldu" dedi.

Alex'in oğlu Felipe de Souza'nın golü 

Alex'in Habertürk'ten Mehmet Emin Demirezen'e verdiği söyleşi şöyle:

Bu kitabın tam anlamıyla sizi yansıttığını düşünüyor musunuz?

Okuduğumda çok mutlu oldum. Hayat hikâyem çok güzel ve eksiksiz anlatılmış. Eminim sizler de okurken çok zevk alacaksınız.

Emeklilik nasıl gidiyor?

Mutluyum ve hayat iyi. Şu anda ESPN televizyon kanalında yorumculuk yapıyorum. En sevdiğim şey çocuklarımla ilgilenmek. Onlarla ilgili bir şeyi kaçırmak istemiyorum.

Sizin bir de entelektüel ve çok okuyan tarafınız var. En son neler okudunuz, neler keşfettiniz?

Spor kadar okumayı da severim. Biyografileri tercih ediyorum. İnsana farklı bir bakış açısı sağlıyor. Son zamanlarda tenisçiler ilgimi çekiyor ve onlarla ilgili kitaplar okuyorum. Belki biliyorsunuzdur, kızlarım tenis oynuyor.

İleride farklı kitaplar yazmak gibi bir düşünceniz var mı?

Şimdilik biyografimle ilgileniyorum. İleride neler olacak göreceğiz.

Terör olayları dünya ile birlikte Türkiye’yi etkiledi. Siz kitabınız için gelecek misiniz?

Yakın zamanda kitabımı imzalamak için Türkiye’deki 3 farklı şehre gelecektim ama terör olayları yüzünden vazgeçmek zorunda kaldık. Umarım bu gergin atmosfer bir an önce son bulur ve ben de gelebilirim. Hâlâ Brezilya’dan Türkiye’ye gelen futbolcular var. Herkes bilir ki Türkiye’de futbol atmosferi başkadır.

Buradan kalbiniz buruk ayrıldınız. İleride bu takımın teknik adamı olma hayallerinizi gerçekleştirmek için harekete geçecek misiniz?

Şu anda tek amacım var, o da çocuklarımın iyi yetişmesini sağlamak. Çünkü çocukluklarında ben hep futbol peşinde koştuğum için onlarla ilgilenemedim. Yine de bir gün yeşil sahalara dönmek istiyorum. Gelecekte... Tabii ki Fenerbahçe mazimde çok önemli, orada güzel anılarım var.

Eksikliğiniz hep hissediliyor, takımda hâlâ 10 numara arayışı var...

Fenerbahçe’deyken elimden gelenin en iyisini yaptım ama futbolcuların kariyeri bir yerde bitiyor, yani her şey geçici... Ama inanıyorum ki yeni bir 10 numara kısa sürede gelip kendi hikâyesini ve tarihini yazacaktır.

Sosyal medyada da çok aktifsiniz. Size en çok nasıl mesajlar geliyor?

Ah evet, en çok Türkiye’den... En çok duyduğum tabii ki özlem hissiyatı ve sonrasında beni sevdiklerine dair mesajlar. Okudukça mutlu oluyorum.

Şike tartışmaları sonrası Fenerbahçe’ye komplo kurulduğu kanısına varıldı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Buna en başından beri tüm kalbimle inanmıştım. Ben de o takımda oynadım ve sahada her şeyimizi verdik, o maçları hakkımızla kazanmıştık. Bunları kitapta anlattım. Okuyunca anlayacaksınız.

"Acı bir şekilde ayrıldım"

Yaşayan efsane olarak adlandırılmak hem de kendi ülkeniz dışında bir ülkede, ne hissettiriyor?

Böyle bir unvana sahip olmak gerçekten de bir insanın hayatında başına gelecek en şahane duygu. Kulüpteyken elimden gelenin en iyisini yaptım. Formamın hakkını verdim ve onurlandırıldım. Tüm yaşadıklarım da bu çalışmanın bir sonucu ama dürüst olmak gerekirse bu kadar büyük bir ilgiyi hak ediyor muyum, emin değilim...

Türkiye’de oynadığınız 8 sezon boyunca en büyük mutluluğunuz ve en kötü anınız ne oldu?

Birçok şey sayabilirim ama en mutlu anlarımdan biri 100. yıl şampiyonluğu ve güzel geçirdiğimiz Şampiyonlar Ligi sezonu. Hâlâ aklımda... En kötü anım ise heykelimi gördükten kısa bir süre sonra kulüple yaşadığım acı ayrılık oldu.

Birçok spor organizasyonunda ülkemizi tanıtmak için elinden geleni yapıyorsunuz. Mesafeler sizi engellemiyor...

Brezilya’dan sonra Türkiye’de oynamaya başladım. Başta hiç planlamadığım bir şekilde hayatımın büyük ve önemli bir kısmı Türkiye’de geçti. O yüzden bir bağlılık hissediyorum. Bedenim orada olmayabilir ama ruhen ve zihnen Türkiye’deyim. Yaşadığım onca şeyden sonra Türkiye’yi unutamam.

Uluslararası alanda Türk futbolunun sorunu sizce nedir?

Birçok hoca iyi bir takımın sağlam genlerden geleceğini düşünüyor fakat bence öyle değil. Asıl yapılması gereken iyi bir altyapıyla çocukları eğitmek. Böylece yabancı oyunculara para harcamak zorunda kalmayacaksınız.

“Alex” dendiğinde insanların zihninde neler canlansın istersiniz?

Yetenekli bir profesyonel, her zaman adil olabilmek için çalışan ve kimsenin güveneni kırmayıp her zaman elinden gelenin en iyisini yapan biri olarak anılmak isterim.

Kariyerine yeni başlayanlara birkaç tavsiye verir misiniz?

Çalışın, çalışın ve çalışın! Tatilde bile topu yanınızdan ayırmayın...

Oğlunuz Felipe de çok meşhur. Türkiye’de bir takımla bağı olabilir mi?

Felipe Türkiye’yi özlüyor ve orada yaşadığı birçok şeyi unutamıyor. Üzerinden Fenerbahçe formasını da çıkarmıyor. İleride iyi bir futbolcu olacağını düşünüyorum. Fakat hangi takımda oynayacağıyla ilgili karar onun. Henüz bir şey söylemek için çok erken.

"Sıkı bir şekilde süper ligi takip ediyorum"

Türkiye’de en çok neleri özlediniz, İstanbul’daki favori semt ve sokaklarınız nereler?

Oradaki ateşli futbolu ve güzel İstanbul’u özlüyorum. Terör olayları beni nasıl üzüyor anlatamam. Zira şehrin dört bir yanında anılarım var. En çok Bağdat Caddesi ve Kadıköy’ü özledim. Gerçi Bodrum’u da çok seviyorum.

Peki ya Türk taraftarında en çok özlediğiniz şey nedir?

Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yaşamadım, görmedim. Kadıköy atmosferi, stadımız, taraftarın ateşi... Bunları hiç unutmayacağım.

Siz ve aileniz Türkiye özlemini nasıl gideriyorsunuz?

Sıkı bir şekilde Türkiye Süper Ligi’ni takip ediyorum. Evde ara sıra nargile içiyorum. Bir de arkadaşlarım var... Onlarla sohbetler özlemimi biraz olsun gideriyor. Brezilya daha farklı. Sokakta rahatça yürüyorum, mesela bir barda sessiz sakin oturabiliyorum. Samba, barbekü partileri ve ailemle vakit geçirmek iyi geliyor. Bunları Türkiye’de de yapıyordum, burada da...

Biyografinin yazarı Marcos Eduardo Neves: Alex, futbolculuğunun yanında iyi bir hikâye

Alex’i yazmanızdaki sebep ne?

Alex istedi. Onunla aynı yaşta olduğum için futbol kariyeri hakkında hemen her şeyi takip etmiştim.

Brezilyalı futbolseverler Alex’in Türkiye’yle bağları konusunda ne düşünüyor?

Alex, Pele, Zico gibi üstün yetenekli kabul edilen bir sporcu. Ama Dünya Kupası’nda hiç oynamadı ve herkes bunu konuştu. Aslında o, futbolculuğunun yanında iyi de bir hikâye.

Bu kitapta Alex’in hayatından hangi bölümler seni heyecanlandırdı?

Alex’e İstanbul’da duyulan inanılmaz hayranlık beni çok heyecanlandırdı. Aynı Maradona’nın Napoli’deki durumu gibi... “Ne zaman Atatürk Havalimanı’na insem bir dünya starıymış gibi karşılanıyordum” demişti.

Bunu nasıl açıklıyorsunuz?

Alex, 2003’te futbol kariyerinin zirvesine ulaştı ve Güney Amerika’da birçok spor ödülüne layık görüldü. Daha sonra da o büyülü futbolunu ülkenize taşıdı. Bu nedenle sırf Fenerbahçeliler değil tüm Türk taraftarlar ona hayran kaldı. Alex futbolculuğunun yanında iyi de bir insandır. Büyük bir tutkuyla sevilmesi çok normal.

Kitabı okuduğunuzda onun hakkında her bilgiye sahip olabilecek miyiz?

Evet, onun bilmediğiniz yanlarını da öğreneceksiniz.

Türk futbolseverlere bir mesajınız var mı?

Ben bu kitapla birlikte Alex gibi Türkiye’yi sevmeyi öğrendim. Halkınıza Alex’e sevgilerinden dolayı teşekkür ederiz.