Ekonomi

Albayrak: Ekonomideki mevcut tablo, mantıkla açıklanabilecek bir süreç değil

"Para politikalarının tam bağımsızlığını sağlayacağız, vergi sistemi noktasında güçlü bir dönüşüm süreci başlayacak"

10 Ağustos 2018 16:24

Türkiye piyasaları olağanüstü günlerden geçiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 'yeni ekonomi paketi'ni açıkladı. Albayrak, ekonomideki mevcut tablonun ‘mantıkla açıklanabilecek bir süreç olmadığını’ ifade ederken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ‘tam bağımsızlığına’ da vurgu yaptı. "Para politikalarının tam bağımsızlığını sağlayacağız” ifadesini kullanan Albayrak, vergi sistemde de dönüşümün başlayacağını ifade etti. Albayrak, daha önce açıkladığı tasarruflarla ilgili de “Bakanlıklarımızla yüzde 30 tasarruf için çalışma başlattık” dedi.

TIKLAYIN - Albayrak konuşurken dolar yükseldi

Albayrak’ın saat 14.00’te başlaması gereken toplantısı saat 15.15 civarında başladı. Bu sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayburt’ta halka sesleniyordu. Toplantıda olan muhabirlerin aktardığına göre Albayrak, kürsüye çıkarak Cumhurbaşkanı’nın konuşması bitene kadar bekleyeceğini söyledi.

Albayrak'ın açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle: 

-Bugün benim için çok heyecan verici bir gün. Yeni sistemin genel çerçevesini çizeceğimiz bir toplantı bu. 

-Türkiye orta gelir grubundan üst gelir grubuna çıkması için nasıl bir yol izlemesi konusunda birçok toplantı yaptık. 

-Türkiye'nin tüm kurumlarıyla daha hızlı ve güçlü politikalarla hedeflerine ilerlediği bir süreci yaşayacağız. 

"Etkin ve güçlü bakanlık"

-Gerek para gerek maliye politikalarının tek bir şapkada birleşmesiyle çok daha etkin ve güçlü bir bakanlığımız olacak. Hem içeriden hem de dışarıdan danışmanlar, bakan yardımcıları, genel müdürlerle çok daha etkin bir bakanlık olacak.

"OVP'ye yeni isim arıyoruz"

-İlk günden beri attığımız adımlar ve ortaya koyacağımız vizyonlarla birlikte izleyeceğimiz politikaları tüm paydaşlarla istişare ederek yolumuza devam edeceğiz. Ulusal ve uluslararası tüm paydaşların içinde olduğu geniş yelpazede her bir adımı ince ince döşüyerek aksiyon alacağız. Eylül ayında açıklayacağımız OVP, ki yeni bir isim de arıyoruz. Yeni ismiyle birlikte bu programın detayları ortaya çıkacak. 

"Kararlı yaklaşım"

-En önemli adımlardan biri kararlı bir yaklaşım olması. Bugüne kadar kararsız mıydık, hayır. Yeni model olarak ortaya çıkacak bakanlığın koordinasyonunda emin adımların atıldığı yeni bir dönem olacak. 

-Değişimi hedefleyecek. Türkiye bir üst lige çıkmak zorundaysa bazı şeyleri değiştirmesi lazım. Bunu ortaya koyacak somut, güölü zemini ortaya koyması lazım. 

-Güçlü bir refleks ve altyapıya sahip olması lazım. Küresel anlamda rekabetçi bir dönemde yaşıyoruz. Her gün yeni dinamiklerin şekillendiği bir süreçten geçiyoruz. 

-Esen rüzgarlara karşı ne kadar güçlü olursanız o kadar güçlü olursunuz. 

"Sürdürüllebilir olacak"

-Berat Albayrak geldi, gitti başkası geldi. Devamı var mı? Yok. Sürdürülebilir olacak. Albayrak olsa da olmasa da bu sistemin sürdürülebilir olması gerekecek. Kişiye, sektöre, bölgesel avantaj ve dezavantajlara dayalı olacak. 

-Katılımcı olacak. 81 milyonun katılımcı olduğu. Eğitim, gelir, sektörel düzeyi ne olursa olsun bu çerçeve günlük taktiksel bir mantıkla değil, stratejik akılla yaklaşmaktan geçecek. 

"Mantıkla açıklanabilecek bir süreç değil"

-Bunları ortaya koyarken prensiplerimizin de olması lazım. Bunlarla yola çıkılırsa bu sürece ulaşabilirsiniz diyecek paydaşlar; seven sevmeyen, oy veren vermeyen. Ekonomideki mevcut tablo, Türkiye'nin makro göstergeleri dikkate alındığında makul, mantıkla açıklanabilecek bir süreç değil. Göstergeler noktasında farklı etkilere sebebiyet verecek neticeler ortaya koyuyor. 

"Savrulmadan yola devam edeceğiz"

-Belirlediğimiz yol haritasını güçlü prensipler üzerine inşa edip kişiler üzerine yürümediğini ortaya koyduğumuzda bu güzergahta hiçbir şekilde savrulmadan yoluna devam edecek. Ekonomimizi güçlü temeller üzerine inşa edecek bir yapı olması lazım.

-Piyasayla iletişimde güvenin sağlanmasından sonra, gerçekçi politikaların sçilmesi öncelikli olacak. Kime göre, o ülkenin kendi dinamikleri ölçüsünde olması gereken politikalar üzerinde bu sürecin temel prensiplerinden bahsedeceğiz. 

-Ekonominin temeli veriye dayanıyor. Bir de algı tarafı var, o kısmına sonra gireceğiz. Sadece bakanlık çerçevesinde değil, çok daha güçlü bir çerçeve ortaya koyacağız. 

"Güçlü ve etkin yönetim"

-Türk Lirası'na içeriden başlayarak güvenin artırılmasını güçlü ve etkin biçimde yöneteceğiz. Bugün Türkiye sadece kendisi ve bölgesi özelinde değil, küresel anlamda da çok önemli bir rol model olma ihtimali vardır. 

-Para politikalarının tam bağımsızlığını sağlayacağız. Buradaki özellikle para politikalarının tam bağımsızlığı konusunun prensip olarak devam etmesi gerekiyor. Bu prensip özelinde yola devam etmemiz lazım. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı çok kritik esaslardan bir tanesi. Bunu ortaya konacak yasal çerçeveler, düzenlemeleri daha etkin biçimde yapacağız.

 

-Finans sektörünün yüzde 90'ından fazlası bankacılık sektörü olmayacak. 15 senede ciddi bir bütçe performansı ortaya koyan 16 yıllık iktidar döneminde bu süreç daha somut bir mali plan dahilinde, yazılı bir plan dahilinde çok daha güçlü bir disipline kavuşacak. Özelleştirmeyle değil, sürdürülebilir, tüm paydaşlarla büyüyen ekonominin üreten bir formata bürünmesiyle bu ortaya konacak. Bütçeniz ne kadar disiplinli olursa, bankaların kapısına o kadar az gidersiniz. 

"Sıkı para ve mali politika"

-Sıkı para ve mali politikadan bahsediyoruz. Ve bunların koordinasyon açısından da çok daha etkin yürütülmesini sağlayacağız. Para ve maliye politikası açısından çok daha sıkı ve koordineli bir süreç olacak. 

-Yapısal reformlar konusunda bakanlıkta şu anda yoğun bir çalışma yürüten bir ekibimiz var, süreci hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Yapısal dönüşümle bu meydan okumaya karşı ayakta kalabileceğiz. 

"Daha adaletli bir yaklaşım politikasıyla..."

-Yaklaşımımızın 4 ane sacayağı var, ben bunu 3+1 olarak tanımlıyorum. Ekonomik dengelenme dediğimiz bir süreçten bahsediyoruz. Cari harcama kaynaklı büyüme yerine, önümüzdeki 1-2 yıl içinde çok daha etkin bir şekilde süreci yöneteceğiz. Soft landing noktasında 1018 ve 2019 yıllarında gerçekleşecek ekonomik dengelenme dediğimiz bir süreç yaşayacağız. 2018-2019 yılında Türkiye sağlıklı, sürdürülebilir büyüme dediğimiz ikinci faza geçecek. Daha adaletli bir paylaşım politikasıyla da üçüncü faza taşıyacağız. Gerçek manasıyla başarıya ulaşması için nitelikli insan gücü ve güçlü topluma dönüşüm politikalarımızla taşınacak. 

"Cari açığın düşürülmesi herkesin hayali"

-Birinci sacayağı enflasyonla güçlü mücadele olacak. Mali disiplin özelinde demin de bahsettiğim çerçevede çok daha sıkı bir bakanlık göreceğiz. Üçüncüsü, cari açığın düşürülmesi. Herkesin hayali. Stratejik temellerin atıldığı çok önemli bir dönem olacak. Kamuda borçlanmalarda kaynak çeşitliliği sağlayacağız. Tasarruf ve verimlilik artırılacak. Yıl sonu rakamlarında göreceksiniz. Bakanlarımız özel sektörden geldiği için daha etkin bakıyorlar. Sektörlerinde çok başarılı arkadaşlar. 

-Yeni dönem sağlıklı ve sürdürülebilir büyümenin sağlanmasının elzem olduğu bir süreç. Hem enflasyonla mücadele hem de sağlıklı büyüme. Büyümenin iki tane p'si var diyorlar: Nüfus ve üretim. Üretim odaklı büyümeyi destekleyecek şekilde dönüşürse Türkiye'yi kimse tutamaz. Eşgüdüm içerisinde yürüteceğimiz, 2019 sonrasında hayata geçireceğimiz bu sistemi stratejik büyüme alanlarını tespit ederek ortaya koyacağız. Küresel anlamda katma değeri yüksek ve teknolojik ürün üretimini ortaya koyacak sektörler. 

-OVP, 61'i çizip 62'yi yazalım OVP'si olmayacak. TOBB var, TÜSİAD var, MÜSİAD var. Ekonomistler var. Herkesin kendi alanında yapılması gerekenleri belirlediği... Bakanlığımızın koordinasyonunda her bir bakanlığın da üzerinde yük ve sorumluluklarının takip edildiği çok etkin bir program olacak. Cari dengeyi olumlu etkileyecek sektörlerin önceliklendirildiği bir süreç olacak. 

-Sadeleştireceğimiz ve vergi sistemi noktasında yeni, güçlü bir dönüşüm süreci başlayacak. Maliyede çok daha yoğun bir kavga dövüş olacak. Aynı hızla koşmayı hedef gören ekiple birlikte hem içeriden hem dışarıdan bu değişimi çok daha etkin şekilde ortaya koyacak. 

"Mevsimsel değil, isikrarlı büyüme"

-Ekonomik dengelenme sürecinde attığımız adımları uygulamaya devam edecek ve 3. faz dediğimiz daha adaletli paylaşım sürecini ortaya koyacağız. İstediğimiz Türkiye'nin mevsimsel değil istikrarlı şekilde sağlanan sağlam temellerin üzerine oturttuğumuz bu büyümeyi, milletimiz vatandaşımız açısından çok daha önemli bir faza taşıyacağız. 

Kamudaki harcamaları bu modele göre yönlendireceğimizi söyledik. Hangi kamu harcaması olursa olsun... 

- Özellikle bugüne kadarki tüketim, yatırım ve harcama kültüründe daha tasarruf mekanizmasını etkin kılacağımız bir sürece gireceğiz. Kamu kurumları altını çizdiğimiz bu hedeflerle hareket ederek yollarına devam edecek. Tüm paydaşlarla ortak hareket edeceğiz. Bu süreç her şeyden önce 81 milyonun desteğiyle yürüyecek bir süreç.

- Medyamızın bu bilinçlenme sürecine... Hep birlikte sahiplenmesiyle bu süreç çok daha hızlı bir şekilde başarılı neticeye kavuşacak.

"Yüzde 30 tasarruf süreci başlattık"

- Bu salondaki herkes burada bu ülke için kurduğu hayallerden bir şey görecek. Sadece bu model açısından bahsetmiyorum. Bir dizi adım attık. Nitekim, bütün bunların çoğu ortak aklın ürünüydü. Önceliğimiz enflasyonla mücadelede dedik. Bütçe dedik... Yıl sonu hedefler var. Bakanlıklarımızla oturup yüzde 30'luk tasarruf süreci başlattık.

"Hem enflasyonla mücadele hem de büyüme"

Enflasyon mu büyüme mi? Hem enflasyonla mücadele hem de sağlıklı büyüme. Türkiye zaten üretim ötesinde nüfusuyla büyüyen bir ülke. Üretim odaklı büyümeyi destekleyerek büyümeyi de sağlam dönüştürürse Türkiye'yi kimse tutamaz

Kaynakları daha etkin kullanacağız dedik. Tek hazine sistemine geçiş süreciyle çok etkili bir adım attık. Bu iki adım sayesinde hazinemizin 2 ayrı borç çevirme oranını yüzde 110'a çektik. Sağlıklı büyüme noktasında bunlar elzem. Bütün bu noktada özellikle kısa vadedeki bu adımlar sayesinde ne yaptık? Algı ve iletişim. Altını çizeyim... 100 günlük eylem planında atacağımız adımların hepsi, ilan edilen projelerin tamamı 2018 bütçesi içerisinde. 

"Altın vuruş yaptık"

Yap işlet devret modelinde çok daha etkin bir modele geçeceğiz. Bugün tam 30 gün geçti, 30 günde çektiğimiz fotoğrafın genel çerçevesinin bir toplantısı bu. Yıl sonuna kadar 30 milyar liralık tasarrufla bir altın vuruş yaptık.

Bu yıl minumum 5 milyar lira faiz dışı fazla yıl sonunu tamamlayacağız. Bahsettiğim bu politikalar noktasında hazine borçlanmasında hedef yüzde 110'u da yüzde 100'e çekmek.

Bütçe dışı harcamaları da artık azaltmamız lazım. Çok güçlü bir irade ortaya koyuyoruz. Maaşımız 2000 lira, 5000 liralık iPhone'u nasıl taksitle alırız?.. Tüketim noktasında dengelenecek bir harcama kültürünü oluşturmak için, ve benzeri adımlar...

Türkiye'de her ürünün yerlisi var. Bir nükleer santral yok, onu da yabancılar yapıyor. 

Üst finansal regülasyon otoritersini getireceğiz.

Kalkınma Bankası'nı da hemen yola koyacağımız bir noktaya taşıyacağız. Emlak Bankası ve Kalkınma Bankası daha da büyüyecek.

Türkiye çok ama çok önemli bir ülke. Türkiye, son 15 yıllık yolculuğunda çok büyük bir dönüşüm, değişim geçirdi. Bugün yeni bir dönemin başlangıcındayız. Tüm paydaşlar ve milletimiz bilmek zorundadır ki Türkiye tüm bu süreçlerden kendine özgü, güçlü temelleriyle 2023'e kadar güçlenerek çıkacak. 

Elini açanlarla el sıkacak, yumruğunu sıkanlara kusura bakma diyecek. Türkiye'nin dostları, Türkiye ile kazanmaya varım diyen herkesle daha ileriye gidecek. 

Türkiye’nin çok güçlü bir sermaye yapısı var.  O olur, bu olur... Her senaryoya hazırlıklı bir yapı var. Devlet olarak da bankacılık sektörünün arkasında olan güçlü bir ülke var. Bu süreçler, Türkiye'nin ulaşmak istediği hedeflere alıkoymak için hiçbir şekilde başarılı olamayacak. 

Kimler katıldı?

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Yeni Ekonomi Yaklaşımı toplantısına aralarında TÜSiAD Başkanı Erol Bilecik, Yapı Kredi Bankası YKB Gökhan Erün, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, Vakıfbank GM Mehmet Emin Özcan, ISO Başkanı Erdal Bahçıvan, TİM Başkanı İsmail Gülle ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı'nın da aralarında bulunduğu kalabalık bir işadamı grubu katıldı.